Tarih: 22.10.2019 08:15

Acıtan ve Sarsan Gecikme Cezaları, %1000 Nedir?

Facebook Twitter Linked-in

Arabasız bir vatandaş olarak önceki gece sevgili Cüneyt Akman’ın davetlisi olduğum Halk TV programında açılan HGS/OGS cezaları mevzusu unuttuğum bir başlığı gündemime taşıdı.

Ülkede hiçbir yatırım aracı 1 haftada %400 getirmez. Ancak programda yapılan konuşmalar üzerine bir vatandaş attığı twitle otoyol için cezalı geçiş nedeniyle 57 TL olan borcun 1 hafta sonra 270 liraya çıktığını yazınca bu konuda fikrim değişti.
4 kat ceza vermek ve bunu 1 hafta içinde yapmak %400 faiz uygulamak aslında. Hani Kuran-ı Kerim’de belirtilen ve ocaklara incir diken “riba” için bundan iyi tanım olur mu bilemedim.

Bir malın fiyatının bugün ödenmediği için 1 hafta sonra 4 katına çıkmasının arkasındaki espriyi ben anlamadım, anlayan varsa beri gelsin ve benim gibi bir üniversite mezununa tane tane anlatsın.

Murat Ağırel’in araştırmacı ruhu ile ardı ardına sıraladığı örneklerin hepsini anımsamıyorum. Ayrıca belli noktada 10 kat yani %1000 ceza uygulandığı da ifade edildi.

Şimdi mantıklı bir biçimde düşünelim. Herhangi bir parayı bugün ödemediniz, 1 hafta sonra ödediniz ve size %400 gecikme uygulandı. Aradan bir süre geçti ve gecikme oranı %1000 oldu. Burada iki seçenek vardır: Ya siz bu parayı ödemeyerek kurumu bu denli zarara uğrattınız ya da bu sürede ödemediğiniz para cebinizde size bu miktar bir getiri sağladı.
Her ikisinin de geçerli olmadığını bilmekle beraber yine de bu konuda mantıklı bir gerekçe bulmak adına kafa yormakta fayda var diyorum.

Bu şunun için önemli, örneğin; bankadan aldığınız kredi kartının KMH’ın gecikme faizi kuyumcu titizliğiye hesaplanıyor. Bunun için kanunlar, kararnameler, düzenlemeler tanzim ediliyor.
Üstelik otoyol, köprü, tünel gibi herkese ait bir betonarme yapıyı kullanmadınız. Cayır cayır vatandaşın bankaya emanet ettiği mevduattan bankanızın size münasip gördüğü bir kredi limitini kullandınız. Sadece size ait bir tercihti bu. İster Alanya’da tatil, ister iddiada bahis, ister çoluğa çocuğa yatırımlık arsa için harcadınız.

Damlalıkla faiz hesaplanıp, üzerine çıkmak yasa yolu ile engelleniyor. Peki nasıl oluyor da yoldan, köprüden, tünelden geçmenin cezası kantar ile kesiliyor.
Bırakın kuyumcu terazisini bu cezaları tartmak için 30 tonluk tır kantarı bile zor yetişir.

Devlet kendi cezasını bile ayda 2 puan ile sınırlarken, ne hikmetse burada cezalar 10 günde aya 4 şeritli yol döşüyor, astronomik oluyor.
Bu tuhaf halin devletin yetkisini emanet ettiği işletmecilere sağladığı imtiyazın hiçbir kuruma, kişiye ya da sisteme verilmediğini söyleyebiliriz.

Şu sıralar devletçi duruşu ile öne çıkan Perinçek’in eski Türkiye usulü bir tartışmada söylediği bir cümle hiç aklımdan çıkmaz. Tartışma faiz, haram vb üzerineydi.
Şimdiye nazaran bayağı genç görünümü ve ama en az bugünkü kadar heyecanlı haliyle Doğu bey şimdi hatırlamadığım tartışma partnerine konuyu net olarak açıklamıştı:
“Faiz mi? Paranın fiyatıdır. Siz parayı kaldırın, biz faizi kaldıracağız.”
Karşısındaki tabii ki bu müthiş tespiti çok da dikkatle dinlemese de benim genç dimağımdan hiç silinmemiştir.

Demire, çimentoya vs. emtiaya bağlı altın, döviz üzerinden birbirlerine borç alacak yapan çoğu mütedeyyinin atladığı bu yalın gerçeği aklımdan hiç çıkarmam.

Zaten dövizin, enflasyonu, enflasyonun faizi doğurduğu bu at araba denkleminde, dövizin görece dengeli gittiği son yılda faizler de düşüş göstermedi mi?

Peki Allahaşkına %400, %1000 gecikme cezası nedir? Buna gecikme faizi denmez. Buna başka bir şey denir:
Bakın İhsan Eliaçık hoca bize Murabi denilenleri nasıl açıklıyor:
MURÂBÎ: “Fâizci” demektir. Kök olarak ribâ (fâiz), “tepe haline gelme” manasındadır. Üsttekilerin en önemli özelliklerindendir. Tefecilik yaparak paralarına para katarlar. Başkasından “fazlalık” alarak tepe gibi yığarlar. Bununla mal ve servet yığarlar. Bu yolla alttakileri sömürür, kanlarını emerler. Kur’an’da başka hiçbir şey için “Faiz yiyenlere Allah ve Resulü’nün savaş açtığını bildir” (Bakara; 2/279) denmemiştir!”




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —