Tarih: 18.08.2021 01:18

Afganistan Taliban’ın

Facebook Twitter Linked-in

Ali Fikri Işık yazdı;

Yıllar önce izlediğim bir Amerikan filminde, Amerikalı General Afganistan gerçeğini çok zor ve şaşırtıcı yoldan öğreniyordu. Amerikan ordusunun ele geçirdiği Afgan köyü, susuz ve kıraç bir köydür. İçme suyunu tedarik etmek için Afgan kadınlar eşek sırtına yükledikleri beyaz bidonlarla beş kilometre ilerde olan nehre her gün en az sefer düzenliyorlar. Bu zahmetli işe birinci elden tanık olan general hemen bir emir vererek, köyün meydanında üç kuyu kazılmasını sağlar. Kuyular yüksek teknoloji ile kısa sürede kazılır ve bulunması hiç umulmayan su, kısa sürede kuyuların tabanını doldurmaya başlar. Herkes mutlu görünmektedir. Hata Amerikalılar kendi aralarında küçük bir kutlama bile yaparlar. Gece yarısı büyük bir patlama sesiyle herkes yataktan fırlar. Güzelim kuyular bombalarla hava uçurulmuştur.

Olağan şüpheliler listesinin en başında Taliban yer aldığı için, hiç kimse bu patlamanın faillerini aramayı bile düşünmez. General hava uçurulan kuyuların hemen yanında ikinci kuyuların açılmasını emreder. Aynı teknoloji ile aynı kalitede ve aynı sürede yeni kuyular açılır. İş bitiminin gecesinde, yine kulakları sağır eden patlama ve yine yeni açılmış kuyular toprağın derinliklerine gömülmüştür.

Her şeyin kısa sürede ve kusursuzca organize edilmiş olması, General’i fena halde kuşkulandırır ve çok kapsamlı bir araştırma yapılmasını emreder. Komutası altındaki bir kadın yüzbaşıyı köylü kadınlarla konuşmaya gönderir. Kadın yüzbaşı, köyün bütün kadınlarını bir eve toplar ve havaya uçurulan kuyuların faillerine ilişkin bir soru sorar. Köylü kadınlardan biri elini kaldırır ve “Biz yaptık” der. Kadın yüzbaşı şaşkındır. “Peki ama nasıl olur, biz bu kuyuları sizin için açtık.” Köylü kadın “Evet bizim için yaptığınızı biliyoruz ama yaptığınız şey aynı zaman da bizim hayatta kalma amacımızı elimizden aldı. Biz evden ancak su getirme bahanesiyle çıkabiliyorduk. Siz kuyuları açarak bizi eve mahkum ettiniz. Su ve hayat arasında bir tercih yapmak zorunda kaldık ve hayatı seçtik.”

Aslında dünyanın Afganistan gerçeğine dair bildiklerini sandıkları şeyler ile Afganistan halinin hiç örtüşmediğini bundan daha iyi anlatan bir başka hikâye bulmak çok zordur. Önce İngilizler, sonra Ruslar ve en sonunda da Amerikalılar bu gerçeği çok pahalı bedeller ödeyerek öğrendi.

Herkes çok iyi biliyordu ki Amerika askeri varlığını Afganistan’dan çekse, Afganistan'ının tek alternatifi Taliban’dan başka bir şey olmazdı. Nitekim de öyle oldu. Dünya bir Taliban devletini deneyimlemek zorunda kalacak. Ve aslında bu ilk de olmayacak. Dünya hangi kriterle Pakistan’ı bir devlet olarak tanıyorsa, aynı kriterler Taliban devleti için de geçerli olacak. Söz gelimi Taliban devleti, İran devletinden daha fundamentalist olmayacak. Eğer mesele kökten dinci bir devletin varlığıysa, Suudi Arabistan birinciliği hiç kimseye kaptırmaz.

Kim ne derse desin dünya bir diyet ödeyecek. İran, Pakistan, Hindistan, Çin ve Rusya’nın birbirlerine komşuluk ettikleri bu coğrafyaya Taliban’ın yeni üye olarak katılıyor olması, krizlere ve kaoslara davetiye çıkarır. Henüz her şey çok taze. Amerika Birleşik Devletleri’nin dışındaki bütün devletler bu sürece hazırlıksız yakalandı. Belki de şöyle söylemek en isabetli yorum olur; ABD dahil dünyanın bütün devletleri, Afganistan bahsinde şimdilik bir öngörüsüzlük içinde.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —