PKK’nin silahları susturup kendini feshettiğini açıkladığı tarihten bu yana Türkiye’de siyasetçiler, sanatçılar, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar, demokratikleşme için hangi adımların atılması gerektiğini tartışıyor. Yıllardır bir aktivist olarak insan hak ve özgürlükleri, kadın meselesi ve başörtüsü yasağının son bulması gibi konularda mücadele veren yazar Emine Uçak Erdoğan da Kürt sorununun çözümünde fazlaca sözü olan insanlardan biri.
Yıllar önce Saadet Partisi’nde siyaset yapan Has Parti’nin kurucuları arasında yer alan Emine Uçak Erdoğan geçtiğimiz ay yapılan kurultayda CHP Parti Meclisi’ne girdi. Kürt sorununun silahsız çözümünü uzun yıllardır savunan Erdoğan, bugün gelinen noktada ise artık sivil siyasetin önündeki tüm engellerin kaldırılması gerektiğini söylüyor.
CHP Parti Meclisi Üyesi Erdoğan, Rûdaw’a konuştu. Çözüm süreci konusunda görüşlerini dile getiren Erdoğan, CHP’nin Türkiye’nin dönüşümünü yakalayan bir parti olduğunu ifade etti.
"Terörsüz, demokratik Türkiye’yi konuşmak lazım" diyen Erdoğan, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin gündeme getirdiği komisyon kurulması fikrinin desteklenmesi gerektiğini belirterek, “Komisyon konusu, Kürt meselesinin demokratikleşmesi ve toplumsallaşması için yasal zeminde daha şeffaf bir şekilde yürümesi açısından önemli bir aşamadır” dedi.
“İkinci aşama, demokratikleşme ve toplumsal barışın sağlanmasıdır”
Sürecin başladığı ilk günden itibaren CHP’nin bu konuya dikkat çektiğini ifade eden Erdoğan, "Şimdi geldiğimiz noktada Devlet Bahçeli de buna işaret etti. Herkes şimdi Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında bir komisyonun kurulmasına ihtiyaç olduğunu söylüyor." dedi.
Silahların devre dışı bırakılacağı bir dönemde bu konunun gündeme getirilip konuşulmasının, hatta tartışılmasının herkes için çok önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Silahların bırakılması ve örgütün kendini feshetmesi birinci aşamadır. İkinci aşama ise demokratikleşme ve toplumsal barışın sağlanmasıdır. Dünyadaki bütün çatışmalı süreçlerde bu böyle olmuştur" diye konuştu.
“CHP, Türkiye’nin dönüşümünü yakalayan bir parti”
Çözüm sürecine, CHP’nin nasıl yaklaşacağı, nasıl tepki vereceği kadar başörtü meselesindeki tutum değişikliği de toplumda merak konusu olduğu ve bu hususta partide bir değişim olup olmadığının sorulması üzerine Erdoğan şöyle konuştu:
“Türkiye’de birisine baktığınızda ilk bakışta sadece bir kimliği görülüyor. O yüzden mesela dışarıdan bakıldığında, yani dış görünüşe baktığınızda, tabii ki başörtülü bir kadın olarak görülüyorum. Aslında Türkiye’de hiç kimse tek kimliğe sıkıştırılacak ya da bir kimlikle anlatılacak değil. Çoğul kimliklerimiz var. Mesela ben Kürt birisiyim. Başörtülü bir kadınım. Yıllarca başörtüsü mücadelesi vermiş bir kişiyim. Aynı zamanda Kürt meselesinin çözümü için de çalışan birisiyim. Bir yandan anneyim. Bütün anneler gibi çocuklarının mutlu, huzurlu bir ülkede yaşamasını isteyen birisiyim. O yüzden bir kere her birimizin iç içe geçen çoğul kimlikleri var.
CHP’ye gelince, CHP aslında çokça, tam da kendisine oy verenler veya ona yaklaşanlar gibi çoğullaşan, tek tip olmayan ve Türkiye’nin dönüşümünü yakalayan bir parti. Bu partinin bir üyesi olarak yıllardır hep Türkiye’nin demokratikleşmesini, çoğullaşmasını savunan ve bunun için çalışan birisiyim. Siyaset de bu işlerden birisi. Aslında belki daha hızlı harekete geçirecek bir alan. Siyasete girdiğim alanlar da Türkiye'nin siyaset yapma alanının çok daraldığı, ama bir yandan da toplumsal dönüşümün siyaset yapmaya imkân verdiği alanlar oluyor."
Erdoğan, CHP’nin şu anda Türkiye’de siyaset alanının daraltılmaya çalışıldığı bir dönemde herkes için demokrasi, eşitlik, özgürlük ve refah istediğini belirterek, "Benim yolumun CHP ile kesişmesi aslında Türkiye’nin bu dönüşümüyle ilgili oldu diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

"Terörsüz, demokratik Türkiye’yi konuşmak lazım"
Bundan sonra Türkiye’nin demokratikleşmesi için hangi adımların atılması gerektiği konusundaki bir soruya Erdoğan şöyle yanıt verdi:
“Şimdi ilk adımlar atılıyor. Türkiye’nin demokratikleşmesi, eşitliğin sağlanması ve bunun toplumsallaşması konusunda bir konsensüs oluşmuş durumda. CHP bu konuda konumunu sağlamlaştıran bir parti. Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel’in dün ifade ettiği gibi ‘terörsüz ve demokratik Türkiye’yi artık konuşmak lazım.’ Demokratik Türkiye’nin kapsamına giren konulara da bakınca, Sayın Özgür Özel’in dünkü açıklamasının üzerinden giderek, bunu konuşmanın zemini Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir.”
Erdoğan, sorunun çözümü ve ‘terörsüz, demokratik Türkiye’ye ulaşmak için birçok adımın atılması gerektiğini vurgulayarak, "Siyasi tutuklulara özgürlük, hasta tutukluların serbest bırakılması, kayyum uygulamasına son verilmesi, siyasiler için tutuklu yargılamanın norm olmaktan kalkması, YÖK’te diploma iptali ile birlikte oluşan keyfiyet meselesinin ortadan kalkması gerekiyor. Bunlar önemli konular. Çünkü demokratikleşmenin en temel unsurları bunlardır" değerlendirmesinde bulundu.