Diyarbakır Anneleri'nin 1000 gündür dinmeyen feryadı: Çocuklarımızı verin

Diyarbakır'da HDP il binası önünde oturma eylemi yapan ailelerin evlat nöbeti 1000'inci günü geride bıraktı.

Diyarbakır Anneleri

Diyarbakır Anneleri'nin evlat nöbetinde 1000'inci gün geride kaldı. Annelerin HDP il binası önünde kararlılıkla sürdürdüğü evlat nöbetinin başlamasını sağlayan süreç, ilk olarak Hacire Akar'ın, düğün hazırlığı yapan oğlu Mehmet Akar'ın dağa kaçırıldığını belirterek HDP İl Başkanlığı'nın kapısına dayanmasıyla başladı.

Akar, 22 Ağustos 2019'da il binasının kapısına giderek oturma eylemi başlattı. Başlattığı oturma eylemi sonuç veren anne Akar, kararlı mücadelesiyle iki gün sonra oğluna kavuştu. 


35 aile evladına kavuştu

Hacire annenin oğlu için gösterdiği mücadele, benzer acıyı yaşayan diğer annelere de umut oldu. Akar'ın açtığı yoldan yürüyen aileler, HDP il binasının önüne gitti. 3 Eylül 2019'da evlat nöbeti başlattı.

1000'inci güne giren evlat nöbeti devam ederken, 3 yılda 301 aile oturma eylemine katıldı, 35 aile ise evladına kavuştu. Diğer aileler ise evladına kavuşacak günü bekliyor. 
 

Diyarbakır Anneleri (1).jpeg

Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Anneler dağları yıka yıka evlatlarını geri kazanıyor"

Yaklaşık 3 yıldır HDP İl binası önünde evlat nöbeti tutan aileler duygularını Independent Türkçe'ye anlattı. O ailelerden biri de Ayşegül ve Rauf Biçer çifti. 

Oğlu Mustafa Biçer'i kurtarmak için 3 Eylül 2019 tarihinde oturma eylemine başladığını belirten anne Ayşegül Biçer, "Oğlum geçen yıl örgütten kaçarak güvenlik güçlerine teslim oldu. Askere gönderdim, bir hafta önce bitirip geldi. Anneler dağları yıka yıka evlatlarını geri kazanıyor. Tek dileğim bütün ailelerin çocuklarına kavuşması. Buradaki eylem gösterdi ki, anneler isterse çocuklarını dağdan indirebilir. Ben evladıma kavuştum ama buradaki aileler hala evlatlarının yolunu gözlüyor. Tüm aileler evlatlarına kavuşuncaya dek onları yalnız bırakmayacağım" dedi. 
 

Ayşegül Biçer.jpeg

Ayşegül Biçer / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Tek yumruk olup evlatlarımızı dağdan indireceğiz"

Sesini evladıma duyurmak için çok mücadele ettiğini belirten anne Biçer, şunları söyledi:

Buraya oturduktan sonra oğluma sesimi duyurabildim. Oğlum buradaki HDP üzerinden gitti. Evlatlarınızı HDP'den isteyin. Bugün 1000. Günümüz. 35 annemiz evladına kavuştu. Çocuklarımız bir hiç uğruna dağda olmasın. Tek yumruk olup evlatlarımızı dağdan indireceğiz.


Oğluna kavuştuktan sonra yeniden yaşamaya başladığını belirten Biçer, "Hiçbir tarifi olamaz. Zaten ilk gelen telefon bitirdi bizi. Zaten ben ilk öldüğünü sandım. Babasının ağladığını gördüğümde, dizlerim kırıldı, yürüyemedim, bayıldım zaten. Aslında biz yaşamıyorduk. Oğlum geldikten sonra biz yeni yeni yaşamaya başladık. Ki rabbim kurban olduğum rabbim ölüyü topraktan çıkarıp yeniden bana verdi. Yani bundan daha büyük bir mükâfat olamaz" şeklinde konuştu.
 

Diyarbakır Anneleri (2).jpeg

Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"35 ailenin evladına kavuşması bize umut oldu; inşallah darısı bizim başımıza gelir"

7 yıl önce 15 yaşındayken kaçırılan oğlu Özkan için eylem yapan Süleyman Aydın, 1000 günden bu yana HDP önünde beklediğini söyledi. 

Baba Özkan, "Evladım 2015 çözüm süreci döneminde önce HDP il başkanlığına, ardından da dağa götürüldü. 7 yıldır oğlumdan haber almadım. 1000 gündür çocuklarımız için buradayız. Benim oğlumu neden dağa gönderiyorlar?!. Herkese insan hakları var da bizim çocuklara neden yok. 1000 gündür bütün dünya feryadımızı duydu HDP duymadı" dedi.
 

Süleyman Aydın.jpeg

Süleyman Aydın / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Cumhurbaşkanı Erdoğan ile İçişleri Bakanı Soylu büyük bir mücadele veriyor. Onların desteği ile 35 aile evladına kavuştu. Hepimiz için büyük bir umut oldu. İnşallah darısı bizim başımıza olur" diye konuşan Aydın, oğlu Özkan'a şöyle seslendi:

Evlatlarımızı almayana kadar buradan gitmeyeceğiz. 35 ailenin evladına kavuşması bize umut oldu. Hiçbir bir zaman Allah'tan umut kesilmez. Evde sürekli bir eksiklik hissediyoruz. Oğlum gittiğinden bu yana ilaç tedavisi ile ayakta kalıyor. Yarım oldu eşim. Oğlum sesimi duyuyorsan lütfen gel.
 

Diyarbakır Anneleri (4).jpeg

Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Bir oğlunu PKK kaçırdı, diğeri infaz edildi: İki evlat acısı çekiyorum

Hakkari'nin Şemdinli İlçesi'nden gelerek eyleme katılan Necibe Çiftçi ise, "1000 gündür HDP önünde evlat yolunu gözlüyoruz. Oğlum Sami'yi yataktan kaldırıp infaz ettiler. İnfaz edilen oğlumun çocuklarına da ben bakıyorum. İki evlat açısı çekiyorum. Bin gündür bu acıyı çekiyorum. Oğlumu almadan gitmeyeceğim. Oğlum Rojhat 17 yaşındayken PKK'lılar tarafından kaçırıldı. Oğlumun Suriye tarafından olduğunu duydum. Çocuğum kaçmak istemiş, ancak yakalayıp tırnaklarını kesmişler sonrada cezaevine atmışlar. Bin günde geçse çocuklarımızı almadan gitmeyiz" dedi. 


Bakan Soylu, 1000'inci günde ailelerin yanındaydı

Ailelerin eylem yaptığı HDP önündeki çadır yanında düzenlenen etkinliğe İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Diyarbakır Valisi Ali İhsan Su, HAK İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, STK temsilcileri, siyasi parti temsilcileri, evlat nöbeti tutan aileler ile birlikte Diyarbakır ve Türkiye'nin birçok yerinden aileler katıldı.
 

Diyarbakır Anneleri (5).jpeg

Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Soylu: Bu ülkeden teröre bir tek evlat gitmeyecek

Burada konuşan Bakan Soylu, Hacire Akar ile başlayan evlat nöbetinin her geçen gün büyüdüğünü dile getirdi. 

Annelerin 1000 gündür kararlı bir şekilde direndiğini kaydeden Bakan Soylu, tüm tehdit ve baskılara rağmen terör örgütüne insan kaynağı sağlayan siyasi partinin önünde bütün dünyaya haykırdığını belirterek, "Gözyaşlarını içine akıtan ama bir gün olsun terör örgütünü bitirmekten vazgeçmeyen evlatlarını isteyen Diyarbakır Anneleri'nin huzurundayız. Burada her birinin önünde saygıyla eğiliyorum. Annenin ne demek olduğunu bir kez daha dünyaya haykıran annelere müteşekkir olduğumuzu, bu ülkede terörden dolayı evlatlarını kaybeden anneler ve babalar adına bu başkaldırışların tarihi bir süreç olduğunu belirtmek istiyorum. Burada bugün Hakkari, Şırnak, Van, Batman, İzmir'den anneler var. Birlik içerisindeler. Burada bugün ülkemizin her noktasından gelen STK temsilcilerimiz var. Sendikalarımız HAK İŞ Genel Başkanı var. Siyasi parti temsilcilerimiz var. Bu süreçte annelerin büyük mücadelesine, evladına kavuşma isteğine, en önemlisi başka evlatlara bu anlayışı göstererek HDP ve PKK'nın tuzağına düşürmemesine yönelik bir çağrı var. Bütün dostlarımıza bu 1000. gününde minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz. Bu anneler büyük bir değişim başlattı. Bu annelerin başlattığı bu değişimi bu ülkenin bir evladı olarak, bu hükümetin bir üyesi olarak, Recep Tayyip Erdoğan'ın yol arkadaşı olarak büyük bir takdirle bir anne yüreğine imrenerek onların cesaretini gururla takip ediyoruz" şeklinde konuştu.
 

Süleyman Soylu(1).jpeg

Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Direndiler ve 35 evlatlarını sökerek PKK'dan aldılar"

Bakan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

Ne tür tehditlerle karşı karşıya olduklarını biliyoruz. Hiçbirisinden yılmadıklarını biliyoruz. Hiçbir tehdidin evlat sevgisinden yüksek olmadığı bilinciyle nasıl mücadele ettiklerini biliyoruz. Direndiler ve 35 evlatlarını sökerek PKK'dan aldılar. Herkes buradan bilsin sonuna kadar annelerimizin yanındayız. Allah nasip edecek bu ülkeden teröre bir evlat daha gitmeyecek, anaların gözyaşı dinecek ve ortadan kalkacak inşallah. Bu anneler ortaya koydukları bu direniş bu anlayışla beraber kendilerinden sonra gelecek çocuklara da annelere de ışık olacaklar.
 

Diyarbakır Anneleri (3).jpeg

Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Erdoğan: Anne yüreğinden daha güçlü bir silah olamaz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan programa telefonla katılarak ailelere hitap etti.

Konuşmasını yüreği yanık Diyarbakır Anneleri'ni selamlayarak başlayan Erdoğan, "Sizler terör örgütüne veya onun güdümündeki partiye Diyarbakır'dan çok önemli bir mesaj verdiniz. Bu ülkenin cesur ve dirayetli anneleri olarak onlara boyun eğmeyeceğinizi gösterdiniz. Evlatlarınıza kavuşmak için verdiğiniz eşsiz mücadeleyi en başından beri taktirle takip ediyoruz. Mücadelenizin her aşamasında içişleri bakanımız ve diğer arkadaşlarımızla birlikte yanınızda yer aldık. Bundan tam 1000 gün önce Hacire Akar kardeşimizle başlayan mücadeleniz eşine ender rastlanır bir evlat sevgisi, merhamet, azim destanı olarak şimdi de tarihe altın harflerle yazıldı. Terör örgütü artık meydanın boş olmadığını bildiği için evlatlarımıza öyle kolayca kanca atamıyor. Örgütün güdümündeki parti de bu alçak plana pervasızca aracılık yapamıyor. Şahsım, ülkem ve milletim adına sizlere ne kadar teşekkür etsem azdır" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, annelere hitabını şu sözlerle sürdürdü:

Sizler anne yüreğinden daha güçlü bir organizasyon, daha güçlü bir silah olmadığını ispatladınız. Bütün dünya teröristlerin yanında yer alsa da annelerin kalplerindeki sevgi ve gözlerindeki kararlılıkla karşılarına çıkması o hainlerin bütün dengelerini bozmaya yetti. Kandırılıp dağlara götürülüp ölüme sürüklenen her bir evladın sıkıntısını yüreğimizde hissediyoruz.

 

Devamı >>>