Bugün, 2 Temmuz 2025, Çarşamba...
2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas'ta düzenlenen Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak Oteli'nde meydana gelen elim olayda 35 kişi hayatını kaybetti.
Aradan geçen bunca zamana karşın olaya ilişkin çok sayıda soru işareti hâlâ aydınlanmış değil!
Sivas olaylarının hemen ertesi günü...
3 Temmuz 1993’te, TBMM’nin 121. birleşiminde kürsüde bir isim olaylarla ilgili önemli bir konuşmaya imza attı.
Kürsüdeki isim, Millî Görüş lideri ve Refah-Yol Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan...
Erbakan Hoca, şunları ifade etti, TBMM kürsüsünde;
* “Evvela, bu müessif olaylar dolayısıyla bütün Sivaslı kardeşlerimize, bütün milletimize "geçmiş olsun" diyorum. Peşinen arz edeyim ki, bizim, hiçbir şekilde, vurmak kırmak gibi şiddetle hiçbir işin yapılamayacağına olan inancımız bellidir. Bu kabil şiddet olaylarını, hangi şart altında olursa olsun, tasvip etmemiz mümkün değildir. Ancak Sivas'tan gelen haberlerin açıkça gösterdiği gibi, olaylar, aslında, belli bir maksatla Sivas'a gitmiş olan bir ekibin, orada, halkın, milletin inancına karşı nezaketsiz sözler sarf etmesi, halkı tahrik etmesi yüzünden meydana gelmiştir."
* "Bu kabil dinî tezyif ve tahkirler, esasen bütün ülkelerin ceza kanunlarında da cezayı müstelzim olaylardır. Bu sebepten dolayıdır ki, olayların meydana gelmesinde asıl saik ortadadır; büyük bir tahrik yapılmıştır. Bu olayda, ilin valisinin, dirayetli bir yönetici olarak, zaten ne maksatla gelindiği daha önceden belli olduğundan, bu kabil olayların çıkmasına imkân bulunacağını dikkate alarak basiretli bir yönetici olarak hareket etmesi lazım gelirken, toplantılara katılarak, âdeta bunları onore eder şekilde tavır takınmış olması da üzücü ve üzerinde durulması gereken çok mühim bir husustur. Nitekim, halkın galeyanı, bir yandan bu suçun işlenmesi -yani dinî tahkir ve tezyif suçunun işlenmesi- ve böylece büyük bir tahrike karşı bir galeyan olduğu gibi, yöneticilerin davranışını da protesto mahiyetinde bir davranış olmuştur."
* "Bütün bu olaylardan ders alınması lazım gelir ve hiç kimsenin yüzde 99'u Müslüman olan bir ülkede, halkın inancına -dünyanın hiçbir yerinde olmadığı gibi- tahrik ve tecavüz etmeye hakkı yoktur."
* "Bu olaylar esnasında, memnuniyet verici bir cihet, olayların, asla, herhangi bir inanış farklılığından ileri gelmeyişidir; yani, bu bir Alevî-Sünnî çatışması değildir. Alevîler ve Sünnîler, hepsi, milletimizin evlatlarıdır, birbirlerinin kardeşleridir. Bu gerçek, bir kere daha, dün, Sivas'ta açıkça görülmüştür."
* "Bu olay, sadece, üç-beş tane art maksatlı tahrikçiye ve yöneticilerin basiretsiz hareketlerine karşı yapılmış olaylardır. Bu sebepten dolayıdır ki, yöneticilerimiz dikkatli olmalı, bu kabil olaylara zemin hazırlamamalıdırlar ve bu ülkede, hareket edecek, konuşacak her kimse de, mutlaka milletin inancına saygılı olmalıdır. Bu, zaten kanunların emridir.”
***
TBMM'deki o günkü atmosferi düşünebiliyor musunuz?
Bundan 32 yıl önce meydana gelen Madımak Oteli elim hadisesine yönelik Erbakan Hocamızın sarf ettiği bu yapıcı, yatıştırıcı cümleleri tekrar tekrar okumakta yarar var!
"BU EL, AYNI HAİN ELDİR!"
2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas'ta meydana gelen elim Madımak Oteli olayından sadece 3 gün sonra...
5 Temmuz 1993 tarihinde Erzincan Kemaliye/Başbağlar köyü, hain eller tarafından baskına uğradı.
Bu hain eller, 32 yıl önce, 33 vatandaşımızı kurşuna dizdikten sonra köyü ateşe verdi.
Bu terör olayından birkaç gün sonra, 14 Temmuz 1993, Çarşamba günü...
Millî Görüş'ün önemli isimlerinden Av. Bahaddin Elçi, Bayburt milletvekili olarak TBMM kürsüsünden çok önemli noktalara işaret etti, TBMM'nin 127. birleşiminde.
Neleri anlattı? Daha doğrusu hangi gerçekleri haykırdı, Bahaddin Bey? Okuyalım;
* “Ne yazık ki, bölge insanı, hükümetimizden şikâyetçidir, yetkililerimizden şikâyetçidir. “Bize niye üvey evlat muamelesi yapılıyor? Niçin bir hükümet yetkilisi bugüne kadar yanımıza gelmedi, geçmiş olsun diyemedi? Sivas olaylarında, haklı olarak, görevleri olduğu için, aynı gün, en üst düzey yetkililer gidip, yakinen ilgilendikleri halde, bize kimse niye şimdiye kadar gelmedi, geçmiş olsun demedi? Bu acı, bize deprem acısından daha ağır geldi. Televizyon ekranlarında yetkililerin hiçbir etkili tepkisini görmedik. Can güvenliği istiyoruz. Biz, Sünnî’siyle, Alevî’siyle, Türk’üyle, Kürt’üyle, yan yana, barış içerisinde, kardeşçe yaşamak istiyoruz” diyorlar.”
* "Burada bir bildiri bırakılmıştır. Bildiri, “PKK Dersim Eyaleti Komutanlığı” imzasını taşıyor. Özet olarak, Sivas'a misilleme olduğu, devlete karşı bir hareket olduğu, bunların devam edeceği açık bir şekilde bildirilmiş."
* "Değerli kardeşlerim, şimdi bir noktaya gelmek istiyorum: Aşağı yukarı yüz seneden beri halkımız bölünüyor. İlerici dediler, gerici dediler, böldüler; sağcı dediler, solcu dediler, böldüler; Türk dediler, Kürt dediler böldüler; nihayet, Alevî diyorlar, Sünnî diyorlar, bölmeye devam ediyorlar; köktendinci diyorlar, kökten dinsiz diyorlar, bölmeye devam ediyorlar... Bu noktada şu tespiti ifade etmek zorundayız; Sivas'ta oteli kundaklayan el, Sünnî bir el değildir. Bunun gibi, Başbağlar köyünü kundaklayan el de Alevî bir el değildir. Bu el, aynı hain eldir."
* "Sünnî’si ile Alevî’sini çatıştırmak isteyen, kardeş kavgası çıkarmak suretiyle ülkemizi parçalamak isteyen hain eldir bu el. Bu tespiti, bu teşhisi iyice kavradıktan sonra ancak çözüm üretebiliriz, bu sorunlarımızı çözümleyebiliriz."
"YEGÂNE SÖNDÜRÜCÜ, İSLAM KARDEŞLİĞİDİR"
Bahaddin Elçi, bu konuşmasında oldukça ehemmiyetli bir noktanın da altını çizdi;
* "Aslında, görünen, Alevî-Sünnî çekişmesi değildir, sağcı-solcu çekişmesi değildir; Türk-Kürt çekişmesi de değildir. Böyle bir sorun yoktur! Sorun, emperyalizm ile bizim insanımız arasındaki sorundur."
* "Çözüm nedir? Anadolu'da giderek büyümekte olan bu yangını söndürecek yegâne ilaç, yegâne söndürücü, İslam kardeşliğidir."
* "Sünnî’siyle, Alevî’siyle, Türk’üyle Kürt’üyle bu ilaca, bu söndürücüye ihtiyacımız vardır."
* "Gelin, bu yangını körüklemeyelim. Gelin, bunu birlikte söndürmeye çalışalım. Bilelim ki, yanan canlar bizimdir. Kavgayı bırakalım, gelin canlar bir olalım ki, üzerimizdeki emperyalizmin oyunlarını birlikte bozalım."
***
Önemli teşhisler... Önemli tespitler...
BİR CÜMLE İLE...
* "İslâm’a sövmekten başka fikri olmayanlar; fikrin değil, İslâm’a sövmenin hürriyetini istiyor!” (Malcolm X)
_______
*)Başlıktaki 5 Temmuz alında 3 Temmuz olacak.(Editör)