“Türkiye kendi içine kapanarak, kabuğuna sığınarak, küresel ve bölgesel gelişmeleri yedek kulübesinden izleyerek yeni yüzyıla istikamet çizemez. Geçtiğimiz yüzyılın başlarında, Balkanlarda yaşanılan acı ve talihsiz olaylar, bugün içinde bulunduğumuz dönemle büyük benzerlikler göstermiyor mu?
‘Edirne’ye Enver gireceğine Bulgar girsin’ sözü nasıl bir felaketin içine sürüklendiğimizin vahim bir itirafı değilse, sorarım sizlere acaba nedir, izahı ne şekilde yapılacaktır? İstiyorlar ki, birbirimize küselim ve birbirimizden kopalım. Bekliyorlar ki, evlatlarımızın bayrağa sarılı tabutlarını omuzlarda taşıyalım. Diyorlar ki, analarımız ağlasın, nasılsa ağlayanlar onlardan değil. Diliyorlar ki, eşkıya dağlarımızda gezsin, fidan gibi kınalı kuzularımız toprağın kara koynuna girsin. Tahakkümün zincirleri kırılıyor, bundan ürküyorlar. Terörün bitişiyle eşzamanlı olarak barış ve huzur kuşağının iç cephemizi saracak olmasından da aşırı derecede rahatsızlık duyuyorlar. CHP ve Komisyon’da bulunan diğer partiler İmralı’ya gitmekten sarfınazar etmişler. Varsın etsinler, hiç sorun değil, ondan bundan medet umarak ‘Terörsüz Türkiye’ hedefini takip etmiş olsaydık, onun bunun ağzının içine bakarak izin ve icazet arasaydık böylesi ağır bir sorunu bırakınız konuşmayı, yerimizden bile kıpırdayamazdık. Partimiz vatanımızı temel alan büyük bir kucaklaşma ve kaynaşma mücadelesi vermektedir. Elbette gündelik yaşayış ve yaklaşımlarınızda bir elin parmakları gibi ayrı ayrı düşüncelerimiz olabilir. Ancak eğer konu ülkemizin ali çıkarlarıysa bir yumruk gibi sıkılı olmaktan başka bir seçenek de tanımayız.
Kürt ve Türk olarak tek bir ses, tek bir nefes olacağız. Türkiye’mizi ve aziz milletimizi çağların ötesine taşıyabilmemizin başka bir yolu ve yöntemi olmadığını aklımızdan çıkarmayacağız. Mücavir coğrafyalardaki kutuplaşma ve kamplaşmadaki sertlik, yeni bir küresel çatışma denkleminin kurulma çalışmaları bize iç cephemizi sağlam esaslara bağlamayı mecburi kılmaktadır. Biriz, beraberiz, kardeşiz, hep birlikte Türk milletiyiz. Türk-Kürt kardeştir, araya giren, bozgunculuğa heveslenen kim varsa kamburdur, kalleştir, kanser hücresidir, kahrolmaya mahkumdur.”

