Tarih: 31.12.2017 17:38

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 15 Temmuz gecesi Bay Kemal´in takımı ortalıkta yoktu

Facebook Twitter Linked-in

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Düzce´de Kalıcı Konutlar Spor Salonu´nda gerçekleştirilen AK Parti Düzce 6. Olağan İl Kongresi´ne katılarak, partililere hitap etti. 

Konuşmasına Düzcelileri selamlayarak başlayan Erdoğan, Düzcelilere 10 Ağustos 2014´teki Cumhurbaşkanlığı seçiminde kendisine verdikleri yüzde 74´lük destek ile 16 Nisan 2017´deki halk oylamasında yüzde 71 oranındaki "evet" oyu dolayısıyla teşekkürlerini iletti. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Düzce´nin son gelişinden bu yana önemli mesafeler kaydettiğini belirterek, Düzce Üniversitesinin öğrenci sayısının iki katından fazla artırılarak 30 bine çıkarıldığını ve üniversitenin yenilikçi ve girişimci üniversiteler sıralamasında 185 yükseköğretim kurumu arasında 35´inci sırada yer aldığını ifade etti. 

"Faaliyete geçen Teknoloji Geliştirme Bölgesi ve kuruluş hazırlıkları süren Bilim Merkezi ile Düzce maşallah Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanımızın izinden gidiyor." diyen Erdoğan, yeni yapılan derslik sayısının bin 230´dan bin 810´a yükseldiğini, merkez ve ilçelerde yapılan hastanelerin hepsinin de hizmete girdiğini bildirdi. 

Deprem kuşağında bulunan Düzce için sağlıklı yapılaşmanın çok büyük öneme sahip olduğunu vurgulayan Erdoğan, TOKİ´nin tamamladığı 6 bine yakın toplu konut ile bunun öncülüğünü yaptığını dile getirdi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 78 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğunu 165 kilometreye çıkardıklarına işaret ederek, "Toplamda 15 yılda 9 milyar liralık, yani 9 katrilyon liralık yatırımla Düzce´yi Bolu Dağı ile Sakarya Irmağı arasına sıkışmış bir şehir olmaktan çıkartıp başlı başına bir marka haline getirdik." ifadesini kullandı. 

Türkiye´nin 80 vilayeti ile Düzce için yapacakları çok hizmet bulunduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti: 

"Önümüzde hem demokrasimizi hem ekonomimizi hedeflerimize ulaştırabilmemiz bakımından aşmamız gereken yeni bir imtihan daha bulunuyor, bu imtihan 2019 seçimleridir. AK Parti teşkilatları olarak ana kadememizle, kadın kollarımızla, gençlik kollarımızla tam bir seferberlik ruhuyla 2019´a hazırlanmak zorundayız. Son yıllarda verdiğimiz mücadelelerin taçlandırmasını inşallah 2019´da yapacağız. Kongrelerimizi ben bu şahlanışın adeta bir işaret fişeği olarak görüyorum. 

İşte dün Kastamonu´da bunu gördüm, Sinop´ta bunu gördüm, bugün de Düzce´de elhamdülillah bunu görüyorum. Siyasi hayatımda ben bu tür kongreler yaşamadım ama şimdi yaşıyorum. Hamdolsun demek ki 2019 Allah´ın izniyle bu siyasi değişimin, dönüşümün markası olacak. Bu yıla iyi hazırlanmamız lazım. Ana kademe, kadın kolları, gençlik kolları kapı kapı dolaşmak suretiyle bütün bu saldırılara karşı o değişimi, dönüşümü gerçekleştirmemiz lazım." 

"Bizi ayrıca üzdü" 
Erdoğan, "16 Nisan´da ne oldu gördünüz değil mi? Biz ´Evet´ kampanyasını sürdürürken ne yazık ki birileri de ´Hayır´ kampanyası sürdürdü ve ´Hayır´ kampanyasının içinde olanlarda beraber olduğumuz arkadaşlarımızın olması bizi ayrıca üzdü. Hiç önemli değil, kişi sevdikleriyle beraber haşrolunacaktır." dedi. 

"Siyaset boşluk kabul etmez" 
Partili gençlerin tezahüratları üzerine Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: 

"Şunu unutmayalım siyaset boşluk kabul etmez. Şayet biz vatandaşlarımıza gidip kendimizi, yaptıklarımızı, yapacaklarımızı doğru şekilde anlatmaz isek birileri gider bizi bin bir yalanla, iftirayla başka türlü anlatır. Birileri gider Bolu Dağı Tüneli´ni patateslerle, doğalgazla doldurmaya çalışır. Fakat biz bu aklı evvellere işin doğrusunu anlattık ve Bolu Dağı´nın nasıl geçileceğini, geçilebileceğini gösterdik. Çünkü biz bu yanlışlara izin veremezdik ve vermedik. Bunun için şimdiden çalmadık kapı, sıkmadık el, dokunmadık yürek bırakmayacak, bu şekilde çalışmalara başlayacağız." 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Düzce´nin aynı zamanda kardeşliğin şehri olduğunu vurgulayan ve farklı kökenlerden, farklı kültürlerden vatandaşların burada huzur içinde yaşadıklarını bildirdi. 

Erdoğan, şunları kaydetti: 

"Burada hepsi var, Abaza var, Gürcü var, Çerkez var, hepsi var, burada bir renk var. Yani burada adeta biz kesrette vahdeti yaşıyoruz, bunu bu şekilde devam ettirmemiz lazım. Bizim birliğimizi kimsenin bozmaması, bozamaması lazım. Zira biz yaradılanı Yaradan´dan ötürü sevdik ve bu yolda böyle yürüdük. Kurtuluş Savaşı yıllarında birbirinin ardı sıra Düzce ve Yozgat´ta yaşanan elim hadiselerin arka planı maalesef hala tam anlamıyla aydınlatılabilmiş değildir. Ülkemiz büyüdükçe, demokrasimiz güçlendikçe, cumhuriyetimiz kökleştikçe yakın tarihimizin bu puslu hadiselerini daha bir öz güvenle tartışabileceğimize doğrusu ben inanıyorum." 

"Her ihanetin arkasından çıkması tesadüf olamaz" 
"Oturduğu koltuğa gelişi dahi şaibeli olan bu zatın, ülkemiz ve milletimiz aleyhine olan her işin, her ihanetin arkasından çıkması tesadüf olamaz." diyen Erdoğan, "Sanıyorum, kendisini birileri bu iş için özel olarak görevlendiriyor." ifadelerini kullandı. "Aslında biz bu iğrenç tavrı FETÖ´cülerden çok iyi tanıyoruz." ifadelerini kullandı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her defasında foyasını ortaya çıkardığımız halde, bu zat bir gün dahi utanmadı, hiçbir şey olmamış gibi yalanın dahi daha büyüğüne, iftiranın daha kirlisine sarılmaya devam etti ve çok da pişkin. Aslında biz bu iğrenç tavrı FETÖ´cülerden çok iyi tanıyoruz. Mahkemelerde önlerine konan tüm delillere, resimlere, şahit ifadelerine rağmen, ısrarla ne diyorlar, ´Yapmadık, etmedik, görmedim, duymadım.´ Bu FETÖ´cülerin riyakarlığıyla, bu zatın yüzsüzlüğü aynıdır." şeklinde konuştu. 

"Birisi vardı ki adresi şaşırdı" 
Arif Nihat Asya´nın "Fetih Marşı" şiirinden "Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan" dizesini okuyan Erdoğan, kendisinin de siyasette sorumluluk üstlendiği günden beri hiç durmadan yürüdüğünü, milletin kendisini hiç yalnız bırakmadığını, hep desteklediğini, teşvik ettiğini vurguladı. 

Bu desteğin kimi zaman sözle kimi zaman sandıkta oyla olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Kimi zaman da 15 Temmuz´daki gibi canıyla kanıyla oldu." dedi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz gecesi millete çağrı yaptıktan sonra vatandaşların caddelere çıktığını, yürüdüğünü bildirdi. 

Erdoğan, şu görüşlere yer verdi: 

"Ama birisi de vardı ki o adresi şaşırdı. Bir televizyon kanalında kendisine soruyorlar, ´Siz niye yoktunuz Atatürk Havalimanı´nda?´ Verdiği cevap enteresan, ´Bana da haber verseydi Başbakan, Cumhurbaşkanı, neyse, ben de gelirdim.´ Halbuki biz çağrımızı kime yaptık? Millete yaptık. Beyefendi taahhütlü istiyordu. Biz milletimize ´Meydanlara, caddelere yürüyün´ dedik, benim milletim yürüdü. Demek ki bu beyefendi milletin bir ferdi değildi. 

O da geldi, havaalanına geldi. Havaalanında tanklar var, on binler var. Ama o orada adamlarını tankların başındaki FETÖ´cülere gönderdi, beraber çalışıyorlar ya. FETÖ´cülerle görüşmeyi yaptılar, görüşmeyi yaptıktan sonra beyefendiye, Bay Kemal´e yol açıldı. Bay Kemal´e yol açıldıktan sonra geldi, tankların arasından kendisine ayrılan araca bindi ve nereye gitti? Bakırköy´e. Bakırköy´de nereye gitti? Oteller kapalıymış, oteller kapalı olduğu için Belediye Başkanı´nın evine gitti. Bunların hepsi kayıtlarda var mı? Var. İzliyor muyuz? İzliyoruz. Ve bu kayıtlarda şunu görüyoruz, televizyon ekranında darbeyi takip ediyor Bay Kemal. Kahvesi, çayı neyse önünde." 

"15 Temmuz gecesi Bay Kemal´in takımı FETÖ´cülere karşı yürümediler" 
Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti: 

"Açık söylüyorum, net söylüyorum; 15 Temmuz gecesi Bay Kemal´in takımı bizlerle beraber, MHP´li kardeşlerimizle beraber, o FETÖ´cülere karşı yürümediler. Biz birlik olduk, beraber olduk yürüdük ama Bay Kemal´in takımı ortalıkta yoktu." 

"Türkiye yanarken, İslam dünyası yanarken, insanlık inim inim inlerken sesleri, solukları çıkmayan, en küçük bir aksiyonlarını, tepkilerini görmediğimiz kişiler, bir anda sahaya inmeye, olur olmaz konularda konuşmaya başladı. Hayırdır, bir anda bu iştiyak, bu heves, bu hız, bu tepkisellik nereden çıktı?" diyen Erdoğan, "Biz milletimizle olan muhabbetimizi derinleştirir, saflarımızı sıklaştırırken bu bozgunculuk merakının sebebi nedir? Türkiye´nin yeni bir Kurtuluş Savaşı verdiği şu dönemde bize yakışan birlik olmaktır, beraber olmaktır, dayanışma içinde hareket etmektir." ifadelerini kullandı. 

"Hani sen demokrattın, hani demokrasiye inanıyordun" 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Amerika, Birleşmiş Milletler´e verdiği desteği çekiyormuş. Hani sen demokrattın, hani demokrasiye inanıyordun. Demek ki her şey senin istediğin gibi olursa demokratsın, senin istediğin gibi olmazsa demokratlıktan vazgeçiyorsun." dedi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —