Tarih: 14.05.2025 11:50

Balkan Günlüğü

Facebook Twitter Linked-in

Günlük ya da günce, bir kişinin yaşadıklarını, duygu ve izlenimlerini, tarih belirterek günü gününe anlatmasıyla oluşan edebî türdür. Günlükler her gün yazıldığı için çoğunlukla kısadır. Bu yazılar yazarın yaşamından izler taşır. Anı ile günlük çoğu zaman karıştırılmaktadır. Günlük adından anlaşılacağı üzere; yaşanırken, günü gününe yazılır. Anı ise aradan zaman geçtikten sonra yazılır.

Yazar Yusuf Tosun'da, başta aile fertleri ve bir grup "yol arkadaşıyla" Balkan ülkelerine yapmış oldukları geziye dair izlenimlerini tutuğu notlarla yazılı hale getirerek kitaplaştırmış bulunmaktadır.

Yazarın, oraların Osmanlı öncesi durumu ile Osmanlı, özellikle de 2. Dünya Savaşı'nı takip eden süreçte içerisine düştüğü kanlı ortamından dolayı "Kanla Sulanan Bal Ülkelerine Yolculuk" alt başlığıyla "Balkan Günlüğü" adını verdiği eserinde yapılmış oluna gezi ve ona dair izlenimler bizlere ulaşmış bulunmaktadır.

"Balkan Günlüğü okunduğunda, caddeleri, sokakları, tarihi mekânları, yeşiliyle-mavisiyle bezenmiş enfes manzaraları ve hâlihazırda yaşayan insanıyla ballı, kanlı, canlı Balkan coğrafyası damakta kalıcı bir lezzet bırakıyor."

Bu satırlar, yazar Yusuf Tosun'un, Balkan ülkelerini kapsayan bir geziden elde edilen bilgi, görgü, izlenim ve onların hülasası sayılan bir yaşanmışlığı içeren "Balkan Günlüğü" adlı eserinde, gezi boyunca yaşanan hatıralardan daha çok bilgi var!

O da, Evlad-ı Fatihan'ın, birkaç asır süren Balkan hayatının birçok açıdan tarihi, tecrübesi, vukufiyeti gibi olgular var ve bunlar, o kısa gezi süresinde elde edilen izlenimlerin başlangıcı olması ile ilgisini içerdiğindendir vesselam…

Hissettiğimiz kadarıyla yazar, gidip gördüğü şehirleri fotoğraf makinesiyle kare haline getirirken, bir de gönül objektifini de işin içerisine dâhil etmiş gibi.

Gönül objektifi ona ilham vermiş, o da bundan hareketle bizlere hem yazı ile hem de o karelerle Balkan coğrafyasını şehir, şehir bir de tarihimizde önemli olaylara etki eden şahıslara ve olgulara da yer vermiş.

Yazar, hatıra türü bu eserini; "yol arkadaşlarım" dediği eşine ve oğluna ithaf etmiş bulunmaktadır.

Yola revan olurken, yazar "Evvel refik bâde'l-tarik", yani "Önce yol arkadaşı, sonra yol…" notunu da düşmeyi ihmal etmemiş.

İyi de etmiş yani!

Bu fotoğraflarda nereler yok ki, Azize Sofia'nın şehri "Sofya", Avrupa'nın Kudüs'ü; Kudüs'ün geçmişte kalan güzelliğini değil, uğradığı işgal, soykırım, acı ve hüzünle anılan Kudüs'le hemen hemen aynı kaderi paylaşan Saraybosna, savaş döneminde Hırvat güçlerince Drina nehrine bir gerdanlık gibi yakışan, ama savaş döneminde Hırvat güçleri tarafından yıkılan ve tekrardan onarılan tarihi köprüye sahip Mostar, bu arada nehir kenarında manevi bir duruşla yetini almış bulunan "Blagaj Tekkesi", "Taş Şehir" namlı Poçitel, dağların arasında var olduğunu bildiren Medjugorye, antik dönemden kalan şehir "Dubrovnik", bir inci gibi Montenegro'yu sülsyen " Kotor", yüzü, yazara hayal kırıklığı olarak yansıdığı belirtilen "Budva", İşkodra, Kosova'da "Anadolu gibi" duran "Prizren, yazarın incelikli bir şekilde oradan alacağını ima ettiğini hissettiğimiz Priştine", içli şehir Üsküp; yani Yahya Kemal'in "mahzun" şehri, yine Kosova'da Alaca Camii'ne sahip Kalkandelen, Osmanlı'nn "askeri" üssü statüsüne sahip olan Ohri, yakın tarihimizde izleri bulunan "Resne", Osmanlı son dönem zabitlerin Askeri Rüşdiye'sinde, idadisi'nde okuduğu "Manastır" yazarım Balkanlardan yurda avdet ettiklerinde veda ettiklerini belirttiği "Selanik" ve payitahta, yani geçmişin,bugünün ve belki de yarınların şehri olarak kalacağı düşünülen, Necip Fazıl!ın "vatanın da vatanım" dediği "İstanbul, bir de Yahya Kemal'in taltif ederek "aziz" dediği İstanbul.

Bu eserde, adı zikredilmeyen, ama yaşadıkları acılı ve hüzünlü halleri satır aralarında varlığı hissedilen, oranın Müslümanları, onları yok saymaya çalışan güçler ile Osmanlı'ya isyan edip dağlarda direnen Resneli Niyazi ile Selanik'te doğup Manastır'da askeri eğitim alıp cumhuriyet'in kuruluşuna emek veren gruptan Mustafa Kemal, mahzun Üsküp'ün şair çocuğu Yahya Kemal yer almış bulunmaktadır.

Yahya Kemal "mahzun şehir Üsküp için şöyle diyor; "Çok sürse ayrılık, aradan geçse çok sene / Biz sende olmasak bile, sen bizdesin gene."

Payitahta dönüş yolunda;

"Eve dön! Şarkıya Dön! Kalbine dön! / Şakıya dön! Kalbine dön! Eve dön! / Kalbine dön! Eve dön! Şarkıya dön!"

Evet yine sana döndük / döndüler, Balkanlar maddi planda uzaklarda, ama manevi planda akılda ve kalplerde kalarak, bir de gönül objektifinden karelere yer vererek!

Balkan Günlüğü

-Kanla Sulanan Bal Ülkelerine Yolculuk-

Yusuf Tosun

1.Baskı Mart

Okur Kitaplığı

2025 İstanbul




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —