Tarih: 25.10.2018 11:15

Eğitim Reformu, Öğretmen Yetiştirme Meselesi

Facebook Twitter Linked-in

25.10.2018 Perşembe

Eğitim 2023 Vizyonu yeni ve iyi bir hamle. Bakan Prof. Ziya Selçuk sistemi silkeliyor ve yeni önerilerde bulunuyor. Eski sistemle geldiğimiz yer belli, eğitimde cesur hamleler gerekli, bakanı desteklenmeliyiz. 

Eğitimin kalbi öğretmendir. Eğitim fakülteleri yeniden ele alınmalı.

Kendi medeniyet anlayışımıza ve kültürümüze dayalı bir eğitim anlayışı geliştirmeliyiz. Batı´nın kültürel değerleri ile bizim değerlerimizi çok farklı. Kendi değerler sistemimize göre öğretmen yetiştirmeliyiz. 

Eğitim fakültelerinde öğretmen adaylarına inanç ve kültürel değerlerimizi anlatan temel eserler mutlaka okutulmalı. Kur´an ve getirdiği ezeli mesaj, En Sevilen Öğretmen Hz. Muhammed´in (sav) eğitim anlayışı, Mevlâna ve Mesnevî´si, Yunus Emre ve tasavvuf anlayışı, Hacı Bektaş Veli ve Makalat´ı, İbn Haldun´unMukaddemesi, Nizamülmülk´ün Siyasetnamesi, Bediüzzaman´ın Sözleri, Mehmet Akif´in Safahat´ı, Necip Fazıl´ın Çilesi, Nurettin Topçu´nun Maarif Davası, Cemil Meriç´in Bu Ülke´si, Prof. Osman Turan´ın Türk Cihan Hakimiyeti Mefkuresi, Osman Gazi- Fatih Sultan Mehmet ?Yavuz Sultan Selim- Kanuni Sultan Süleyman gibi devlet adamları ve Osmanlı´nın devlet ve adalet anlayışı okutulmalı ve benimsetilmeli. 

Müslümanların ilim dünyasına kazandırdığı değerler öğretilmeli. 17. yüzyıldan itibaren bilim ve teknoloji yarışından koptuk, ilim ve teknoloji yarışına yeniden girmeliyiz. Yeni bir İslam medeniyeti inşa etme davamız olmalı. 

Kendi medeniyet değerlerimize ait bir eğitim felsefesi geliştirmeli, dünyayı iyi okumalı ve dünya ile yarışacak eğitimciler yetiştirmeliyiz. Öğretmenlerimiz bu inanç ve heyecana sahip olmalı.

Eğitim fakültelerine idealist, fedakâr, vatanını ve milletini seven, çalışkan öğrenciler alınmalı. Öğretmenliği ekmek teknesi olarak görenler değil. 

Batı medeniyetinin medeniyet olmadığı, emperyalist ve sömürgeci Batı´nın medeniyeti bir ihraç metaı ve propaganda aleti olarak gördüğünü iyi anlamalıyız.

OKUL ÖNCESİ EĞİTİM ÇOK ÖNEMLİ

Okul öncesi eğitim yaygın hâle getirilmeli ve her çocuğu kapsamalı. Beynin en hızlı geliştiği dönem 0-2 yaştır. 2-6 yaş arası beyin gelişiminde altın çağdır. Bu dönemde beyin çok hızlı bilgi ağları örer. Bu çağda çocuk evde anne kucağında veya yuvadadır. 

Annelerin çocuk eğitimi konusunda bilinçlendirilmesi ve eğitilmesi de gerekir. En iyi okul evdir, günün belli saatlerinde çocukların ana okuluna giderek zekâ gelişimine uygun eğitim alması zihin gelişmesi açısından çok önemli. Yarının dâhileri küçük yaşlarda iyi eğitim alan çocukların arasında çıkacaktır.

MESLEK EĞİTİMİ YENİDEN ELE ALINMALI

Bakan Prof. Ziya Selçuk, eğitimin ortaöğretimde çöktüğünü söyledi. En çok meslek lisesi öğrencileri okulu yarıda bırakıyor, en çok disiplin olayı bu okullarda. Meslek eğitiminde problem var. 

Cumhurbaşkanımız Almanya´da 3 milyon, Türkiye´de 8 milyon üniversite öğrencisi olduğunu söyledi. 

Almanya´da her liseyi bitiren üniversite okuyamaz, okumaz da. Bizde herkesin üniversite veya yüksek okul okumak istemesinin sebebi iş bulma ümidi.

Almanya´da gymnasium denilen akademik lisenin dışındaki okullarda okul dokuzuncu sınıfta biter. 12 yıl okuma mecburiyeti yok. Dokuzuncu sınıftan itibaren öğrenci meslek eğitimine yönlendirilir. Meslek lisesi 3 veya 4 yıl devam eder. Mesleğin türüne göre süre değişir. Almanlar gençlere bir mesleği mutlaka öğretirler. Bu okullarda teori bir yıl okutulur, geriye kalan sürede uygulama eğitimi verilir. Meslek liseleri çok çeşitlidir ve yereldir. Bölgede hangi iş kolları varsa ona göre meslek lisesinde bölümler açılır.

Geçen hafta Erzurum Özel Bilim Teknik ve İnavasyon Lisesi´nde seminer verdim. Devlet, öğrenci başına okula para veriyor, okul özel ve ücretsiz. Uygulamalı meslek eğitimi veren lise organize sanayi bölgesine kurulmuş. Türkiye´de sayısının 36 olduğunu söylediler.

Konya´da yine organize sanayi bölgesinde Milli Eğitim Bakanlığı meslek lisesi açmış. Sanayi Odası ve Ticaret Odası öğrencilere burs veriyor, öğle yemeği bedava ve servis ücreti yok. İş garantili meslek liselerine öğrenci akını var.

Eğer meslek liselerine gençlerin mezun olunca iş bulabileceği branşlarda bölümler açılır, onlara bir mesleği gerçekten öğretebilirsek her öğrenci üniversite sınavına girmez. Üniversitelerin önünde yığılan milyonlar erir.

Meslek liseleri yerelleşmeli. Büyük şehirler, senelerdir vatandaşımıza meslek edindirme kursları açıyor. İSMEK, ASMEK; KOSMEK gibi belediyelerin meslek edindirme kurumları çalışıyor. 

MEB, büyük şehir belediyeleri ile iş birliği yapmalı, meslek eğitimini büyük şehirlere devretmeli. 

Ankara´dan meslek lisesi bölümleri açmak gerçekçi değil. Meslek liselerinde bölümler yerel yönetimler, sanayi ve ticaret odaları ile işbirliği yapılarak açılmalı. Hem sanayide ana eleman sıkıntısı giderilir hem de gençler meslek sahibi olur.

Meslek lisesini bitiren öğrenci üniversite ve yüksek okul okumak isterse alanında tercih yaptığı takdirde ek puan almalı, üniversite sınavına dezavantajlı olarak girmemeli. 

Eğitim sistemi medeniyet anlayışımıza uygun yeni bir felsefe ve yeni bir ruhla ıslah edilmeli.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —