Dünyayı görmek istediğiniz nesneye dönüştürmek için yorumlamanız yeterlidir. Bu gördüğünüz aslında A değil, C'dir, hatta C görünümlü bir B ile de karşı karşıya olabilirsiniz, tarzında cümleler nesnel temellere dayandırılarak ifade edilemese de "kasıtlı öznellikten" arındırılabilir. Eleştirinin nihai hedefi "doğru yoruma" ulaşmak ise eğer oldukça öznel bir edim olan yorum kısmının bilimselliğin nesnel kuralları ile sınırlandırılması, en azından bunun nasıl yapılacağının gösterilmesi önemlidir. Fakat dünyanın sınırlı anlamına genişlik kazandırmak için üretilen sanat eserine bir sınır çizmek o kadar kolay değil. Bu sebeple eleştiri bizi daima tehlikeli bir alana çekmektedir. Eleştirinin bir sanat eserinde görmediğimiz, fark etmediğimiz gizemleri bize fark ettirmesi, okuma sırasında yeniden üretmesi takdir edilmesi gereken bir eylemdir. Üstelik bunu yapan aynı zamanda sanatsal üretime şiirleriyle katkı sağlayan biriyse edebî eserle ilgili gözlemleri daha kıymetli hale gelecektir.