Dergi Soruşturması: Şakir Kurtulmuş

Edebiyat dünyasında yer alan yazar ve şairlerin hem kendi yapıp ettiklerini hem de mahalledeki diğer komşuların neler yaptığını görebilmelerine imkân sağlıyor dergiler.

Dergi Soruşturması: Şakir Kurtulmuş

Kitap haber, 'Dergi soruşturması' kapsamında şair ve yazar Şakir Kurtulmuş ile bir röportaj gerçekleştirdi. Bizde, omu, 'yeniden' yayınlıyoruz...

1- Sizin için dergi nedir?

Cevap: Edebiyat dünyasının ana giriş kapılarından birisidir. Edebiyatla sanatla doğrudan ilgili olsun veya olmasın, sade bir okur için de aynı şeyi söyleyebiliriz. Edebiyatın nabzının attığı yerlerdir dergiler. Sıradan bir okuyucu da edebiyatla yakından ilgili olan şair ve yazarlar da günümüz edebiyatını dergilerden takip etme imkânına sahiptir. Bu anlamda dergileri edebiyatın aynası olarak gördüğümüzü ifade edebilirim. Edebiyatımızın gücünü, ağırlığını, zayıflığını, etkisini her haliyle görebilme imkânı buluyoruz dergilerle. Bu bakış da bizim içinde bulunduğumuz durumu değerlendirme imkanı veriyor bize..

2- Takip ettiğiniz dergiler hangileridir?

Cevap: Yedi iklim, Hece, Edebiyat Ortamı, Bir Nokta, Ay vakti düzenli olarak takip edebildiğim dergiler. Daha çok dergiyi takip etmek isterim fakat ekonomik nedenlerle bunu gerçekleştirmemiz zor. Eskiden dergiler yeni çıkan sayılarını edebiyat dünyasındaki isimlere gönderirlerdi, şimdi galiba ekonomik güçlükler buna da mani oluyor. Dergilerin çoğunu göremiyoruz maalesef.

3- Hangi dergilerde yazdınız ve ilk eseriniz hangi dergide yayınlandı?

Cevap: İlk şiirim Mavera’da yayınlandı, 1978’de. İlk yazım 1976’da Yeni devir gazetesi sanat edebiyat sayfasında yayınlandı. Sonra Aylık dergi, Yönelişler, Yedi İklim, Edebiyat Ortamı, Hece, Ay vakti, Bir Nokta, Aydos olmak üzere pek çok dergiye katkı sunduk, sunmaya devam ediyoruz..

4- Yazarlık sürecinde dergilerin yeri hakkında neler söylersiniz?

Cevap: Dergileri günümüz edebiyatını yansıtan birer ayna olarak gördüğümüzü söylemiştim. Edebiyat dünyasında yer alan yazar ve şairlerin hem kendi yapıp ettiklerini hem de mahalledeki diğer komşuların neler yaptığını görebilmelerine imkân sağlıyor dergiler. İnsanın ortaya koyduğu ürünleri aynaya yansıdığı biçimiyle görmesine imkân veriyor. Yazarlık sürecine yeni başlayanlar için esas, daha da önemli dergiler. Klasik bir cevaptır, dergilerin bir mektep özelliği taşıdığı. Aslında bu bir arzuyu yansıtmanın ifadesidir. Çoğu dergi bu mektep olma arzusu içinde yayın yapıyor. Bunda pek azı maalesef başarılı olabiliyor. Yeni yazmaya başlayan bir genç adamın böyle mektep özelliği taşıyan bir dergide bulunması ona yol haritası sunması bakımından çok yararlı olacaktır. Dergiler yol haritası sunan hazır, ambulans hizmeti veren ilk yardım araçları gibi de düşünülmemeli. Yazar adayına uzun bir yola girdiğini, bu yolda çok sıkı bir çalışma yürütmesi gerektiğini, bu çalışmanın disiplinli olmasının kendisi açısından daha kıymetli olacağını söylüyor bu dergiler. Yazar ya da şair adayımız bu mektep içersinde yapılan çalışmaları bu bağlamda görüp, kendisini nasıl yetiştireceğine dair ipuçlarını bulabiliyorsa başarıyı yakalama şansına sahip oluyor. Yoksa dergileri sadece ürünlerini yayınlama imkânı bulduğu bir mecra olarak görüyor ve orada duruyorsa ne yazık ki ileriye dönük sağlam işler yapma imkânı bulamıyor. Gençlere bu yolu hatırlatıyor olmalı dergiler. Bunu görebilen gençler filizlenebiliyor o dergilerde. Uzun yıllar edebiyat dünyasının içinde bulunan usta diye nitelenen şair ve yazarların da bu noktada kendilerine düşen sorumluluğu yerine getirmeleri, genç arkadaşların daha temiz, daha titiz bir mecrada yol almalarına imkân verecektir. Bu noktada yapılan çalışmaların önemi gün gibi aşikârdır. Cahit Zarifoğlu’nun yıllar önce Mavera’da okuyucularla kurduğu iletişimi, yazışmayı bizim kuşak yakinen biliyor. Bugün edebiyat dünyasında ismi olan pek çok yazar ve şair o köşede Cahit Zarifoğlu’nun değerlendirmelerine şahit olmuş, yolunu temizleyenler, yolunu açabilenler bugüne kadar gelmişler, hala yazı hayatını devam ettiriyorlar. Bugün de bu görevi daha iyi yapabiliyor olmalı dergilerimiz. Editörler çok yoğun oldukları için birebir ilgilenemiyorlar genç yazar ve şair adayları ile. Bu görevi dergide bulunan diğer yazar ve şairler ortaklaşa sürdürebilmeli. Bugün hangi mecrada olursa olsun en iyi yatırım kültüre yapılan yatırımdır. Edebiyata, sanata yapılan yatırımdır. Buradan yol alarak esas içinde bulunmalarını arzu ettiğimiz gençliğe yapılan yatırımdır. Gençliği sanatla, edebiyatla sürüklenmekte olduğu karanlık geçitten kurtarabilir, kendi ayakları üzerinde durabilecek bir gücü, düşünceyi, yapıyı inşa etmeye muktedir olduğunu hissettirmeliyiz. Geleceğimiz gençlerdedir. O gençleri yetiştirecek olan da sanat, edebiyat, kültür adamlarımızdır. Onların emek verip yayınlamaya çalıştığı dergiler ve kitaplar bu anlamda büyük önem taşımaktadır. Büyük, küçük bütün dergilerimizi bu coğrafyanın önemli birer unsuru olarak görebilmeli böyle okuyabilmeliyiz..

Gençlerimizin yolu dergilerimizin yolunun aydınlık olmasından, açık olmasından geçiyor..Bu düşünce ile açık olsun yollarımız…

Yaşasın dergilerimiz. Açık olsun yolları…

Teşekkürler.

Kaynak: Kitap Haber