"Dijital bağımlılık" fotoğraf karelerine yansıdı

Sanatçı ve dijital medya yazarı Erhan Us, modern hayatın vazgeçilmezi haline gelen telefon bağımlılığını ve özçekim çılgınlığını gözler önüne sermek için dünyanın farklı kentlerinde çektiği fotoğrafları sergiye dönüştürdü

Sanatçı ve dijital medya yazarı Erhan Us, modern hayatın vazgeçilmezi haline gelen cep telefonu bağımlılığını ve özçekim çılgınlığını gözler önüne sermek için dünyanın farklı kentlerinde çektiği kareleri fotoğraf sergisine taşıdı.

İstanbul, Ankara, Eskişehir, Hong Kong, Paris, Roma, Dubai, Abu Dhabi, Rio de Janeiro, Seul gibi önemli şehirlerde dijitale ve telefona bağımlılığı anlatan fotoğraflar, "Dijital Tutsaklık" isimli sergide, sanatseverlerin beğenisine sunuldu.

Erhan Us, dijital ajans, marka yönetimi, sosyal medya çalışmaları sırasında yaptığı gözlemlere dayanan, pazarlama portalları ve uluslararası dergilerde yazdığı köşe yazılarının görsel bir izdüşümü olan eserlerin yer aldığı sergideki fotoğraflarda, "sosyal medya ve özçekim bağımlılıklarının anı kaçırmaya etkisi" üzerinde durduğunu belirtti.

Sosyal medya ile iç içe olduğu dönemde fotoğrafla da ilgilenmeye başladığını belirten Us, serginin 2012-2018 yıllarında çekilen fotoğraflardan oluştuğunu dile getirdi.

Sıkça şahit olunan cep telefonuna ve bilgisayara bağımlılığın hayatın esas anlamının kaybedilmesine ve zamanın değerinin anlaşılmamasına neden olduğunu anlatan Us, şunları belirtti:

"Sosyal medya, aldığımız ´like´ lara, yani beğenilme telaşına ve ilgi bağımlılığına dönüşüyor ve kendisini beğendirme çabası içinde buluyor birçok insan. Bu durum pek çok kavramın içinin boşalmasına sebep oluyor. Paris Louvre Müzesi´nde çektiğim bir fotoğrafa sergide yer vererek, bu durumu özetlemek istedim. İnsanlar çevrelerindeki tabloları görmüyorlar. Mona Lisa´ya odaklanmışlar ve onunla selfie çekmek telaşındalar. Trend olanın peşinde sürükleniyorlar. Böyle yaşarken kendi içimize dönme fırsatımız olmuyor."

İnsanların artık anı ve gezilip görülen yerleri hafızalarına atmak gibi bir dert edinmediklerini, fotoğrafların, bilgisayarların arşivlerinde kaldığını söyleyen Us, sözlerine şöyle devam etti:

"Fotoğraflara açıp bakmadığımızda nerede neyi gördüğümüzü bazen hatırlamıyoruz. Japon turiste ´Gezi nasıldı?´ diye sormuşlar. ´Bilmem izlemedim´ demiş. Gezip gördüğümüz yerleri bir yerlere atıyoruz ama sonrası yok. Mezarlıkta, hastanede, trafikte, namazda, serumla çekilen fotoğraflar ve selfieler bize çoktan normal gelmeye başladı. Bu durum aslında normal bir gidişat değil."

"İnsanlar birbirine obje gözüyle bakıyor"

"İnsanlar bir yerden sonra fotoğraf çekerek, statü yarışında yol katettiğini zannediyor. ´Bakın ben buradayım´ göstermesi ve kendini kanıtlama ihtiyacı gibi bir acziyetlerimiz oluştu" ifadesini kullanan Us, son yıllarda dijitale ve sosyal medyaya tutsak olunmaya başlandığını belirtti.

İnternete ve sosyal medyaya bağlılığın kavramların da içini boşalttığını, bundan dolayı fotoğraf içeriklerinin entelektüelden sığa kaydığını dile getiren Us, "İnsanlar birbirine obje gözüyle bakıyor ve hızlı tüketiyoruz. Anlık yaşıyoruz. İnsanlar sosyal medyaya tutsak. Telefonsuz hayatı hayal edemiyoruz. İlgi bağımlılığı da bunu tetikleyen bir şey olarak karşımızda duruyor. Birinin fotoğrafını çektiğinizde, ´Gıdığım böyle çıkmış, burnum böyle çıkmış.´ Herkesin kendine ilk baktığı yer, görsel takıntısı oluyor. Bunu kendine zayıflık olarak algılayan birey, programlarla bunu telafi etmeye çalışıyor. Kendini inceltiyor, değiştiriyor." diyen konuştu.

Erhan Us, fotoğraf karelerinde birçok ülkede sosyal medyaya bağımlılığın hayatın derinine inememe sorununa yol açtığına işaret etmek istediğini vurguladı.

"Dijital dönüşüm hayatın her alanını etkiledi"

Bilkent Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliğinden mezun olduktan sonra turizm pazarlama alanına yöneldiğini, dijital ve stratejik grubu kurduğunu ifade eden Us, alanında yaptığı yeniliklerle "En iyi dijital ajans" ödülünü iki kere almaya hak kazandığını aktardı.

Us, turizm firmalarına ve şirketlerine grafik tasarım, sosyal medya ve stratejik pazarlama hizmetleri verdiğini belirterek, dijital dönüşümün sosyolojik, psikolojik, ekonomik alanlarda köklü değişimler yarattığını, bunun turizmi de etkilediğini, artık bu etkilerden uzak durmanın hayal bile edilemeyeceğinin altını çizdi.

Erhan Us, fotoğraflarında, dijitalin insanları körleştirmesi ve andan koparması durumuna işaret ettiğini, asıl olması gerekenin insanların çevrelerine karşı her alanda ve her zaman duyarlı davranması olduğunu vurguladı.