T24’ten Namık Durukan’ın,”konu ile ilgili” haberi…
ABD’nin Kuzeydoğu Suriye’den çekileceği iddiaları henüz kesinleşmezken bölgenin geleceği ve Şam yönetimi ile yapılan anlaşmalar Süleymaniye'de Amerikan Üniversitesi tarafından düzenlenen Süleymaniye Formu’nda tartışıldı. Kuzeydoğu Suriye Yönetimi Dış İlişkiler Dairesi Eş Başkanı İlham Ahmed, ABD güçlerinin bölgeden çekilme ihtimalini, “Her zaman kendi gücümüze güvendik” sözleriyle değerlendirdi. Ahmed ayrıca "Yeni ittifaklar ve anlaşmalar olabilir; Türkiye dahil komşu ülkelerle anlaşmazlıkları ortadan kaldırmak için çalışıyoruz. Türkiye her zaman bizim için en büyük tehdit olmuştur. Belirtmeliyim ki, doğrudan olmasa da diyaloğumuz var, bazen doğrudan diyalog da oluyor," ifadelerini kullandı.
Süleymaniye Amerikan Üniversitesi’nde düzenlenen 9. Süleymaniye Forumu’na yerel ve uluslararası pek çok isim katıldı. “Suriye’nin Kuzeydoğusu ve Bölge Üzerindeki Etkileri” başlıklı panel büyük ilgi çekti.
Panele, ABD’nin eski Hırvatistan Büyükelçisi ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Yardımcısı Peter Galbraith, eski Irak Dışişleri Bakanı ve KDP Politbüro Üyesi Hoşyar Zebari, Kuzeydoğu Suriye Yönetimi Dış İlişkiler Sorumlusu İlham Ahmed ve Irak Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur Barzani, konuşmacı olarak katıldı.
“ABD’nin çekilmesi zor”
Galbraith konuşmasında Suriye'de yaşanan gelişmelere dikkat çekerek, Suriyeli Kürtlerin bağımsızlık değil, Suriye’nin parçası olmayı istediğini söyledi. ABD’nin Kuzeydoğu Suriye’deki güçlerini çekmesinin olası olmadığını ifade eden Galbraith, “Donald Trump’ın, son dönemde IŞİD ve El Kaide ile bağlantıları olan bir örgüte Suriye’yi bırakmak isteyeceğine inanmak zor” dedi.
“Suriyeli Kürt'ün böyle bir talebi yok”
Irak’ın Kürdistan bölgesi ile Kuzeydoğu Suriye’de arasındaki farklara dikkat çeken Galbraith, Kürtlerin Irak’ta her zaman bağımsız bir devlet talebinde bulunduğunu, ancak Kuzeydoğu Suriye’de ülkenin bir parçası olmayı tercih ettiğini vurguladı.
Galbraith, “Görüştüğüm her Iraklı Kürt, bağımsızlık istediklerini ifade etti. Ama hiçbir Suriyeli Kürdün böyle bir talepte bulunduğuna şahit olmadım. Onlar Suriye’nin bir parçası olmak istiyor. Bu çok önemli bir fark” diye konuştu.
İlham Ahmed ise konuşmasında, ABD’nin bölgedeki askerlerini çekmesi ve Kürtlerin Şam yönetiminden taleplerine açıklama getirdi. Suriye halklarının daha önce de ademi merkeziyetçilik talep ettiğini belirten Ahmed, "Ademi merkeziyetçiliğin reddi, yeni krizler anlamına gelir" dedi. "Kriz istemiyoruz" diyen Ahmed, "Anayasa yapımına ve yönetime katılmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.
"Sadece bir tarafın Suriye'nin geleceğini belirlemesi konusunda endişeler var" diyerek devam eden Ahmed, yeni Suriye haritasını birlikte çizmek istediklerini belirtti. Dürziler, Aleviler, Hristiyanlar, laikler ve liberal Sünnilerin merkezi sisteme karşı olduğunu anlatan Ahmed, Suriye'deki çoğu kesimin ademi merkeziyetçi bir yönetim istediğini savundu.
"Anlaşma, iddiaları tamamen çürüttü"
Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Şam hükûmeti arasında Halep'teki Kürt mahalleleri ve Tişrin Barajı hakkında imzalanan anlaşmaya da vurgu yapan Ahmed, "SDG ve Ahmed Şara arasındaki anlaşma çok önemli. Bizi ayrılıkçılıkla suçluyorlardı ama bu anlaşma bu iddiaları tamamen çürüttü” dedi. Ahmed, Şeyh Maksud ve Tişrin Barajı üzerinde anlaşma sağlandığını ve bu anlaşmaları genişletmek istediklerini belirtti.
ABD çekilirse B planı hazır mı?
Ahmed, “ABD askerlerinin iki ay içinde Kuzeydoğu Suriye’den çekileceği iddialarına karşılık bölge yönetiminin B planı nedir?" sorusunu şöyle yanıtladı:
"Bazen bu tür bilgiler yayılıyor ve Amerika'nın çekileceği söyleniyor. Yıllardır Koalisyon çerçevesinde IŞİD’e karşı savaşıyoruz. Şu anda varlar ama sayıları az, sembolik olarak oradalar. Öz savunma ve siyaset konularında her zaman kendi gücümüze güvendik ve bundan sonra da seçeneğimiz bu olacak. Ancak şunu da söyleyeyim ki koalisyonlar kurmak bizim için önemlidir. Yeni ittifaklar ve anlaşmalar olabilir ve Türkiye dahil komşu ülkelerle anlaşmazlıkları ortadan kaldırmak için çalışıyoruz. Türkiye her zaman bizim için en büyük tehdit olmuştur. Belirtmeliyim ki, doğrudan olmasa da diyaloğumuz var, bazen doğrudan diyalog da oluyor. Sorunların çözülmesi önemlidir ve karşılıklı anlayış bizim için önemli bir seçenektir. Suriye'nin yeni iktidarıyla bir sonuca ulaşmak da bizim için bir seçenektir ve bu da gerçekleşebilir. Elbette başka seçenekler de olabilir."
İsrail ve Kürt koalisyonu
Ahmed, "İsrail ve Kürtler arasında bir işbirliği öngörüyor musunuz?" sorusunu ise, “Suriye'nin yeni krizlerin merkezi olmamasını umuyoruz. Huzur olmasını umuyoruz, bu bizim umudumuz ve bunun için çalışıyoruz. Komşu ülkelerle ittifaklar kurmak çok önemli. Gerçekte onlar kendi aralarında çatışma halindeler. Suriye'nin çatışma ve kriz alanı olmaması için komşularla ilişkiler çok önemlidir. Tüm komşu ülkelerle, İsrail dahil, barış olması için çalışıyoruz. Barışı arıyoruz, barışa hizmet eden her proje önemlidir" diye yanıtladı.
Zebari: Büyük Kürdistan tüm Kürtlerin kalbindedir ama gerçeklik başka bir şeydir
Hoşyar Zebari ise "Büyük Kürdistan tüm Kürtlerin kalbindedir ama gerçeklik başka bir şeydir" diyerek, "Biz savaştan yana değiliz çünkü kimse bizim kadar savaştan çekmemiştir” diye konuştu.
Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başbakanı Mesrur Barzani ise konuşmasında Suriye'deki Kürtlerin durumu ve Irak'taki deneyimi aktardı. Barzani, "Suriye Kürtleri Kürdistan Bölgesinin deneyiminden yararlanabilir" diye konuştu.
