6 parti liderinin toplantısında Kürtler dışlandı mı?

K24 Türkçe’den Cesim İlhan, CHP’in ev sahipliğini yaptığı ve 6 siyasi partinin iştirak ettiği yemekli toplantıya katılan yetkililere toplantıda Kürtlerin dışlanıp dışlanmadığını sordu.

6 parti liderinin toplantısında Kürtler dışlandı mı?

Geçtiğimiz cumartesi akşamı Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun daveti üzerine, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Ankara’da bir araya geldi.

Liderlerin yaklaşık 5,5 saat süren görüşmesinin ardından ortak bir açıklama yapılarak, toplantının amaçları ve hedefleri, uzlaşma sağlanan konulara dikkat çekildi, "Yarının Türkiye'sini inşa etmek için önemli bir adım atıldığı" vurgusu yapıldı.

Toplantının ana gündem maddesi "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem" çalışmasının kamuoyuna açıklanma takvimi olurken, ittifaklar, geçiş süreci, muhalefetin seçim öncesi ve sonrasına dönük yol haritasının da konuşulduğu belirtildi.

6 muhalefet liderinin bir araya geldiği görüşmede HDP’nin olmaması da gündemde yer alan önemli başlıklardan oldu, bazı çevrelerde tepkilere de yol açtı. 

K24’e konuşan 6 partinin yetkilileri, HDP’nin toplantıda yer almamasının, Kürtlerin dışlandığı anlamına gelmediğini belirtti. 

DEVA PARTİSİ: GÖRÜŞME KÜRTLERİN BEKLENTİLERİNİ KARŞILAYACAK

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Ekmen, 6 parti tarafından açıklanan ortak metinin demokrasiye ihtiyacı olan her kesim gibi Kürtleri de kapsadığını ifade ederek, şunları söyledi: 

“Partilerin görüşmesinin sonunda ortaya çıkan metnin Kürtler başta olmak üzere Türkiye’deki yanlış devlet uygulamalarının mağduru olan birçok sosyal, etnik ve dini grubun beklentilerine cevap verdiğini düşünüyorum. Farklılıklara, özgürlüğe, demokrasiye, adalete, katılımcılığa, Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi’ni referans veren bir metin, siyasi anlamda Kürtlerin de beklentilerini karşılayacaktır. 28 Şubat’ta açıklanacak güçlendirilmiş parlamenter sisteme ait mutabakat metni de bu karakterde olacaktır. Açıklanacak mutabakat, sadece yasama, yürütme ve yargıya dair düzenlemeler içermeyecek, bunların yanında siyasi partiler kanunu, seçim kanunu, siyasi etik kanunu, temel hak ve özgürlükleri içerecektir. Siyasi mesajı yüksek bu metin demokrasi arayışındaki herkesi memnun edecektir.”

HDP’nin neden 6 partiyle aynı masada yer almadığı eleştirilerine ilişkin ise Ekmen şunları kaydetti:

“HDP’nin masada olmamasının nedenini hepimiz çok iyi biliyoruz. Deva Partisi’nin HDP’yle temas kurması veya aynı masada oturmasında bir sıkıntı yok. Bu daha önce oldu, yine olur. 6’lı masanın ilk davetini CHP gerçekleştirdi. CHP’nin de İYİ Parti ile kurduğu ittifakın getirdiği zorluklar var. Ancak tarihi bir seçime gidiyoruz, seçimi mümkünse birinci turda değilse ikinci turda tamamlayabilmek için bütün muhalif unsurların bir arada hareket etmesi gerekiyor. Yüzde 10-13 aralığında oyları ölçülebilen bir partinin dışlanması yeni dönemin ruhuna da siyasetin mantığına da aykırı olur. Sistem değişikliği için TBMM’de önce 360 sonra da 400 vekilin desteğine ihtiyaç var. HDP ve ittifakının elde edeceği vekil sayısını kimse yadsıyamaz. HDP zaten Kurdi partiler, Türk solu ve inanç gruplarıyla kendi ittifakını kuracak. HDP’nin bu yaklaşımının muhalefet içi gerilimleri yönetebilmek açısından önemli olduğunu düşünüyorum.”

CHP: BU GÖRÜŞMEDE HDP YOK AMA KÜRTLER VAR 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba da, “Bu görüşmede HDP yok ama Kürtler var. Biliyorsunuz HDP zaten bu ittifakta yok, konuyla ilgili HDP’nin bir değerlendirmesi zaten var. Bu görüşmede Kürtlere karşı bir dışlanma söz konusu değil. HDP TBMM’de bulunan bir parti. Ayrıca bu toplantıya bulunan bütün partiler henüz Millet İttifakı’na katılmış değil. Anayasa’yla ilgili bir ön görüşme oldu. Kürtler de bu ülkenin bir parçasıdır. Türkiye’de demokrasi sorunu yaşayan herkes gibi Kürtler de yaşıyor. Ekonomik sorunları herkes yaşıyor, sosyal ve siyasi problemleri herkes gibi Kürtler de yaşıyor. Dolayısıyla 6 partinin bir araya geldiği görüşmede herkesi ilgilendiren konular konuşulmuştur. Çünkü Kürtler bu partilere de oy veriyor” değerlendirmesinde bulundu. 

İYİ PARTİ: KÜRTLER DIŞLANAMAZ

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Salim Ensarioğlu ise, “6 partinin görüşmesinde Kürtlere yer verilmedi” yaklaşımının doğruları yansıtmadığını ifade ederek, şöyle konuştu:

“Kürtler dışlanamaz, çünkü Kürtlerin Türkiye’de yüzde 20-23 civarında seçmeni var. Bütün partiler anayasanın teminatı altında kurulmuş, HDP de bunlardan biridir. Bütün Kürtler de HDP’de değildir, ben bir Kürt’üm, Zaza’yım, İYİ Parti’deyim. CHP’de ve diğer partilerde de Kürtler var. Dolayısıyla ‘6 partinin görüşmesinde Kürtler yer almadı, Kürtler dışlandı’ demek doğru değildir, Kürtler dışlanamaz. HDP de bir Türkiye partisidir. İçerisinde Türkler de var Kürtler de var. HDP bütün Kürtleri temsil etmiyor. HDP’nin bu görüşmeden neden yer almadığı konusu İYİ Parti, CHP ve diğer partilerle ileriki günlerde tartışılır. Artık HDP mi katılmak istemedi ya da onlar mı teklif etmedi şimdilik bilmiyorum. Ayrıca bu konu partimizde de tartışılmadı.”

SAADET PARTİSİ: KÜRT MESELESİ ÜLKENİN EN TEMEL SORUNUDUR

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya, partilerin bir araya geldiği görüşmenin, Kürt meselesi dahil Türkiye’deki diğer sorunlara kalıcı çözümler bulmak adına yapıldığını belirterek şöyle dedi:

“6 partinin de Türkiye partisi olduğu için etnik bir temsiliyet üzerinden nitelendirilmesini doğru bulmuyoruz. Kendimizi ve bütün partileri hem Türklerin hem de Kürtlerin yani 84 milyonun huzur ve refahı için çalışan ve onları temsil eden partiler olarak görüyoruz. Dolayısıyla 6 partinin bir araya geldiği masayı bir Kürt temsiliyeti üzerinden değerlendirmek haksızlık olur. Görüşmede birlikte iş yapabilme şeklinde değerlendirmek daha doğru olur. O masada olmayan partileri meşru görmediğimiz, onlarla diyalog kurmayacağımız ya da bazı konularda onlarla siyaset yapmayacağımız anlamına gelmez. O masanın amacı Kürt sorunu da dahil, Türkiye’deki sorunlara kalıcı çözümler getirmek. Çünkü Kürt meselesi ülkenin en temel sorunudur. Biz, Kürt meselesini herhangi bir parti üzerinden yürütmüyoruz. Kürt meselesinin ve Kürtlerin temsiliyeti herhangi bir partiye mal etmeyi haksızlık olarak görüyorum. Kendimizi bu sorunu çözmeye aday ve çözme gayreti içerisinde olarak görüyoruz.”

GELECEK PARTİSİ: KÜRTLER BÜTÜN PARTİLERDE VAR

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ ise, Kürtlerin Türkiye’de bütün partilerde yer aldığını ifade ederek, “6 partinin masasında ‘Kürtler yoktu’ yaklaşımı doğru değil, çünkü Kürtler, Gelecek Partisi, Saadet Partisi, Demokrat Partisi, Deva Partisi, CHP’de de var. Kürtler her partide var. HDP o masada neden yoktu diye soransanız cevabı var. Ama ‘Kürtler yoktu’ tanımlanması doğru değil. O zaman ‘Masada Türkler de yoktu’ onu mu dememiz lazım? Çünkü Türkiye’de Türklerin temsilcisi MHP gözüküyor. Öyle mi bakacağız?”

HDP’nin neden 6 partiyle görüşmeye katılmadığına ilişkin Özdağ şu değerlendirmeyi yaptı:

“HDP zaten bir açıklama yaptı ve üçüncü blok kuracağını ve bu şekilde seçime gireceğini açıkladı. Türkiye’de Kürtlerin olduğu gibi Türklerin, Lazların, Çerkeslerin de sorunu var. Bunun adı da demokratikleşme sorunudur. Herkes bu demokratikleşme sorununda payını alıyor.  Türkiye’de herkesin siyasi, sosyal, kültürel sorunları var. Bunları gidermek adına bir yolculuk yapıyoruz. Bütün partiler elini taşın altına koymalı. Konuştukça sorunları çözeceği, konuşmak bizi anlaşmaya götürecektir. Biz, Gelecek Partisi olarak anadilin eğitimde öğretilmesi ve aynı zamanda sosyal hayatta kullanılması konusunu parti programınıza almışız.”  

DP: HDP, KÜRTLER DEMEK DEĞİLDİR

Demokrat Partisi (DP) Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt da, “Kürtler, Türkiye’de 20 milyon nüfusu olan, seçmen sayısı da 10-15 milyona yakın olan HDP de aldığı 6 milyon oyu olan ve bu 6 milyon oyun içerisinde farklı kesimlerin de oylarının olduğu bir partidir” diyerek şunları söyledi:

“Moral veren bir gelişme, inşallah Millet İttifakı’nın genişlemesine vesile olacak bir görüşme. Türkiye’de bir isim değişikliği artık hâsıl oldu. İktidar yönetemiyor, Türkiye’yi yönetemeyen bu iktidarın bir an önce gitmesi gerekir. Yerine gelecek olan iktidarın da birlik ve beraberlik içerisinde olan bir yapı olması lazım. Bu görüşmede ‘Kürtlerin yok sayıldığı’ diye bir şey söz konusu olamaz. HDP Kürtler demek ya da Kürtler HDP demek değildir. Kürtler, Türkiye’de 20 milyon nüfusu olan, seçmen sayısı da 10-15 milyona yakın olan HDP de aldığı 6 milyon olan, bu 6 milyon oyun içerisinde farklı kesimlerin de oyları var. Dolayısıyla ‘Kürtler burada dışlanmıştır’ diye bir şey söz konusu bile değildir. Bu ayrımı yapmakla Millet İttifakı’na karşı Cumhur İttifakı’nın ortaya koyduğu bir tezgâhtır, başka bir şey değildir. Her partinin Güneydoğu’da parti yeri var, teşkilatı var, belediyesi var, çalışması var. Dolayısıyla HDP başka bir ittifak kurarak zaten Türkiye’de kendine bir yol çizmiştir. Böyle bir ayrım söz konusu bile olmaz. Türkiye’nin Kürt meselesi yok, Türkiye’nin hukuk, demokrasi, adalet sorunu var. Bu 84 milyonun ortak sorunu. Bunu Kürt meselesine sıkıştırmak 84 milyonun meselesini yok saymaktır.”