Tarih: 20.03.2018 11:43

AMACI HİZMET OLAN BİR YÖNETİMİN GELECEK PLANLARI

Facebook Twitter Linked-in

Mehmet Maşuk Gülaçar DERSANKOOP ile İkitelli Organize Sanayi Bölgesinde başlattıkları ve tüm OSB´lere örnek olacak proje ve değişimin adı olan TRİOS 2023 hakkında yaptığı açıklamaları Türkiye sanayisine ışık tutacak görüş, düşünce, ve öneriler içermekte.

Teknoloji, üretim, istihdam ve kalkınmaya ışık tutacak vatan ve insan sevgisi dolu söyleşimiz.

1. Bize kooperatifinizi anlatır mısınız?

30 küsur yıl önce kurulmuş bir kooperatif. Yerleşim bölgelerinde dağınık vaziyette bulunan üretim yerlerini bir merkezde toplamak gayesi ile kurdurulan kooperatiflere bugün İOSB olarak tanımladığımız bölge devlet tarafından tahsis edilmişti. İnşaat blokları otuz küsur yıldır yanlış yönetilme nedeniyle bir türlü bitirilemeyen, yapılan blokları da kullanıma açılmadan yıkımı bekleyen bir kooperatif bizim DERSANKOOPERAİFİ.

2. Bugün bu bölgede üretici güçlerin dikkatini üzerine çeken bir kooperatife dönüşmüş olmasını nasıl başardınız?

Amacı hizmet olan bir yönetimle. Yaptıklarının hesabını vereceği bir güne samimi olarak inanan bir yönetim işbaşına geldiğinde işte bu fotoğraf ortaya çıkıyor. İşi, ehline verdiğinizde çıkan netice.

3. Organize sanayi bölgeleri sizlere ne gibi avantajlar sağlıyor?

Organize sanayi bölgelerinde imar konusunda teknik şartnamelerin gereklerini yerine getirdikten sonra daha esnek bir muamele ile karşılaşıyor, daha kısa bir süre içinde neticeye varmanız mümkün oluyor. enerji konusunda büyük avantajlara sahipsiniz. Bürokratik prosedürlerle fazla vakit kaybetmiyor, işinizi daha pratik yapma imkanı elde ediyorsunuz. teşviklerden yararlanma imkanınız ve önceliğiniz mevcut. kendi alanınıza ilgili takım çalışması yapacak firmalarla organize sanayi bölgeleri yönetimi vasıtası ile daha verimli ilişki kurmanız mümkün.

4. Üreten kesim neden organize sanayi içinde yer almak ister?

Bilgiye, kaliteye, rekabet koşullarında mücadele etme yetisine, daha rahat fiziki yerleşim koşullarına ve en önemlisi de üretim için gerekli tüm yardım ve imkanlarla kavuşma imkanını elde ediyorsunuz

5.TRİOS 2023´ün size ve üyelerinize getireceği katma değer nedir?

Bize büyük bir imkan kazandıracağı muhakkak. Üyelerimizin haklarını zayi etmeden, kendilerine ulaştırmış oluruz. Bunu sağlayabilirsek; kooperatif yönetimleri hakkında kirli, hakkaniyetli olmayan, üyeleri aldatan, güvensiz olarak bilinen genel anlayışı yıkarak, birlikte iş yapmanın, kolektif başarılar elde etme ruhunun daha ölmediğini, yöneticileri doğru ve işinin ehli olan insanlardan seçilirse yönetimlere güvenebileceğini göstermiş oluruz. Ve umudumuz odur ki, bununla ahiret hayatımızı kurtarmış oluruz. TRİOS 2023 Projesinin sanayi alanında bir çığır açacağı muhakkak. karma endüstriyel sanayi dalında bir ilktir. Hem estetik, hem fiziki büyüklük, hem de katma değeri yüksek iş yeri olma hesabı ile üyelerimizi hem ekonomik yönden hem de moral olarak çok büyük bir imkana kavuşturmuş olacak. Burada işyeri sahibi olan üretici firmalara, dünyanın en gelişmiş sektörlerindeki sanayicilere karşı biz de artık bu piyasalarda varız ve sizinle yarışa hazırız diyebilme imkanını verecektir. 7 metre yüksekliklere sahip, her katı zemin gibi kullanılabilen, her katına tır çıkabilme özelliğine sahip olan, her metrekaresi 2 ton yük taşımaya elverişli olan, site içinde trafikten kaynaklanan ses ve eksozdan çıkan gaz ve dumanı absorbe edecek sisteme sahip, sosyal donatıları ile cazibe merkezi olan bir projedir TRİOS 2023 projesi.

6. TRİOS 2023´ün İkitelli´ye ve ülkemize  getireceği katma değer nedir?

İşte bu derin bir mevzu ve bunu ancak şu başlıkla başlayarak açıklamam mümkün olacaktır:

TRİOS 2023 İLE İOSB´DE DOĞAN DEĞİŞİM VE GELİŞİM TALEPLERİ

1- İOSB bünyesinde sanayi istişare kurulu behemahal oluşturulmalı, bu kurulda sanayi alanı ile meşgul olan bürokrat, ihtiyaç duyulan alanlarda uzman akademisyenler, iş geliştirme uzmanları, İstanbul Sanayi Odası, İstanbul Ticaret Odası, finans kurumları, KOSGEB, TÜBİTAK, DEİK, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı, Başakşehir Belediye Başkanlığı yetkilileri, İOSB yönetim kurulu ve Kooperatif Başkanları yer almalıdır.

2- İOSB içinde var olan işyerlerinin yaptığı işler, alanlarına göre kategorize edilmeli ve bu minval üzere bölgemizdeki sanayicilerin envanteri çıkartılmalıdır.

3-İOSB mevcut hali ile, gecekondu görüntüsüne sahip olduğu herkesin malumudur. İOSB imar mevzuatı, günün ihtiyaçlarına cevap verecek, gelişim ve değişimin önünü açacak bir anlayış ile gerekli yetkili mercilerle birlikte çalışarak yeniden revize edilmelidir. Bölgenin değer ve önemini göz önünde tuttuğumuzda buna ne kadar ihtiyaç duyduğumuzu çok net bir şekilde görür ve tasdik ederiz. Bu anlayış doğrultusunda hem işyerlerimiz insan odaklı yani "iş, insan için olmalı, insan, iş için olmalı" anlayışına  göre yeniden dizayn edilecek, depreme ve her türlü afetlere karşı dayanıklı olacak, hem de mevcut küçük iş yerleri, güne hitap eden büyüklüğe kavuşturulacak, inşaat kalitesi, peyzaj ve daha çok yeşil alanları ile yaşanabilir bir ortam doğmuş olacaktır. Bugün maalesef sanayi sitelerimiz etrafı duvarlarla çevrili bir hapishane görüntüsü vermekte, insanın ruh dünyasını karartmaktadır.

4- İOSB bünyesinde sanayici destek birimi kurulmalıdır. Kendi alanlarında marka olduğunu kanıtlamış dünyanın öncü firmalarıyla, sanayicimizin rekabet edebilmesi için büyük çaba ve gayret göstermemiz gerekiyor. Bunun için, kamu bünyesindeki teknik bilgi üreten kurumlar ve üniversitelerimiz aracılığı ile sanayicimizin ihtiyacı olan gerekli projeleri sıfır maliyetle elde etmek için kurulan bu birim ara yüz olarak görev almalıdır. Sanayicimiz projelerini hayata geçirebilmeleri için ihtiyaç duydukları finansmanı tedarik edebilecekleri yolları hakkında bilgilendirilmelidir. KOSGEB, TÜBİTAK vb. kurumlarımızın hibe ve faizsiz geri ödemeli kredileri hakkında yatırımcılarımıza destek verilmelidir.

5- Dünya Bankası, Avrupa Birliği vb. birlikler tarafından iktisadi işbirliği adına fonlar oluşturulmuştur. Uluslararası anlaşma ve sözleşme yükümlülüklerimizden kaynaklanan iktisadi işbirliğini geliştirme anlayışına hizmet etmek için bu fonlara hatırı sayılır miktarlarda paralar ödüyoruz. Bu fonlara yatırılan paralardan, her ülke için yatırdıkları para oranında, belli bir limit tahsis edilmektedir. Bu limitler yatırım yapan firmaların ihtiyaçlarını karşılamak için hibe krediler şeklinde kullandırılmaktadır. Sanayicimiz bu konuda yeterli bilgiye sahip olmadığından, her yıl milyonlarca dolar hakkımız olan bu krediler yanmaktadır. İOSB bu kredileri kullanma özelliğine sahip sanayicimizi tespit etmeli, gerekli müracaatlarını yaptırmalı, proje ve prosedürleri nasıl  takip edeceği konularında destek vermelidir.

6- Kamu, Üniv ersite, Sanayi Ortak ARGE ve Koordinasyon Kurulu kurulmalıdır. Bölgemizdeki işyerlerinin gelişim ve değişimini İOSB bünyesinde bulunan birim takip etmeli, ihtiyacı olan projeleri veya projelerindeki değişim ihtiyaçların, yatırım, ticaret, pazarlama ve lojistik faaliyetlerini kolaylaştıracak kanun, karar, genelge, belge ve prosedürleri, bu faaliyetler için öz kaynaklarının dışında lazım olan finansman taleplerini kurulacak olan kuruldaki birimlere rapor etmelidir.

 

Bu maddelerin her birisinin taşıdığı mana itibari ile çok çaplı ve başarılabilmesi için inanç ve azim gerektiğini bilmekteyim. Zaten İOSB ve diğer kurumlarımız bunlar için vardır. Zoru, zor görmemeye alışmamız lazım. İş insanın ürünüdür. Yeter ki, biz insanın kabiliyetini fark edelim. Bizim için bu çok daha kolaydır. Çünkü yüce kitabımız bizim kapasitemizi ve kabiliyet gücümüzü şöyle haber vermektedir. ?Yer ve gök bitişik idi ayırdım ve her şeyi sizin emrinize verdim.´ Demek ki ben göğün en uç noktalarından, yerin en dip noktalarına inebilecek kabiliyet ve istidatla yaratılmışsam, hiçbir şey bana zor ve aşılmaz değildir.

 

ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİNİN KURULUŞ AMAÇLARINA ULAŞMASININ YOLU

En öncelikli argüman şüphesiz ki eğitimdir. Bu konu geçiştirilecek bir konu olmadığı gibi, ihmali de ölümcül neticelere sebebiyet verir.

Çevremizde her nereye yüzümüzü çevirirsek çevirelim, gördüklerimizin yapısında bir bilginin, sanatın ve kendine has bir estetiğin var olduğunu müşahede edeceğimiz muhakkak. Kendimize döndüğümüzde ise, parmaklarımızın çalışmalarından tutun, mafsallarımızın işleyişi, her şeyi değerlendirebilen akıl yetimizi, velhasılıkelam vücudumuzda somut ve soyut her ne varsa hayrete mucip olduğunu görürüz. Sanki vücut değil, yaratılan kâinatın özeti. Bu mükemmeliyetleri tefekkür ettiğimizde, kâinatın yaratılmasına mütenasip, insanın yaratıldığını görürüz. Bu çapta kompleks yaratılmış olan insanın beceri alanı, bütün bir kainat olduğuna göre onun üretici özelliğini, hakkedilen seviyede anlamak ve onu ondan talep etmek zorundayız. Kâinat ve insanı tanıdıktan sonra, iktisadi yapılanmamızda da, yapabileceklerimizi sistematik bir planlama ile devreye sokmamız gerekmektedir. Kaynaklarımızı hak edilen değerde işlemek ancak bu mantıkla mümkündür.

Böyle davranırsak, dünyadaki bilgi ve teknolojinin geldiği nokta ile ülkemizin bilgi ve teknolojisi arasındaki negatif uçurumu kapatabiliriz.

 

Öncelikle üretim politikamızı, olması gereken doğru yola ulaştırmak için hangi argümanlarla yola çıkmamızı, netleştirmemiz gerekir. En öncelikli argüman şüphesiz ki eğitimdir. Bu konu geçiştirilecek bir konu olmadığı gibi, ihmali de ölümcül neticelere sebebiyet verir. Çünkü bir şey yapılmak istendiğinde, yapılacak şeyin işe yaraması için o işin materyalları, bilgisi, mekânı, insan kaynakları, o işten beklentimiz olan kaliteyi tespit eder ve ondan sonra hareket ederiz. Yani amaca uygun hizmet edecek proje üretiriz. Bunu başarmak ancak doğru eğitimle mümkündür. Ülkemizde de sorunlarımızı çözmek istiyorsak öncelikle finansmanımızı, coğrafyamızı, insan kaynaklarımızı ülkemizin ihtiyacı olan önceliklerimiz konusunda verimli kullanmak, doğru projelendirmek zorundayız. Bu konuda doğru hareket etme noktamız elbette eğitim olmalı, eğitimin ülke gerçekleri ile uyumlu projelendirilmesi ile sağlanmalıdır.

Üretici güçlerimizin organizasyonu ile sorunlarının çözümü için devrede olmaları istenen kurumlardan biri de organize sanayi bölgeleridir. Ülkemizin montaj sanayisinden kurtulması, katma değeri yüksek ürünleri gündemine alması, patent sayılarını artırması, sanayimizin bilinçli işgücü ile yoluna devam etmesi, sanayinin doğru bir planlama ile yatırımlarını yapması, yatırım-ticaret-pazarlama ve hizmet sektörlerin ihtiyacı olan finansman gücünü doğru kulanmaları için Organize Sanayi Bölgeleri, kendi bünyelerinde sahaya hakim bilgi danışmanlık hizmetlerini sunmalıdır. Tezgahımızın üzerinde üretimi yapılan ürünlerin ihtiyacı olan bilgiyi üreten akademik merkezleri ve AR-GE kurumlarını bünyesinde bulundurmak zorundadır ki, envanter bilgilerine sahip olduğu, sahasında bulunan sanayıcımızı patent alma noktasına getirebilsin. Bu kurum amacına uygun olacak şekilde üretici güçlerin yanında durarak, rekabet ettikleri piyasaları, ürettikleri ürünlerin ihtiyacı olan kalite standartlarını, kullanılan doğru materyalleri, ihtiyaçları olan teknolojiyi, pazara yaklaşım politikalarını, maliyetleri kaliteden ödün vermeden aşağıya nasıl çekebileceklerini, finansman kaynaklarını nasıl kullanacaklarını ve öz kaynak yetersizliği söz konusu olduğunda en ucuz bir maliyetle nasıl tedarik edeceklerini, dış ülkelerin hangisinde hangi ürün reklamının, yapılmasının daha uygun olduğunu bilgilendirme konusunda yardımcı olmaları mümkündür.

Teknik ve hizmet sektörleri için ara eleman yetiştirmek üzere eğitim veren orta öğretim ve yüksek okullar ile birlikte, üretici güçlerin ihtiyacı olan işgücünü doğru bir planlama ile temin etmek noktasında aktif görev almalıdır.

Bunun için behemehal bünyelerinde şu üç birimi oluşturmaları gerekmektedir.

- SANAYI İSTİŞARE KURULU

- AKADEMİK DANIŞMA KURULU

- KAMU-ÜNİVERSİTE-SANAYİ ORTAK AR-GE ve KOORDİNASYON KURULU




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —