Tarih: 13.10.2019 19:45

Duvar Arkası: İYİ Parti'de HDP için farklı değerlendirme

Facebook Twitter Linked-in

İYİ PARTİ’DE HDP İÇİN FARKLI SES

CHP ile İYİ Parti güç birliğinin adı Millet İttifakı’nın geleceği tartışma konusu. CHP’nin HDP ile yakınlaştığını iddia eden İYİ Partili bazı siyasetçiler, “Bu yakınlaşma bizi dışarı çıkarır” tepkisi gösterdi. CHP’nin farklı siyasi partiler ve meslek örgütleriyle yaptığı yargı paketi çalışmasına HDP’nin katılması da tartışma konusu oldu. Ancak İYİ Parti içinde farklı düşünenler de var. HDP için bir suçlama varsa bunun yargı konusu olduğunu ve savcıların devreye girmesi gerektiğini anlatan bir siyasetçi, “Hükümet ‘parlamenter sisteme’ döneceğiz, dese HDP de buna ‘evet’ dese biz ‘hayır’ mı diyeceğiz” diye sordu.

YENİ PARTİLER ‘ŞEKİL’ DEĞİL ‘RUH’ VERECEK İSİM ARIYOR

2019 yılı bitmeden resmi kuruluş sürecini tamamlayıp tabelalarını asmaya hazırlanan yeni parti girişimleri tüzük, program ve kurucular kurulu çalışmalarının yanı sıra isim ve logo için de mesai yapmaya başladı. Eski başbakan Ahmet Davutoğlu ve eski bakan Ali Babacan’ın öncülüğünde kurulacak her iki parti de “adalet” vurgularıyla dikkat çekiyor. Yeni partilerin isimlerinde bu kavramın yer alıp almayacağı merak konusu. Yeni parti girişimleri içinde yer alan bir siyasetçi, “Başkalarının kullandığı isimleri kullanmak istemiyoruz. Yıpranmış isimlerle de yola çıkmak istemiyoruz. ‘adalet’, ‘kalkınma’ ismi verdik nereye geldik. Mesele şekil değil ruh. Biz de o ruhu verecek bir isim arıyoruz” dedi.

‘ÇOCUK İSTİSMARCISINA AF’ YİNE GÜNDEME GELİYOR…

Yasalara göre erken yaşta evlilik suç ve “cinsel istismar” kapsamında hapisle cezalandırılıyor. Bu suç dolayısıyla 3-4 bin kişinin cezaevinde bulunduğu biliniyor. Ancak çocuk yaşta evlilikleri önlemek için önem taşıyan bu düzenlemeye karşı çıkanlar da var. AK Parti, 2016 yılında, “çocuklara cinsel istismar suçlarında mağdur ve failin evlenmesi halinde cezanın ertelenmesi” yönünde bir düzenleme getirdi ama, “Çocuk istismarcısına evlilik affı” tepkileri üzerine geri çekmek zorunda kaldı. Şimdi konu yargı paketi kapsamında yeniden gündemde.
2. Yargı Paketi’nde infaz kanununun yanı sıra bu konuda da bir değişiklik yapılabileceği konuşuluyor. Meclis kulislerinde bazı hukukçu milletvekilleri, “Aynı yaşlarda olanlar ve aradaki yaş farkı 7-10 yıl olanlar için, tarafların isteği ile evlilik şartlı bir düzenleme yapılabilir” önerisini tartışıyor. Gelecek muhtemel tepkiye karşı, “bazı Avrupa ülkelerinde de benzer uygulamaların olduğu” savunması yapılıyor. Başta kadın örgütleri olmak üzere kamuoyunun hassasiyetle yaklaştığı konuda yapılacak herhangi bir düzenlemede mutlaka diğer parti gruplarıyla mutabakat aranacağı ifade ediliyor.

ZORLA KOMUTANIM MI DEDİRTİYORUM: HAYIR KOMUTANIM!

Eski Genelkurmay Başkanı Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’a, yakın çalışma arkadaşları olan TSK’nin komuta kademesinin yanı sıra tüm bakanlık personelinin ‘komutanım’ diye hitap ettiğini 25 Ağustos tarihli Duvar Arkası’nda yazmıştık. Kulis haberimizde bunun bizzat Akar’ın tercihi olduğunu da belirtmiştik. Duyduğumuza göre ses getiren bu haberimizin yayınlanmasını izleyen günlerde Akar, bir toplantıda gülerek, “Arkadaşlar, haber çıkmış. Ben size zorla komutanım mı dedirtiyorum?” dedi. Salonda bulunanların bazılarının aynı anda “Hayır komutanım!” demesi ise gülüşmelere neden oldu.

ESKİ BAKAN AVCI’DAN AKILLI TAHTA İTİRAFI: ÖĞRETMENLER DUMAN OLDU!

Meclis Bilişim Teknolojileri Bağımlılığıyla Mücadele Komisyonu çalışmalarını sürdürüyor. Komisyonun son toplantısında okulların teknoloji ile buluşması için uygulanan ama sonrasında çok sayıda tartışmaya yol açan Fatih Projesi gündeme geldi. Projenin olumlu-olumsuz etkileri konuşulurken Komisyon Başkanı eski Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı söz aldı, “Hiç akla gelmeyen bir yan etkisini ben size itiraf edeyim” dedi. Avcı şunları anlattı:
“Etkileşimli tahtalar öğretmen otoritesini duman etti. Çünkü öğretmenler o tahtaları çocuklar kadar başarılı kullanamıyorlardı. Sınıfta öğretmenlerine tahta üzerindeki bir işlemi nasıl gerçekleştireceğini çocuklar tarif etmeye başladılar. Hâlbuki bizim öğretmen kültürümüzde her şeyin en iyisini, en doğrusunu öğretmen bilir ve çocuklar ondan öğrenirler. Tersine dönünce bu ilişki öğretmenin otoritesi ciddi… Ne yaptık biz de? Hizmet içi eğitimlerde etkileşimli tahta eğitimini öne aldık. Öğretmenlerimiz de normalde dostlar alışverişte görsün kabilinde katıldıkları programlara bu kez can havliyle katılmaya başladı, çünkü sınıfta başlarına ne geleceğini, müşteri memnuniyetinin ne olduğunu orada gördüler.”

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —