Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, PKK’nin fesih ve silah bırakma kararının sahada gerçekleştiğini görmek istediklerini belirterek, “Tam bir takvim vermek kolay değil bu işlerde. En kısa sürede olması lazım.” dedi.
Cevdet Yılmaz, TV100 televizyonu canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
PKK’nin fesih ve silah bırakma sürecinde mekanizmanın nasıl işleyeceği, nasıl denetleneceğine ilişkin soru üzerine Yılmaz, "Ülkemizi terör belasından kurtarmak için büyük bir fırsat oluşmuş durumda. Çok önemli bir döneme girmiş durumdayız. Ancak bu dönem hala devam eden bir süreç. Öncelikle bu kendini feshetme ve silahları bırakma kararının sahada gerçekleştiğini görmemiz gerekiyor. Bunu da ilgili kurumlarımız hassasiyetle takip edecekler, izleyecekler.” yanıtını verdi.
Barış sürecinde tam bir takvim vermenin kolay olmadığını kaydeden Yılmaz, “En kısa sürede olması lazım. Bu süreçlere tabiri caizse çomak sokan çok olur. Yani 'Türkiye'nin başı beladan kurtulmasın', 'terör devam etsin' diye provokasyonlar yapanlar olabilir. Dolayısıyla bu konularda en önemli unsur, olabildiğince kısa sürelerde bu süreçlerin tamamlanması." ifadesini kullandı.
"Türkiye'nin İsrail ile ticareti var mı?" sorusuna Yılmaz, "Türkiye içindeki kesimleri bir kenara bırakalım, Filistinlilere sorsunlar. Onlara en fazla sahip çıkan, en fazla yanlarında olan lider kim? En fazla yanlarında olan ülke kim? Bizzat Filistinlilere bunu sorsunlar. Cevabı onlardan en güzel şekilde alırlar diye düşünüyorum." yanıtını verdi.
Yılmaz, yeni anayasanın vatandaşa getireceği katkı ve muhalefetin nasıl ikna edileceğine ilişkin soruya şu cevabı verdi:
“Mevcut anayasamız, bir darbe anayasası. 15 Temmuz'a kadar maalesef vesayetçi bir demokraside yaşadı Türkiye. Dolayısıyla bu darbe anayasası utancından ülkemizin kurtarılması lazım. Bu sadece bir partinin meselesi değil, bütün partilerin meselesi. Türkiye Yüzyılı'nda sivil ve özgürlükçü bir anayasa yakışır. AK Parti olarak Cumhurbaşkanımız 11 kişilik bir komisyon kurdu. Kendi perspektifimizi burada ortaya koyacağız. Diğer partilerin de yapacağı hazırlıklarla, ortaya koyacakları fikirlerle bir ortak akılla ve vicdanla oluşacak bir süreçten bahsediyoruz. Buna Türkiye'nin ihtiyacı var. Bunu çeşitli bahanelerle farklı yerlere çekmeye çalışanlar Türkiye'ye haksızlık yapıyor. Dolayısıyla dar siyasi tartışmalara bu çalışmalar feda edilmemeli.”