Tarih: 11.06.2022 02:07

Arap dünyası ile huzursuzluk, Hindistan’ın yaşamak istemediği bir şeydi

Facebook Twitter Linked-in

Hindistan’da iktidardaki BJP’nin Sözcüsü Nupur Sharma ve Yeni Delhi Medya Başkanı Naveen Kumar Jindal’ın Hz. Muhammed ve eşi Hz. Aişe’ye karşı hakaret içeren ifadeleri yeni bir tartışma dalgası başlattı.

Hafta sonu boyunca, Twitter’da çoğunlukla Arap kullanıcılardan Hint mallarının boykot edilmesi çağrısında bulunan birçok tweet atıldı.

Ortadoğu, Başbakan Narendra Modi yönetimindeki Hindistan hükümeti için bir dış politika önceliği oldu. Hindistan, mevcut hükümet döneminde Arap dünyasıyla ilişkilerde önemli ilerleme kaydetti.

Boykot çağrıları, iki iktidar partisi sözcüsünün Hz. Peygamber hakkında tartışmalı açıklamalar yapmasının ardından geldi. BJP, yaptığı açıklamada, partinin tüm dinlere saygı duyduğunu ve herhangi bir mezhebe veya dine hakaret eden herhangi bir ideolojiye şiddetle karşı olduklarını söyledi. Parti, Nupur Sharma’nın ulusal parti sözcülüğünü askıya aldı ve partinin Yeni Delhi’deki sosyal medya başkanı Naveen Kumar Jindal’ı partiden ihraç etti.

Ama bu tepkiyi sosyal medyada yapılan gayri resmi boykot çağrıları dışında başka bir şey daha tetikledi. Katar, Kuveyt ve İran, Hindistan’ın bu ülkelerdeki büyükelçilerini dışişlerine çağırarak yapılan açıklamalardan memnuniyetsizliklerini ifade ettiler. Hindistan büyükelçileri İslam ülkelerinin dışişleri binalarına nadiren çağrılır -Pakistan bir istisnadır. Katar ve Kuveyt, yaptıkları açıklamalarda bu tür davranışların nefreti daha fazla körükleyeceğini söylediler. Suudi Arabistan, Bahreyn ve diğer ülkeler iki sözcünün görevden alınmasını memnuniyetle karşıladı.

Hindistan Başkan Yardımcısı Venkaiah Naidu ülkeye resmi bir ziyarette bulunurken Katar büyükelçiyi çağırdı. İran, İran Dışişleri Bakanı’nın önümüzdeki hafta Yeni Delhi’ye yapacağı ziyaret öncesinde elçiyi çağırdı. Hindistan büyükelçileri yaptıkları açıklamalarda, açıklamaların Hindistan hükümetinin resmi duruşunu yansıtmadığını ve bu aşağılayıcı sözleri söyleyenlere karşı sert önlemler alındığını söyledi.

Hindistan’ın Orta Doğu tarihi zamanda geriye gider. Milyonlarca Hintli Ortadoğu’da çalışıyor. Tüm büyük Körfez ülkeleri, Hindistan’a yapılan başlıca havale kaynaklarıdır. Ancak, mevcut hükümet altında, ilişki geleneksel şekil ve formatın ötesine geçti. Hindistan, BAE ile serbest ticaret anlaşması imzaladı. Hindistan, Suudi Arabistan ile de ilişkilerini hızlandırdı. Aynı zamanda büyük bir petrol ve gaz tüketicisi olan OPEC ve ardından Arap bölgesel oyuncuları Yeni Delhi için çok önemli müttefiklerdir.

Hindistan, Hintli öğretmenlerin, okulları varlığı ve elbette filmlerin etkisiyle bölgede büyük bir yumuşak güce sahip. Özetlemek gerekirse, Arap dünyasındaki -özellikle Körfez’deki- huzursuzluk, Hindistan’ın yaşamak istemediği bir şeydi.

Ancak bu tartışma Hindistan’da yeni tartışma kapıları açtı. Sosyal medyadaki sesler hükümetin eylem zamanlamasını sorguladı. Hindistan, ancak uluslararası toplum tarafından kınandıktan sonra harekete geçti, bu ülkenin insanları olup biteni haykırdığında değil.

Söz konusu açıklama yaklaşık 10 gün önce yapıldı. Partinin kendi parti sözcülerini nasıl terk ettiği konusunda parti içinde birçok iç karışıklık rapor ediliyor. Muhalefet tartışmaya girdi ve iktidar partisinin eylemlerinin Hindistan’ın küresel duruşunu zayıflattığını söyledi.

Sonuç olarak, BJP ve hatta RSS sahada herhangi bir ajitasyona yol açmamak ve çatışmacı söylemleri yumuşatmak için girişimlerde bulunuyor.

Yurtiçinde bu konu ilerleyen günlerde soğuyabilir, hatta partide sözcü görevine iade edilebilir. Ancak, dış politikayı takip eden biri olarak ben, Körfez dünyasında yaşamak için çalışan milyonlarca Hintli adına ve bunca yıldır Körfez ülkeleriyle ilişkiler kurmak için harcanan çabaların harcanması konusunda endişeliyim.

Partinin bazı destekçileri Arap havayolları ve ürünlerini boykot çağrısında bulunuyorlar. Ancak Hindistan, herhangi bir retoriğe rağmen Körfez müttefiklerimizle ilişkilerimizi yeniden bozmayı göze alamaz.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —