Tarih: 16.02.2019 08:29

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ulusal güvenliğimiz neyi gerektirirse onu da yapacağız

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATV-A Haber ortak canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Soçi´deki Suriye Zirvesi´ne ilişkin soru üzerine Erdoğan, Astana sürecinin alt başlıkları olarak Soçi zirvelerini başlattıklarını dile getirerek, birinci turda Soçi´den başlayıp, Ankara, Tahran olarak devam eden, şimdi ikinci turunda tekrar Soçi´den başlayan görüşmelerin beşincisini de Türkiye´de yapacaklarını aktardı. 

Türkiye´de gerçekleşecek zirvenin hangi vilayette yapılacağına henüz karar verilmediğini ifade eden Erdoğan, bunun daha sonra bildirileceğini vurgulayarak, "Diyebilirim ki bu buluşmamız da gerçekten çok çok verimli, faydalı oldu. En azından Fırat´ın batısında başta şu anda İdlib olmak üzere, tabii bunun dışında Münbiç olmak üzere bunları masaya yatırdık. Cerablus´u, El Bab´ı masaya yatırdık. Fakat aslolan nedir? Münbiç´teki terör örgütlerinin YPG, PYD, bulundukları yeri terk etmesi. Nereden? Münbiç´ten çıkmaları gerekiyor ve bunlar bize daha önce verilen sözler gereği Fırat´ın doğusuna kaydırılması gerekiyor." diye konuştu. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu anda bu konuda atılan bir adım olmadığını dile getirerek, şöyle devam etti: 

"Çünkü Münbiç aslında bu terör örgütlerinin yeri değil. Burası yüzde 85-90 itibarıyla Araplara aittir. Ama bu söz Obama döneminden bize verildiği halde yerine getirilmedi. Tabii Sayın Trump döneminde de bu söz verildi, yine yerine getirilmedi. Şu anda hala bu terör örgütleri burada duruyor. Peki, şu anda bunların buradan çıkması diye bir şey söz konusu mu? Hala bize söylenen ´çıkacaklar, terk edecekler´. Tabii bu arada da Münbiç´in dışında da şu an İdlib büyük önem arz ediyor. 300-400 bin insanın bulunduğu bu yerde çok ciddi sınamalar oldu ve burada eğer bu sınamalar neticelenmiş olsaydı ülkemiz çok ciddi bir iltica akınına yine uğrayacaktı. Şu anda bizde 3 milyon 600 bin mülteci var. Ama bu arada 310 bin mülteci, Türkiye´den geri döndü. Nereye geri döndü? Bir kısmı Cerablus´a, Afrin´e, öbür tarafta da El Bab´a. Böyle bir dönüş başladı. Güvenliği sağlanan bölgelerde bu dönüşler oldu. Fakat biz tabii bu dönüşleri yeterli bulmuyoruz. Bizim arzumuz bu dönüşlerle birlikte o insanların mutluluğunu tesis ve temin etmek. O insanlar şu anda bu dönüşle beraber bir huzur yakaladılar." 

"Ulusal güvenliğimiz neyi gerektirirse onu da yapacağız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrin´de, Cerablus´ta, El Bab´ta okulları, hastaneleri yapıp, altyapıyı oluşturduklarını ifade ederek, "Bakıyorsunuz futbol sahalarında artık kendi aralarında adeta bir lig oluşturma durumuna geldiler. Bunlar tabii yeniden bir kaynaşma, yeniden bir millet, halk olduklarını anlama fırsatı verdi. Bunu sağlayan da Türk Silahlı Kuvvetleri oldu. Bizim özellikle yardım kuruluşlarımız oldu." dedi. 

Bu kapsamda şu ana kadar 35 milyar dolar gibi bir rakam harcandığına işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Peki Avrupa Birliği verdiği sözü tuttu mu? Tutmadı. Bize şu ana kadar söz verdikleri 3+3 milyar avroydu. Peki verilen nedir? 1 milyar 750 milyon avro. Bunun dışında bir de Dünya Mülteciler Komiserliğinden 750 milyon dolar gibi bir destek geldi. Söz var ama icra yok. Şimdi bütün mesele, olsa da olmasa da biz tabii Türkiye olarak hep dedik ki ´veren el olacağız.´ Bunda da dünyada, özellikle tüm ülkeler arasında milli gelire oranla en az gelişmiş ülkelere yardım noktasında Türkiye bir numara. Bazıları, Amerika diyor ´biz bir numarayız´ hiç alakası yok. OECD´nin rakamları var. OECD´nin rakamlarında da Türkiye´nin bir numara olduğunu görüyoruz. Soçi bu noktada öyle bir zirve oldu ki ilk Soçi´den bu yana bu gelişmekte oluş çok farklıydı. Herkes artık Türkiye´nin gücünü ve bu noktadaki samimiyetini anladı, anlıyor. Bir diğeri de tabii Türkiye´de artık Suriye´de düzenin kurulacağı izlenimi oluşmaya başladı. Bu da önemli. Yani bunu bizler iktidar olarak hamdolsun bu süreç içerisinde sağlamış bulunuyoruz. Yeterli mi değil? İran ve Rusya ortak arayışı sürdürdükçe, biz de tabii bunu sürdüreceğiz, buradan taviz vermeyeceğiz. Şunu da söyleyeyim, ulusal güvenliğimiz neyi gerektirirse onu da yapacağız." 

"DEAŞ´ın artık kırıntıları var"

ABD Başkanı Trump´ın 24 saat içerisinde Suriye´ye dair çok önemli bir açıklama yapacağının duyurulması hatırlatılarak, "Trump´ın ne açıklamasını bekleyebiliriz?" şeklindeki soru üzerine Erdoğan, şu yanıtı verdi:

"Trump´ın biliyorsunuz şu anda bir para talebi var. Bu para talebinin Kongre´den çıkması gerekiyor. Şu anda itibarıyla bu henüz çıkmış değil. Bu konuda da çok farklı yöntemleri kullanmak istiyor ama demokrat üyeler bunu üst mahkemeye götürme durumundalar. Böyle bir durum var. Bir diğer taraftan da bakıyorsunuz hala DEAŞ´ı adeta 24 saat içerisinde temizleyeceğini Sayın Trump iddia ediyor. Bu olur mu olmaz mı ayrı bir konu, zaten DEAŞ´tan orada ne kaldı ki? DEAŞ´ın artık kırıntıları var. Bu konuma gelmiş vaziyetti. Buradan da ben şunu anlıyorum, bunu söylemek suretiyle acaba ´Demokratları yanıma alabilir miyim, onların desteğini alabilir miyim?´ böyle bir anlayış da olabilir diye düşünüyorum. Şu anda tabii yarınki açıklamada şunu bir defa kesinlikle söyleyecektir diye düşünüyorum, hani kırıntıları kaldı diyorum ya, diyecektir ki ´DEAŞ´a karşı zaferi kazandık.´ Yani bir zafer ilanı olabilir. Bu ilanı yaparken de burada tabii DEAŞ´ın coğrafi hakimiyetini sonlandırmak gibi bir dert yok. DEAŞ´ı tamamen bitirmek ve DEAŞ´a kaynaklık eden özellikle ortamı sonlandırmak olabilir. Başka bir şey de olmaz diye düşünüyorum." 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —