Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Dünyada farklı barış süreçlerinde neler yaşandı?

BBCTürkçe’de PKK’nin silah bırakması üzerine, çeşitli coğrafyalarda slahlı mücadeleyi bırakan örgütlerin pratikleri üzerinden 2013'te yayımladığı Barışa Giden Yol yazı dizisinden yola çıkararak bir araştırma yazısını kaleme alınd.

Dünyada farklı barış süreçlerinde neler yaşandı?

BBC Türkçe'den Mahmut Hamsici'nin “konu ile ilgili” haberi…

PKK, 12 Mayıs'ta yayımladığı bir açıklama ile kendini feshettiğini duyurdu.

Örgüt, "pratikleşme süreci Abdullah Öcalan tarafından yönetilmek ve yürütülmek üzere" örgütsel yapısını feshettiğini, silahlı mücadele yöntemini ve PKK adıyla yürütülen çalışmaları sonlandırdığını söyledi.

Fesih süreci başarıya ulaşırsa 40 yılı aşkın yakın süren çatışmalar son bulmuş olacak.

Peki dünyanın diğer ülkelerinde bu tip müzakereler nasıl yönetildi?

İspanya'dan Endonezya'ya, Guatemala'dan Kuzey İrlanda'ya kadar dünyanın önde gelen barış süreçlerinde neler yaşandı?

Taraflar, süreçlerin tıkandığı ya da çöktüğü dönemlerden ne tür dersler çıkardı?

BBC Türkçe'nin 2013'te yayımladığı Barışa Giden Yol yazı dizisinden yola çıkararak bu sorularını yanıtlarını araştırdık.

Endonezya: Felaketle gelen barış

Endonezya'da devlet ile etnik grup Açelerin temsilcileri arasındaki barış süreci, bir doğal afetin ardından başladı.

Endonezya'nın çoğunluğunu oluşturan Cavalıların denetimindeki ülke yönetimine karşı bazı Açeler bağımsızlık kazanmak amacıyla 1976 yılında Özgür Açe Hareketi'ni (GAM) kurmuştu.

Çatışmaların önemli bir bölümü Suharto'nun 31 yıllık baskıcı yönetimi sırasında yaşandı.

1998'de Suharto yönetiminin sona ermesinde kısa süre sonra, 2000 ve 2001 yıllarında İsviçre'nin Cenevre kentinde ilk müzakereler yapıldı ancak başarısız oldu.

Müzakereleri takip eden Endonezyalı gazeteci olan Mohamad Susilo, Barışa Giden Yol yazı dizisinde BBC Türkçe'ye ilk görüşmelerin başarısız olmasıyla, savaşın daha da şiddetli bir hal aldığını söyledi.

Sonrasında, devlet ve Açeleri barış anlaşmasına götüren süreci başlatansa politik bir gelişme değil bir doğal afet oldu.

GAM örgütü üyeleri ve kullandıkları ay-yıldızlı bayrak.

Kaynak,Getty Images

Fotoğraf altı yazısı,GAM örgütü üyeleri ve kullandıkları ay-yıldızlı bayrak

 

Aralık 2004'te yaşanan tsunami felaketi Açe bölgesini yerlebir etti.

Felakette 200 binden fazla insanın ölmesi ülkede farklı bir atmosfer yarattı.

Çatışma süreci, 15 Ağustos 2005'te Finlandiya'nın başkenti Helsinki'deki barış görüşmelerinde varılan uzlaşmayla sona erdi.

O gün, Açe bölgesindeki camilerde barış için topluca dua edildi.

Mohamad Sosilo, 2005'teki barış anlaşmasının başarılı olmasının en büyük nedeninin, tsunami felaketinin yarattığı hava olduğunu söylüyor.

Endonezya devleti müzakerelerde verdiği sözü tuttu ve Açelere özerk bir yönetime sahip olma hakkı verildi.

Bu süreçte GAM silah bıraktı, silahlı mücadele yürütmüş olanların topluma uyumu için projeler geliştirildi ve Açeler kendi yöneticilerini kendileri seçmeye başladı.

GAM'ın silahlı kadın üyeleri

Kaynak,Getty Images

Fotoğraf altı yazısı,GAM'ın silahlı kadın üyeleri

Gazeteci Susilo, doğal afetin belirleyici rolü nedeniyle Endonezya'daki barış görüşmeleri sürecinin diğer ülkelerdeki örneklerden farklı olduğunu söylüyor.

Susilo'ya göre modelin başka ülkelerde uygulanması bu nedenle zor.

Ancak çıkarılabilecek dersler açısından şu yorumu yapıyor:

"Dürüst olmak gerekiyor. Düşmanınıza güvenmelisiniz. Somut şeyler sunmalısınız. Bütün bunlar için de bakışı taze, demokratik bir hükümet gerekiyor."

İspanya: Sokak eylemleriyle gelen silah bırakma

İspanya'da etnik grup Baskların bağımsızlığı için 1959'de kurulan Bask Yurdu ve Özgürlüğü (ETA) örgütü, 2017'de silahlara veda etti.

Bu deneyimi kendine has kılan ise silah bırakma sürecinde Bask halkının içinden gelen tepkinin de etkili olmasıydı.

İspanya'da Francisco Franco diktatörlüğü dönemini takiben 1978'de başlayan demokratikleşme sürecinin parçası olarak Bask bölgesine özerklik tanındı.

Ancak özerkliğe rağmen Bask sorunu yıllarca devam etti.

ETA ve yasal kolu olarak görülen Birlik Partisi (Batasuna), Bask bölgesinin bağımsızlığı talebiyle mücadelesini sürdürdü.

ETA'nın eylemlerini protesto eden Basklılar

Kaynak,Getty Images

Fotoğraf altı yazısı,ETA'nın eylemlerini protesto eden Basklılar

Süreci yıllarca yakından takip eden Basklı gazeteci Martin Aldalur, Barış Giden Yol yazı dizisinde BBC Türkçe'ye yaptığı değerlendirmede "bu tür süreçlerde haklar arasındaki diyalog ihtiyacına" dikkat çekti.

Aladur, "Barışın ancak diyalogla gelebileceğini anlamak önemli. Biz Bask sürecinde şunu öğrendik; bu diyalog yatay olmalı ve halkı politik olarak sürece katabilmeli. Hükümetin diyaloğa girmek istemediği zamanlarda dahi barış inşa edilebilir" dedi.

Yıllar içinde ETA'nın şiddet eylemleri Bask bölgesinde de halkın bir bölümü tarafından tepki gördü.

Baskların tepkisi 1990'larda sokaklara taşarak ¡Basta Ya! (Artık Yeter) hareketini tetikledi.

Halk beyaz bayraklarla ve ellerini havaya kaldırılıp avuçlarını açarak yürüyor ve ETA'nın şiddet eylemlerini bitirmesi istiyordu.

Bu baskının da etkisiyle ETA silah bırakma sürecine girdi.

Yüzleri kapalı ETA militanları

Kaynak,Getty Images

Fotoğraf altı yazısı,ETA örgütü 2011'de ateşkes ilan etti ve 2017'de silah bıraktı.

İspanyol devleti, ETA ile doğrudan müzakereleri reddetti.

ETA'nın silahsızlanması, uluslararası örgütler, kilise, sendika ve bireylerin kendilerne özgü işbirliğiyle sağlandı.

Örgüt, 2017'de arabuluculara silahların nerede olduğu bilgisini verdi.

Bir dönem ETA'nın siyasi kanadına başkanlık yapan Arnaldo Otegi, 2017'de BBC'ye şu yorumu yapacaktı:

"Silahlı mücadele daha önce bitmeliydi. Toplumumuz bu adımı daha önce atmamızı istedi, dinlememiz lazımdı."

Sri Lanka: Müzakereler çökünce gelen askeri çözüm

Çatışma çözümleri literatüründe Sri Lanka modeli terimi, çatışmaların askeri yöntemlerle bitirilmesini tanımlamak için kullanılıyor.

Kimilerine göreyse bu bir "katliam modeli".

Sinhala halkının büyük çoğunluğunu oluşturduğu Güney Asya'daki Sri Lanka'da, iktidar ile Tamil azınlığın temsilcisi silahlı Tamil İlam Kurtuluş Kaplanları örgütü yıllarca savaştı.

Çatışmaları sonlandırmak üzere 2000'lerin başlarında barış görüşmeleri başladı.

2008 başında Sri Lanka devleti, her yıl yeniden yürürlüğe giren ateşkesi Tamil Kaplanları'nın "terör faaliyetlerini" gerekçe göstererek iptal etti.

Ordu bunun üzerine örgüte yönelik havadan, denizden ve karadan çok kapsamlı bir harekat başlattı.

Operasyonlar sonucunda Tamil Kaplanları'nın birçok üyesinin yanı sıra üst düzey liderler de öldürüldü.

Devlet, 19 Mayıs 2009'da zafer ilan etti ve yetkililer "terörizmin askeri yollarla bastırılabileceğini gösterdiklerini" açıkladı.

Birleşmiş Milletler ve uluslararası insan hakları örgütlerine göre bu süreçte, aralarında sivillerin de bulunduğu on binlerce kişi hayatını kaybetti.

Sri Lanka ordusu askerleri

Kaynak,Getty Images

Fotoğraf altı yazısı,Sri Lanka ordusu, 2008 yılında Tamillere karşı kapsamlı operasyonlar düzenledi.

Peki barış görüşmeleriyle başlayan süreç neden çöktü?

Sri Lanka'da 2002 ve 2004 yılları arasında savunma bakanı olarak görev yaparken Tamil Kaplanları'yla müzakere sürecini yürüten Austin Fernando, Barışa Giden Yol yazı dizisinde BBC Türkçe'ye yaptığı değerlendirmede kamuoyunun hazırlanmasının önemine dikkat çekti:

"Bu dilin kurulması gerekir. Oğlunu savaşta kaybetmiş bir askerin annesine 'Eğer savaşı bitirirsek diğer oğlun hayatta kalabilecek' demek gerekir. Teröristler tarafında da aynı anlayışın gelişmesi gerekir."

Tamil Eelam örgütünün kurucusu ve eski lideri Velupillai Prabhakaran

Kaynak,Getty ImagesFotoğraf altı yazısı,Tamil Eelam örgütünün kurucusu Velupillai Prabhakaran, 2009'da bir askeri harekatta öldürüldü.

Fernando'ya göre süreçte hükümetin en büyük eksikliklerinden biri, müzakereler konusunda kapsayıcı olmamasıydı.

İkinci eksik ise devlet kademesinde "barış konusunda bir birliğin sağlanamaması" oldu.

Eski bakan, özellikle ordunun müzakereler konusunda gönülsüz olmasının süreci etkilediğini düşünüyor.

Fernando, barış sürecinde medyanın savaş yanlısı bir tutum içinde olduğuna da dikkat çekiyor.

Tamil Kaplanları'nı da eleştiren Fernando, örgütün samimi olarak barış sürecine girmediğini, müzakerelerin bitmesinin en önemli nedeninin bu olduğunu savunuyor.

Mezar taşları, arkada ziyaretçiler

Sri Lanka'da Tamil savaşçılar için bir mezarlık, 1994

ABD'de yaşayan avukat Viswanathan Rudrakumaran, Sri Lanka'daki barış müzakerelerinin bazılarında masaya Tamil Kaplanları adına oturan isimlerdendi.

Rudrakumaran kendini Tamiller'in küresel çaptaki örgütlenmesi olan "Tamil Eelam Geçiş Hükümeti" adlı oluşumun seçilmiş "başbakanı" olarak tanıtıyordu.

Barışa Giden Yol yazı dizisinde BBC Türkçe'ye konuşan Rudrakumaran, müzakerelerin kesilmesinin en önemli nedeninin o dönemde devlet içindeki uyum sorunu olduğunu savundu.

Rudrakumaran, barış görüşmelerinin başarısız olmasıyla ilgili uluslararası topluma da sert eleştiriler yöneltti.

Tamil Kaplanları'nın yenilgisiyle sonuçlanan büyük askeri harekat içinse "soykırım" terimini kullandı.

Rudrakumaran, çöken görüşmelerle ilgili "Bu tür müzakerelerde her zaman bir B planı şart" uyarısında bulundu.

 

Devamı >>>



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER