Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Doç. Dr. Vahap Coşkun: Yeni çözüm süreci daha başarılı olabilir

Doç. Dr. Vahap Coşkun, Rûdaw Türkçe sosyal medya platformlarında canlı yayınlanan "GEL ANLAT" programında Rawin Sterk’in sorularını yanıtladı.

Doç. Dr. Vahap Coşkun: Yeni çözüm süreci daha başarılı olabilir

Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vahap Coşkun, devam eden çözüm sürecinin 2013-2015 dönemindekine göre "daha ayakları yere basan ve başarı şansı daha yüksek" olduğunu değerlendirdi. Coşkun, sürecin halk tarafından büyük oranda desteklendiğini ancak geçmiş deneyimlerden kaynaklı endişelerin de mevcut olduğunu belirtti.

Doç. Dr. Vahap Coşkun, Rûdaw Türkçe sosyal medya platformlarında canlı yayınlanan "GEL ANLAT" programında Rawin Sterk’in sorularını yanıtladı.

Sokaktan gelen farklı sesler doğal

Doç. Dr. Coşkun, sokaktan farklı seslerin gelmesinin doğal olduğunu ifade ederek, "Sokaktaki insanlara baktığımızda aslında taleplerin bir nevi örtüştü, genel kanaatle örtüştüğü ama bir takım endişelerin olduğu da görülüyor" dedi.

Toplumun ortak talebinin çatışmanın bitmesi ve Kürt meselesinin silahtan arındırılması olduğunu vurgulayan Coşkun, "Genciyle, yaşlısıyla, köylüsüyle, şehirlisiyle, kadınıyla, erkeğiyle bütün toplumun ortak bir talebi haline gelmiş" değerlendirmesinde bulundu.

Geçmiş deneyimlerden kaynaklı endişeler

Coşkun, mevcut endişe ve kaygıların normal olduğunu, bunun iki temel sebebi olduğunu açıkladı. İlk sebep olarak Türkiye'nin daha önce de çeşitli çözüm girişimlerinde bulunduğunu hatırlatan Coşkun, "2009 Habur süreci, 2011 Oslo süreci, 2013-2015 çözüm süreci gibi süreçlerden toplum haberdar oldu ve bütün bunlarda çok büyük bir heyecanla süreci destekledi, sürecin başarıya ulaşmasını istedi ama bu süreçler maalesef başarıyla sonuçlanmadı" diye konuştu.

İkinci sebep olarak da sürecin yavaş ilerlemesini gösteren Coşkun, "Özellikle devlet tarafından yavaş ilerleyen bir süreç var. Bu da insanların kuşkularını artırıyor" dedi.

Halk desteği yüzde 70'te

Araştırmalara atıfta bulunan Coşkun, "'Bu süreci destekliyor musunuz' diye sorduğunuzda insanlara, insanların çok büyük bir kısmı şu anda yüzde 70'i süreci desteklediklerini ifade ediyorlar" bilgisini paylaştı.

Ancak sürecin başarıya ulaşıp ulaşmayacağı konusunda toplumda güven problemi olduğunu belirten akademisyen, "Süreç başarıya ulaşır mı? Süreç gerçekten arzu edilen neticeyi üretir mi diye sorduğumuzda o zaman olumlu cevap verenlerin sayısı azalıyor" şeklinde konuştu.

PKK'nin silahsızlandırılmasında geniş konsensüs

Türkiye kamuoyunda PKK'nin silahsızlandırılması konusunda "muazzam bir konsensüs" olduğunu vurgulayan Coşkun, "Hem siyasal alanda hem toplumsal alanda bu sürece bu anlamda ciddi bir destek var" dedi.

Meclise bakıldığında İYİ Parti dışında bütün partilerin süreci ilk etapta desteklediklerini belirten Coşkun, "Prensip düzeyinde süreci desteklediklerini net bir şekilde ifade ediyorlar. Dolayısıyla siyasi bir mutabakattan söz etmek mümkün" değerlendirmesini yaptı.

Yeni sürecin mimari farklılığı

Coşkun, yeni çözüm sürecinin geçmiş süreçlerden önemli bir farkı olduğunu açıkladı:

"Geçmiş süreçler bir taraftan demokratikleşmeyi bir taraftan silah bırakmayı eş zamanlı olarak yürütmeyi amaçlayan süreçlerdi. Fakat yeni çözüm sürecinde mimari çok daha farklı oldu. İlk etapta silahların bırakılması ondan sonra hukuki adımların atılması şeklinde bir süreç tasarımıyla karşı karşıya kaldık."

Bu konuda devlet ve PKK'nin fikri mutabakata vardığını belirten akademisyen, "O nedenle PKK kendini feshetti, seramonik olarak bir silah bıraktı. Sahadan alınan haberler bu silah bırakma sürecinin devam ettiği konusunda görüyorlar" dedi.

Öcalan faktörünün önemi

Abdullah Öcalan'ın süreçteki rolünü değerlendiren Coşkun, "Öcalan tabii önemli bir faktör. Çünkü bu özellikle Kürt meselesinin silahtan arındırılması konusunda PKK üzerinde etkide bulunabilecek en önemli ve belki de tek faktör" diye konuştu.

Öcalan'ın PKK'nin silah bırakması sürecinde "Ben bu sürecin tarihi sorumluluğunu üzerime alıyorum" dediğini hatırlatan Coşkun, bunun devletin dönüşümüne olan inancını gösterdiğini belirtti.

Toplumsal entegrasyon süreci

Şu anki en önemli önceliğin silah bırakmanın gerçekleşmesi, daha sonra toplumsal entegrasyonun sağlanması olduğunu vurgulayan Coşkun, bu sürecin Türkiye'nin demokratikleşmesi için önemli adımlar gerektirdiğini söyledi.

"Türkiye'de Kürt meselesinin çözülmesi esas itibariyle gerçekten devlet zihniyetinin yeniden kurulmasını ifade eder" diyen akademisyen, "Bugüne kadar bir şekilde tehdit olarak görülen, talepleri sürekli bir şekilde terörize edilen en masum istekleri bile kriminalize edilmekten kaçınılmayan bir kimlik var" şeklinde konuştu.

İki türlü yüzleşme gerekli

Coşkun, gelecekte iki türlü yüzleşmenin gündeme gelebileceğini söyledi. Bunlardan birincisinin hukuki yüzleşme olduğunu belirten Coşkun, "Geçmişteki hukuk ihlallerinin ortaya konulması... Bu ne kadar derinlere gidebilir bu konuda emin değilim" dedi.

İkinci tür yüzleşme olarak toplumsal yüzleşmeyi gösteren Coşkun, "Bu çatışmalı sürecin edebiyatını yapmak, sanatını yapmak, bu acıları bir şekilde dillendirmek, farklı toplumsal kesimlerin, hak yoksunluklarını, mahrumiyetlerini, ızdıraplarını bir şekilde kamuoyuna duymak" diye konuştu.

Bu sürecin uzun bir yol olduğunu vurgulayan akademisyen, "Toplumsal yaraların sağlanması epeyce vakit alacak gibi gözüküyor" değerlendirmesinde bulundu.

 

Kaynak: rudav.net



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER