Tarih: 07.10.2022 02:51

Abdullah Gül: Adımın CHP'den gelmesi önemli

Facebook Twitter Linked-in

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü teklifi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın anayasal değişiklik çağrısı gündemdeki yerini koruyor.

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü tekline ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Gül, Karar Gazetesi yazarlarından Elif Çakır'a konuştu:

"Bir yıldır helalleşme siyaseti yürüten CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 3 Ekim akşamı sosyal medya hesabından yaptığı “Başörtüsü meselesini artık sonsuza kadar kapatmanın, toplum olarak aşmanın, geride bırakmanın zamanı” diyerek, başörtüsünü yasal güvence altına alacak, evrensel hukuk ilkeleriyle uyum içinde bir kanun teklifi hazırladıklarını ve kadınların giyim kuşamını siyasetin tekelinden çıkartacak bu teklifi TBMM’ye sunacaklarını duyurduğu açıklama ile başörtüsü yeniden siyasetin gündemine oturdu.

CHP lideri hem iktidar kanadının hem de CHP içindeki Kemalist, ulusalcı bazı sol kanadın tepkisini çekti.

İktidar cenahı büyük bir memnuniyetsizlik içerisinde “başörtüsü yasağı mı var” diyerek CHP liderinin girişimini değersizleştirme çabasına girmişken, Kemalist kesim aşırı öfkeli “ne gerek vardı” tepkisi gösteriyor. CHP liderini “bu hamle siyaseti Erdoğan’ın zeminine” çekmekle suçluyorlar!

Bana asıl şaşırtıcı gelen başka bir nokta. CHP’nin başörtüsünü güvence altına alınmasını öngören kanun teklifine en azından AK Parti içindeki başörtülü kadın siyasetçiler sahip çıkabilir, memnun kalabilirlerdi. Sayın Kılıçdaroğlu’nun ifadesiyle “bu ülkenin yaralarından” olan başörtüsü sorununu sonsuza kadar kapatacak bu hamleyi siyaset üstü tutabilirlerdi.

***

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun başörtüsünün yasal güvence altına alınmasını öngören kanun teklifi ve iktidar cenahının memnuniyetsizliği, yıllar sonra başörtüsünün yeniden siyasetin gündemine oturması hakkında 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül acaba ne düşünüyordu?

Merak ettim ve kendisini aradım. Telefonla görüştüğüm 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün değerlendirmesi kısa, öz ve net oldu. CHP liderinin girişimini takdirle karşıladığını ve desteklediğini söyleyen Sayın Gül şöyle dedi:

“Uzun yıllar başörtüsü karşıtlığını kendisinin en önemli misyonu görmüş ve bundan dolayı birçok acılara sebep olmuş bir partinin bu hatasını nihayet görüp vazgeçmesi ve bunu tüm milletvekillerinin imzasıyla somutlaştırması Türkiye adına çok memnun olunacak olağanüstü bir gelişmedir. Böyle bir dönüşüme öncülük ettiği için de Kemal Beyi tebrik etmek gerekir. Partiler üstü baktığınızda ülkenin normalleşmesi herkesi sevindirmelidir.”

Evet ülkenin normalleşmesi bu ülkede herkesi memnun etmeli. Sayın Kılıçdaroğlu’nun yaptığı bu açıdan değerli bir girişimdir. Sayın Kılıçdaroğlu devlet adamlığı yaptı. Günü birlik siyasetçiler oy hesabı yaparlar, hesap kitap yaparlar, günü kurtarmaya çalışırlar. Bu ülkenin yaralı insanlardan oluştuğunu, geleceğe bakabilmemiz için bu yaraların artık kapanması gerektiğini söyleyen Sayın Kılıçdaroğlu’nun “oy kaybetmeyi” göze alarak attığı bu adım ürerinde düşünmeyi ve desteklenmeyi hak ediyor. Aynı şekilde TBMM’ye verdikleri kanun teklifi ve bu kanun teklifini n arkasında duran CHP’li milletvekilleri de…

CHP’nin başörtüsü konusundaki takındığı ayıplı geçmişini ortaya çıkarmanın, tozlu raflardan indirmenin kimseye bir faydası yok. CHP lideri zaten kendisi “biz geçmişte hata yaptık, ama hatalarımızdan ders aldık” diyor.

Aksini mi söylüyor?

“Dindar insanlar için bile tövbe kapısı açıkken, siyasetçilere tövbe kapasını kim kapatabilir. Bunu söyleyen bir insanın boğazına sarılmak gerekmek” diyen AK Parti’nin kurucularından Bülent Arınç haksız mı?

AK Partili siyasetçiler, AK Partililer CHP’nin geçmişini ayıplamak yerine bugün ortaya çıkan tabloya hali hazırda ortaya çıkan tabloya bakmalılar. Bir muhasebe yapılacaksa 20 yılda AK Partinin nereden nereye geldiğine bakmalılar.

4 Ekim’de ne oldu TBMM’de? Nasıl bir manzara yaşandı?

CHP “kadınların kılık kıyafeti siyasetin gündeminden çıksın. Bu ülkenin yaraları artık kapansın. Çünkü her kapanan yara ile bu ülkenin insanları birleşecek, ülkemiz güçlenecek, ülkenin rekabet gücü artacak. Atılan her adım huzurlu, refah içinde büyüyen bir Türkiye demek. Gençler yarınlara umutla baksınlar” diyerek hazırladıkları özgürlükçü kanun teklifini TBMM’ye sunarken…

AK Parti basın ve ifade özgürlüğüne sansür getiren yasakçı kanun tekliflerini TBMM’ye sundu.

CHP statükodan uzaklaşırken, AK Parti statüko atmosferine geri dönüyor."




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —