Tarih: 18.10.2018 07:26

Durum ve Erdoğan

Facebook Twitter Linked-in

18.10.2018 Perşembe

Recep Tayyip Erdoğan´a son seçimde oyumu verdim. Benim Cumhurbaşkanımdır. Onun orada kalmasını istiyordum. İşlediği yanlışları ona yöneltmek isterdim. Başbakan kalsaydı, o da bu eleştirileri gözden geçirip gerekli gördüklerini ona iletsin ve ikaz etsin diye düşünüyordum.

Israr etti, başkanlık sistemini getirdi. Eleştirimi ona yöneltmek zorunda kalıyorum. Elbette onun iyiliğini düşünüyor ve istiyorum. Benim ona uyarım şuydu: Damadını yetkili yapma. Hatalar yapar, sonra onu değiştiremezsin. Hatasında ısrar etmektedir. Sermaye her türlü pislikleri yapıyor. B. Albayrak da bunu kabulleniyor. Ülke uçuruma gidiyor?

Erdoğan faize karşı olduğu halde, bu hükmet yani bu yönetim faizleri yüzde 12´den yüzde 30´lara çıkardı. Demek ki her şey başkanın sorumluluğunda ama başkanın dediğini kimse yapmıyor! Bunu ben söylemiyorum, başkanın bizzat kendisi itiraf ediyor?

ABD´de başkanlık sistemi şimdiye kadar yürüdü. İngiltere´de de krallık sistemi yürüyor. Çünkü oralarda yönetim Sermaye´dedir. Bunlar oralarda sadece imza atmak için oturuyorlar. İstenen imzaları atmazlarsa ya giderler ya da öldürülürler.

Bugün bunu yapamıyorlar.

*

Son seçimlerden önce başkana ?evet´, AK Parti´ye ?hayır´ dedim. Kimse sözümü değerlendirmedi. Hâlbuki başkana yüzde 60 çıksaydı, AK Parti de yüzde 40´ta kalsaydı, o zaman başkanın dediğini AK Parti yapmak zorunda kalırdı.

Şimdi ise iki partinin toplam oyu başkanın aldığı oydan fazla. Bu durumda Sermaye Erdoğan´a meydan okuyor; ben olmasam sen orada oturamazsın diyor.

İşte?

Halkın seçimdeki yanlış tercihleri şimdi Erdoğan´ı etkisiz hâle getirmiştir. Her bakımdan gücünü kaybetmiştir. Bakanlara söz geçiremiyor çünkü en başta damadı dinlemiyor. Onu da değiştiremiyor, çünkü başka güvendiği kimse bulunmuyor.

Ahmet Davutoğlu´na Binali Yıldırım´ı tercih etti. Oysa Davutoğlu Yıldırım´dan çok çok daha bilgilidir. Davutoğlu Yıldırım´dan daha çok güvenilirdir. Evet, belki Erdoğan´dan sonra o başkan olacaktı ama Erdoğan´a hiçbir zaman karşı olmayacaktı. Ondan sonra gelecekti.

Şimdi Erdoğan´ın yaptığı başka bir hata daha var. Bu hata kendisinin yerine gelecek, ulusun itimat ettiği, askerin saygı duyduğu, dünyanın tanıdığı birisini bırakmamasıdır. Menderes Demirel´i bıraktı, Demirel Özal´ı bıraktı, Özal Erdoğan´ı bıraktı. Erdoğan Davutoğlu´nu yetiştirdi ama sonunda kendi dikip büyüttüğü fidanı kesti.

*

Devlet Bahçeli baştan ?Sen bittin, sen yoksun, sen başkan olsan bile seni indiririm´ dedi. Sonra sesini daha da yükseltti. Sordular, ?Sen karşı idin´ dediler; ?sözümdeyim´ dedi; ?Şimdi ne yapıyorsun´ dediler, ?Şimdi de sözümde duruyorum´ dedi.

Bunun anlamı nedir?

Düşürmek için yanındayım demektir. Nitekim kendisi ne mecliste ne de hükümette görev alıyor. Taşın altına elini koymuyor. İstediği zaman kullanmak üzere af ve benzeri taşları cebinde tutuyor.

Erdoğan´a bunları ulaştıracak kimse yok. Tüm yanındakiler ihanet içinde!

İhanet içinde olmayanlar yanına yanaşamıyor.

Arkadaşlarına söylüyorum; ?Bizi bırak, biz işimize bakalım´ diyorlar.

Ben de hiç ilgilenmeyeyim diyorum, zaten okuyan az, ne diye kendimi yoruyorum.

Gelecek tarihçilere ibret alınacak belge olsun diye yazıyorum.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —