Ahmet Altan’ın yeni romanı “O Yıl” yayımlandı ve yayımlandığı ilk günden itibaren edebiyat çevrelerinde büyük bir ilgiyle karşılandı. Altan, okuru bu kez hem bir büyük zaferin hem de aynı yıl yaşanan büyük bir felaketin iç içe geçtiği 1915’e götürüyor. Türk edebiyatında nadiren işlenen Çanakkale Savaşı ile 1915 olaylarını aynı kurmaca evrende buluşturan roman, tarihin en çalkantılı dönemlerinden birini bireysel hikâyeler üzerinden anlatıyor.
Bir subay ve bir hemşirenin kesişen kaderi
Everest Yayınları tarafından yayımlanan “O Yıl”, Çanakkale’de topçu komutanı Albay Ragıp Bey ile, savaş sırasında aniden ortadan kaybolan ve Ermeni başhemşire Efronya’nın unutulmayacak aşkını merkezine alıyor. Roman, vatanı için savaşan bir subayın, sevdiği kadının aynı yönetim tarafından sürgüne gönderilmesi karşısında yaşadığı çelişkiyi bütün ağırlığıyla hissettiriyor.
Altan, Efronya’nın tehcir yolundaki acılarını Ragıp’ın cephede tanık olduklarıyla birleştirerek, imparatorluğun zafer ve utanç duygularının aynı anda yaşandığı bu kırılma anına yakından bakıyor. Roman, imparatorluğun yöneticilerinin aldığı kararların nasıl bir çöküşe yol açtığını bireylerin hikâyeleri üzerinden anlatıyor.
Osmanlı Dörtlüsü’nün son kitabı
“O Yıl”, Altan’ın “Osmanlı Dörtlüsü” dizisinin son kitabı olma özelliği taşıyor. Altan, zaman, hafıza ve hakikat kavramlarını bu kez, günümüzde eski bir konakta yaşayan ve “gerçeği sadece ölülerin bildiğine” inanan Osman karakterinin tanıklığı üzerinden işliyor. “Ölüleriyle konuşan” Osman sayesinde roman, 1915’in çok sesli atmosferini kurmaca dünyada yeniden açıyor.
Kaynak: medyascope.tv

