- Bağımsız İnsan Hakları Komisyonu Hukuk ve İnsan Hakları Dairesi Genel Müdürü, "Lalezar olayında yakınlarının kaybolduğuna" dair bazı şikayetler aldıklarını belirterek, "Olay, bir ihlalin ötesine geçerek suça dönüştü" dedi.
Rûdaw TV’den Hiwa Cemal’in programına katılan Bağımsız İnsan Hakları Komisyonu Hukuk ve İnsan Hakları Dairesi Genel Müdürü Tavge Omar Reşid, "Kürdistan Bölgesi'ndeki insan hakları durumu olması gerektiği gibi değil ve tüm sektörlerde çok sayıda ihlal var" ifadelerini kullandı.
Tavge Omar, Lalezar olayını örnek göstererek, "Bu olay, Süleymaniye ve çevresindeki iç anlaşmazlıkların kurbanı olan vatandaşların haklarının ve yasa hükümlerinin ihlal edilmesine neden olmuştur" diye vurguladı.
İşkence ve aşağılanma iddiaları
Bağımsız İnsan Hakları Komisyonu yetkilisi, "Vatandaşların ve Lalezar Oteli'nde bulunan silahlı güçlerin tutuklanması, ulusal yasaların ve insan hakları ilkelerinin prensip ve hükümlerine aykırıydı" dedi. Ayrıca, olayda işkence ve aşağılama vakalarının yaşandığını belirterek, komisyonlarının bu ihlalleri belgelediğini vurguladı.
Tavge Omar Rashid, "Anayasa ve yasa ilkelerine aykırı her eylem suç kapsamına girer ve yasalar çerçevesinde ele alınmalıdır" şeklinde konuştu.
Tavge Omar, komisyonun yasalara göre gerçekleri araştırma ve bu konuda kendi raporunu hazırlama yetkisine sahip olduğunu açıkladı.
“Suç teşkil eden kanıtlar toplandı”
Ayrıca, ekiplerinin, özellikle de Süleymaniye İnsan Hakları Ofisi'nin, kaydedilen her ihlal vakası için eksiksiz kanıt topladığını söyledi. İhlallerin cezai bir boyut taşıdığı ve suça dönüştüğü durumlarda, "Bağımsız İnsan Hakları Komisyonu, suçluların yasal cezalarını alması için sanıklar hakkında yasal işlem başlatılması talebini başsavcılık aracılığıyla yapar" dedi.
Hukuk ve İnsan Hakları Dairesi Genel Müdürü, suçu işleyen tarafın, mahkemenin türü ve ceza üzerinde etkili olduğunu belirterek, "Davanın her iki tarafı da sivil ise veya biri askeri diğeri sivil ise, bu sivil mahkemelerin yetki alanına girer. Ancak her iki taraf da askeri ise, askeri ceza kanunu ve askeri usul kanununa göre yargılanırlar" diye ekledi.
"Şu anda veri ve bilgi toplama aşamasındayız, çünkü edindiğimiz bilgilere göre kurbanların bir kısmı sivil, bir kısmı asker. Aynı şekilde sanıkların bir kısmı da asker" dedi.
“Kaybedilen kişiler olduğuna dair şikayetler alıyoruz”
Tavge Omar, şikayetleri almaya devam ettiklerini vurgulayarak, "Bize çok sayıda başvuru yapıldı ve şikayet kapısı hala açık" dedi. Salı günü alınan bir şikayeti örnek vererek, bazı kişilerin oğullarının kayıp olduğunu belirttiğini söyledi.
"Şikayetler, Süleymaniye İnsan Hakları Ofisi ve Komisyon Divanı'nda alınıyor ve bu kişilerin zorla kaybedilip kaybedilmediğine dair kesin kanıtlara ulaşılana kadar gerçekler araştırılıyor" diye ekledi.
Ne olmuştu?
Olaylar, Süleymaniye Asayiş Soruşturma Mahkemesi'nin, Halk Cehpesi lideri Lahur Şeyh Cengi hakkında "güvenliği tehlikeye atma ve istikrarı bozma" suçlamalarıyla tutuklama kararı çıkarmasının ardından patlak verdi.
21 Ağustos'u 22 Ağustos'a bağlayan gece, Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Başkanı Bafil Talabani'nin talimatıyla harekete geçen terörle mücadele, komando ve asayiş güçlerinden oluşan yüzlerce kişilik bir kuvvet, Cengi'nin kaldığı Lalezar Oteli'ni tanklar ve zırhlı araçlarla kuşattı.
Cengi ve destekçilerinin teslim olmayı reddetmesi üzerine sabaha karşı saat 03:00 sularında başlayan çatışmalar yaklaşık dört saat sürdü.
İnsansız hava araçlarının da kullanıldığı bildirilen operasyonun sonunda Lahur Şeyh Cengi ile kardeşi Polad Cengi gözaltına alındı.
Olayların ardından sosyal medyada, Süleymaniye Adli Tıp Kurumu'nda çatışmalarda ölen yaklaşık 40 kişinin cenazesinin bulunduğu yönünde iddialar yayıldı.
120 İHA, 150 zırhlı araç ve 9 tank kullanıldı
Süleymaniye’de, güvenlik güçleri ile çıkan çatışmanın ardında önceki gün tutuklanan Halk Cephesi (Berey Gel) Genel Başkanı Lahur Şeyh Cengi’nin kardeşi Aras Şeyh Cengi, Rûdaw'a yaptığı açıklamada, Süleymaniye güvenlik güçlerinin Lahur Şeyh Cengi'yi tutuklamak için 120'den fazla insansız hava aracı (İHA), 150 zırhlı araç ve 9 tank kullandığını söyledi.
Lahur Şeyh Cengi’nin partiden ihraç edilmesi
KYB'nin kurucusu ve eski Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin vefatının ardından Talabani'nin oğlu Bafıl Talabani ile yeğeni Lahur Şeyh Cengi, 2020'deki parti kongresinde, birliği korumak amacıyla "eş başkanlık" modeline geçilerek partinin liderleri olarak seçildi.
2021 yılında Bafıl Talabani, kuzeni Lahur'u kendisini zehirlemeye çalışmakla suçlayarak parttiden ihraç etti.
Siyasetten çekilmeyen Lahur Şeyh Cengi, "Halk Cephesi" (Berey Gel) adıyla yeni bir parti kurarak Ekim 2024’te Kürdistan Parlamentosu seçimlerine katıldı ve 2 sandalye kazandı.
Halk Cephesi, Kasım 2025’te yapılması planlanan Irak Parlamento seçimleri için hazırlık yapıyordu.
Kaynak: rudav.net