Tarih: 31.01.2019 11:13

Biber 25 Domates 15 Vize 500 TL, Hamaset Bedava

Facebook Twitter Linked-in

?Neden AKP´yi eleştiriyorsun?? diyenlere her zaman tek bir cevabım oluyor.
?AKP´nin desteğe değil eleştiriye ihtiyacı var.?

Gerçekte de AKP´nin geniş medya desteğine bakılacak olursa ona yapılacak desteğin hiçbir marjinal katkısı olmayacağı aşikar. AKP için yapabileceğimiz tek iyilik ona eleştirilerimizi iletmek.

Meşhur masaldaki ayna gibi sürekli en güzel olduğunu terennümün AKP´ye en ufak bir faydası yok.

Dünkü yazımda AKP´nin tepesinden yapılan bir siyasi çıkışa dair görüşlerimi ifade ettiğimde uğradığım tepkilerin milliyetçi bir ton içermesini açıkçası anlamadım.

Milliyetçilikle ilgili tek bir söz etmediğim, ancak ülkenin askeri darbe geleneğine dair saptamalar içeren yazımı keyfi bir okuma ile milliyetçilik eleştirisi olarak algılamak isteyenlerin olduğunu gördüm.

Milliyetçiliğin değil ama hümanizmin eksikliğine delalet eden bir baba-oğul analizi içeren yazıma dair gelen uzunca bir yorumun yazıyı değil kendi zihnindeki tahayyülü resmettiğini söylemek isterim.

CHP´li bir adaya dair iktidar blokundan ulaşan ve hiç de sempatik durmayan bu ötekileştirme girişimini ifşa etttiğim yazıya dair destekler, Saadet, HDP ve İyi Partinin içinden dolaysız olarak ulaştı.

Sn. Temel Karamollaoğlu, geçtiğimiz hafta iki defa telefonla aramış ve teşekkürlerini iletmişti şahsen. Dünkü makaleme de; ?Ashab-ı kiram arasında birçoğunun babası iman etmemişti, fakat hiçbirisi babası sebebi ile itham edilmedi? diyerek desteklerini bildirdi.

Sn. Hüda Kaya da yazdığı mesajında; ?Bildiğimiz yaşam tarihimizde ilk ırkçılığı ve cinsiyetçiliği İblis yapmıştır. Adem´in yaratılışını beğenmemiş ve ham maddesine, ırkına, farklılığına vurgu yaparak kendinin üstün olduğunu belirtmiş ve farklılığı aşağılamıştır? dedi.

Sn. Havva Lakutoğlu ise; ?Türklerin özgürlü?ünü, gelişmesini, ilerlemesini sa?layan milliyetçilik görüşü bugün bunların tam tersini savunanların çirkinlikleri ile mücadele verirken milli kültürle, medeniyet arasında sıkışmış bu küçücük beyinler bir de seni mi sorguluyorlar. Önce Gökalp´in muasırlaşmak kavramının içini doldursunlar. Hep kolayı seçiyorlar. Çamur at izi kalsın? diyerek söz birliği etmiş gibi yazımın özüne olan muvafakatlarını ifade ettiler.

Yazıda yer alan sahabe örneğini teyit eden Sn. Karamollaoğlu da, Gökalp´in muasırlaşmak idealinin ne denli uzağında kalan bir milliyetçilik profilini sorgulayan Havva Lakutoğlu da, yazıya desteğini esirgemeyen Hüda Kaya da üç benzemez ideolojinin ortak tepkisini dillendirdi.

?Bugün Türkiye´de ötekileştirmekten kaynaklı insanlar hısım olmalarına rağmen birbirlerine hasmane tutum içindeler. Bize ne oldu böyle! Biz nasıl oldu da ?insanlık´tan bu kadar uzaklaştık. Vicdan ve iz´an ölçümüzü kaybettik, adeta Tanrı´lığa soyunduk. İvedî olarak özümüze dönmek zorundayız. Farklı din, dil, ırk, milliyetlere karşı müsamaha gösteren bir ceddin torunlarıyız diyerek övünmenin bize hiç bir fayda sağlamayacağını artık görmemiz ve bilmemiz gerekmektedir. Son günlerde yeni bir kavram ortaya atıldı, ?Türk Milliyetçiliği´, evvelinde de ? Milliyetçiliği´ deniliyordu. İnancımıza ne dil ne ırk ayrıştırması yoktur. ?Müminler kardeştir??
İnnemel müminune ihvatun?
Bu satırlar da Alevi Bektaşi Federasyon eski Başkanı Cengiz Hortoğlu´na ait.

Spiker-Sunucu, Eğitimci-Yazar Sırrı Er ise; ülkedeki hasmane tutuma dikkat çekerek, ?Veysi Dündar kardeşimin makalelerini keyifle okuyor, tahlil ve tesbitlerinin çok kıymetli olduğunu düşünüyorum?
Toplum mühendisleri boş durmuyor. Son 20 yılda birbirimize yabancılaştık, hasmane tutum içine girdik. Bütün bunlar toplumu geriyor. Evde, işte, okulda, sokakta, trafikte insanlar stres içindeler. Münakaşa etmeye adeta yer arıyorlar. Bilinçli hareket etmemiz ve bu kısır döngüden çıkmamız gerekiyor. Akıl, sağduyu, istişare, müsamaha, hoşgörü bize yoldaş olmalı ki meseleleri el ele verip çözebilelim. Veysi kardeşimi birlikteliğin, kardeşliğin önemine vurgu yapan yazılarından dolayı tebrik ediyorum? dedi.

Evrende hiçbir şey sebepsiz değildir.
Yaptığımız her hamle her davranış bize geri döner.
Bir insana yapılabilecek en büyük kötülük onu annesi babası ile yargılamaktır.
Bunun bir adım ötesi de rengine mezhebine diline dinine göre ayrıştırmak olacaktır.

Tunç Soyer´i ömrümde görmedim. İzmir´e belediye başkanı olup olamamasını da önemsemiyorum.
Benim önemsediğim onun bir oğul olarak babasının hatasından ya da sevabından mesul tutulması.

Bu tavrın hiçbir siyasette ve düşüncede yeri olmadığını düşünenlerdenim. Hele ki bu iddiayı ortaya atanlar neredeyse 4 yıldır kendilerini emanet ettikleri ortaklıkla iddialarının tam da zıddına yatırım yaptılar.

Milliyetçiliğin değil ama milliyetçi siyasetin karşısında gücüm yettiğince duracağım.
Milliyetçiler görüşlerini ifade etsin diye kapım açık olacak.
Bütün bunlara rağmen eksik kalan bir şey olursa da telafiye hazırım.

Milliyetçilik kuru bir hameset olmasaydı sadece vize talebi için 80 euro/ 500 TL vermeyi kabullenmeyen bir siyasi duruş görürdük.

İçeride kaplan dışarıda gayet munis görünümlü bir tavrın domates ve biber kadar önemli bir gider kalemini azaltmak için kolları sıvaması gerek.

24 yıldan sonra AKP´den vaat talep etmeyecek kadar akıllanmış olsak da, en azından bu kadar köşeli ve saldırgan siyasete de itirazımızı beyandan kaçınmıyoruz.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —