Tarih: 16.11.2018 10:39

Eğitim bir millet ödevidir

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye ve dünya gündemine ilişkin önemli meselelerin ele alındığı ESAM´ın Çarşamba Konferansları´nın bu haftaki konuğu Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk oldu.

Eğitime toplumsal mutabakat meselesi gibi bakmalıyız. Millet olarak güçlenmemizi sağlayacaktır. Bunun için de bir mutabakat olması gerekiyor. Eğitim bir millet ödevidir. Bir devlet ödevidir.

Eğitimde izlenecek yeni yol haritası hakkında bilgi veren Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk, eğitimin evrensel olması gerektiğine vurgu yaparak, ?Bizim eğitim anlayışımızın bütün dünyaya yönelik olması lazım. Sadece bir coğrafi bölgeye ya da Türk milletine yönelik olması doğru değil. Bunu, bu toprakların boyasıyla boyayarak güzelleştiririz, millileştiririz. O zaman da çok güzel bir milli eğitim olur? dedi.

Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi´nin (ESAM) geleneksel hale gelen Çarşamba Konferansları´nın bu haftaki konuğu ?2023 Eğitim Vizyonu´ konusu ile Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk oldu. ESAM Konferans Salonu´nda gerçekleşen programa, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, ESAM Genel Başkanı Recai Kutan, TBMM eski Başkanı Bülent Arınç, milletvekilleri, bürokratlar ve çok sayıda vatandaş katıldı.

 

MESELENİN ÖZÜNÜ KAYBEDERİZ

Yeni eğitim sisteminin detaylarını anlatan Selçuk, ?Milli eğitim meselesi Nurettin Topçu´nun ifadesiyle 300 yıllık bir meseledir. Bu meseleye günlük, aylık ve yıllık gibi toparlamanın çok acelecilik olacağını düşünüyorum. Milli eğitimle uğraşanların gelecek için bir tasavvurda bulunmasını istiyorum. Böyle büyük bir meseleyi maraton koşusu olarak telakki edebiliriz. Çünkü eğitim sistemi ani dönüşlerin mümkün olmadığı bir sistemdir. Eğitim, zihniyet ve kültür dünyamızın iç içe olduğu bir meseledir. Eğitime baktığımızda önce insana bakmak gerekiyor. Eğitimi, bina, öğretmen sayısı ve sınıflar gibi indirgemeci bir şekilde değerlendirirsek meselenin özünü kaybederiz? diye konuştu.

AHLAKIN OLMADIĞI BİR EĞİTİM KALICI OLAMAZ

Selçuk, bakanlık olarak eğitimi felsefesi olan bir yaklaşımla ele aldıklarını belirterek, ?Dünyada ve Türkiye´de, genellikle bürokratik hedefler ve eylemlerle eğitim sisteminin nasıl düzeleceği konusunda birçok yaklaşım var. Esasen felsefesi olmayan bir zeminde ne kadar şekil yaparsanız yapın, zemin olmadan şekil olmaz. Zemin dediğimiz şey, bu işin felsefi zeminidir. Ontolojik, epistemolojik ve ahlaki zeminidir. Ahlak telakkisine dayanmayan hiçbir eğitim sisteminin kalıcı değer üretmesi de mümkün değildir? değerlendirmesinde bulundu.

 

MEDENİYET KENDİSİNİ ORTAYA ÇIKARIR

Türkiye´nin bilgi ve eğitimle ilişkisini yeniden kavramlaştırmaya ihtiyacı olduğunu kaydeden Selçuk, ?Bu kavramlaştırmanın muhakkak suretle kelimelerden, dilden başlaması gerekiyor. Dil düzelmezse düşünce düzelmez, düşünce düzelmezse kavram çıkmaz, kavram çıkmazsa medeniyet çekirdeği oluşmaz. Medeniyet çekirdeği oluşması için kültürün her sahasında küçük küçük yeşermeler, canlanmalar olmalı. Kültür, belirli bir doza geldiğinde de medeniyet kendisini ortaya çıkartır? ifadelerini kullandı.

ÖĞRENCİ MERKEZLİ BİR SİSTEM OLACAK

?Veriye dayalı bir yönetim sistemi kurmak istiyoruz? diye vurgulayan Selçuk, eğitimde kararların sistematik olarak ele alınması gerektiğinin altını çizdi. Selçuk, ?Bunun yanında karar destek sistemi oluşturmalıyız. Bu yöntemle elimizde veriler olur. Bu açıdan veriye dönük yöntemle ilerleriz. Eğitime toplumsal mutabakat meselesi gibi bakmalıyız. Millet olarak güçlenmemesi sağlayacaktır. Bunun için de bir mutabakat olması gerekiyor. Eğitim bir millet ödevidir. Bir devlet ödevidir. Bizim bütün bu argümanlar doğrultusunda hedeflerimizi ortaya koyduk. Öğretmenin şahsiyetinden ve öğrenci merkezinde kuracağız? diye konuştu.

EĞİTİM EVRENSEL OLMALIDIR

Eğitimin evrensel olması gerektiğine vurgu yapan Selçuk, şunları kaydetti: ?Bizim eğitim anlayışımızın bütün dünyaya yönelik olması lazım. Sadece bir coğrafi bölgeye ya da Türk milletine yönelik olması doğru değil. Bizim insan için bir şey tasarlamamız lazım ama biz burada bunu, bu toprakların boyasıyla boyayarak güzelleştiririz, millileştiririz. O zaman da çok güzel bir milli eğitim olur. Asıl çıkışımızın evrensel olması zaruriyeti var. Bunu söylerken bizim dünyaya da bir mesajımız olması lazım anlamında söylüyorum. Yani bizim insanlık için de bir mesajımız olmalı. Çünkü insanlık kavramının kendisi de dejenere olmuş vaziyette.?




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —