Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Bahaettin Karakoç

Cafer KEKLİKÇİ - 20. 10. 2018 Cumartesi

Bahaettin Karakoç

20.10.2018 Cumartesi

Bahaettin Karakoç ile ilgili görsel sonucu

Türk şiirinin usta şairlerinden Bahaettin Karakoç, 88 yaşında (17 Ekim 2018 Çarşamba) dâr-ı bekaya irtihal etti. Vefat haberini telefonla öğrendiğimde çok üzüldüm. İnsan anıları olan bir ismin vefat haberini alınca zaman bir müddet geriye doğru ilerliyor. Bahaettin Karakoç´la ne zaman tanıştığımızı hatırlayamadım. Zaten hep tanışıyorduk gibi geldi. Bunun nedeni açık; ilk hatırladığım zaman aralığı lise yıllarımdır?

Benim yayımlanmış ilk şiirim, Bahaettin Karakoç´un şiir editörü olduğu dergide Karakoç tarafından yayımlandı. Olay şöyle; ben lise öğrencisiyken benim şiir yazdığımı öğrenen amcaoğlu benim çalıştığım yerde bir dergi çıkıyor, o derginin editörü bir şair, dergiye gelip gidiyor şiir ver de ona vereyim dedi. Ben de bir şiir verdim. Dergide şiirim yayımlandı. İlk şiirim yayımlandığında ben lise öğrencisiydim. Yayımlanan ilk şiirim, Bahaettin Karakoç´un editörlük yaptığı dergide yayımlanmıştı. Ama dergide şiirim yayımlandığında Bahaettin Karakoç´u şahsen tanımıyordum. Daha sonra tanışmıştık.

 

Lise öğrencisiyken bir arkadaşımla birlikte Bahaettin Karakoç´unKahramanmaraş´taki evine ziyarete gitmiştik. Kapıyı açıp tokalaştıktan sonra odanın ortasında duran daktilosunun başına geçip el işaretiyle beş dakika anlamına gelen işaret yaparak şiir yazmaya devam etmişti. Bense daktilonun etrafına saçılmış olan kâğıtlara daktilo edilmiş şiirlerini, karşısına bağdaş kurup oturarak okumaya başlamıştım. Sanki ezelden tanışıyormuşuz gibi kendisi daktiloda şiir yazıyor ben yazdıklarını okuyorum. Sonunda daktiloda yazacağı şiirlerini bitirdi bana döndü; ?Nasıl olmuş, beğendin mi?? dedi. Sohbet öylece başladı. Beğendiklerimi ve beğenmediklerimi söyledim. Sonra el yazısıyla yazdıklarını getirdi okuttu. Daha sonra bana döndü, ?Hadi bakalım çıkar azığını, ver şiirlerini? dedi. Ben o yıllarda şiirlerimi cüzdanımda taşırdım; cüzdandan çıkardım veriyordum ayağa kalktı beni kutladı; şiirlerimi okumaya başladı?

İlk gençlik yıllarımda (1990´lı yıllar) Kahramanmaraş´tayken, Bahaettin Karakoç´la çok görüşürdük. Ya ben evine ziyarete giderdim ya da parkta görüşür sohbet ederdik. Karakoç geleneksel şiiri, ben ise modern şiiri savunuyordum. Ki ben halen modern şiiri savunuyorum. Şiir görüşümüz (anlayışımız) farklı olduğundan zaman zaman tartışırdık. Fakat bu tartışmalar kırıcı boyutlara varmazdı. Hoşsohbet bir şair, bir aksakaldı. Bahaettin Karakoç şiirle yaşayan bir şairdi. Şiirle yaşayan şairler yaşlanmaz; o da hiç yaşlanmadı. Vefat haberini duyduğumda Bahaettin Karakoç kesin şiir yazarken vefat etmiştir dedim! Çünkü o şiirle var olmuştur.        

 

Bahaettin Karakoç, Türk şiirinde modernle geleneği birleştirerek gelenekten yana durmuş bir şairdir. Karakoç şiirinin içeriği geleneksel, söyleyiş şekli modern şiire daha yakındır. Duyuşta geleneksel söyleyişte modern olana bağlı kalmış bir şair. Birçok şiirinde formda yenilik varken içerikte yenilik yoktur. Bunun yanında geleneksel kalıplarla yazılmış ama içeriğinde yenilik barındıran şiirleri de var.

Karakoç, Müslüman bir şairdir. Müslüman´ca duyuşla şiir yazmıştır. Bununla beraber Türk bir şairdir. Müslüman Türk duyuşu hemen hemen bütün şiirlerinde vardır. Bahaettin Karakoç şiirinin sesinde dağ yeli eser.

Bahaettin Karakoç Seyran, Ay Şafağı Çok Çiçek, Kar Sesi, Uzaklara Türkü, Beyaz Dilekçe ve Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman isimli şiir kitaplarıyla Türk şiirine kendi mührünü vurmuş bir şairdir. Türk şiiri önemli bir ismini kaybetti. Bahaettin Karakoç´a Allah´tan rahmet, yakınları ve sevenlerine başsağlığı diliyorum. İnnalillahi ve innaileyhiraciun.      



Anahtar Kelimeler: Bahaettin Karakoç

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz