104 emekli amiralin ‘dam üstünde saksağan’ bildirisi

Hakan Albayrak yazdı;

104 emekli amiralin ‘dam üstünde saksağan’ bildirisi

Neymiş? Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop, Montrö Anlaşmasının feshedebileceğini söylemiş!  

Okuduklarını yahut dinlediklerini anlamayan 104 emekli amiral, Montrö için seferber olup bildiri yayımladı. 

Bir tuğamiralin özel hayatındaki ‘laikliğe aykırı hal’e de dikkat çekilen bildiride hem hükümete hem TSK’ya ‘ayar’ verilmeye çalışılıyor. 

Geçmişteki askeri muhtıraları andıran bir bildiri olduğu için iktidar sözcülerinin tepkileri darbe çağrışımıyla mütenasip bir sertlikte oluyor tabii. 

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay:  

"…darbe seviciler demokratik kurumlara, seçilmişlere ve de Türk Silahlı Kuvvetlerine ayar verme hadsizliğinde bulunmuşlar... Haddinizi bilin..” 

TBMM Başkanı Mustafa Şentop:  

"Yıllardır, içerde dışarda vatan ve millet düşmanlarıyla cephe cephe amansız bir mücadele sürerken ortalıkta gözükmeyen emekliler, kendi uydurdukları gündemlerle kaos simsarlığı üstlenmişler; belli. Kahraman milletimiz 15 Temmuz'da sadece FETÖ'cü darbecileri değil, aynı kaynaktan beslendiğini bildiğimiz bütün darbe sevdalılarını da toprağa gömdü. Düşünce açıklama başka, darbe çağrışımlı bildiri hazırlamak başka." 

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın:  

"Bir grup müteakit askerin darbe dönemlerini çağrıştıran açıklaması sadece kendilerini gülünç ve zavallı duruma düşürmüştür… Haddinizi bilin ve yerinizde oturun.” 

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun:  

“Siz kimsiniz? Ne hakla milli iradenin meşru temsilcilerine parmak sallıyorsunuz?... Vesayetçiler bir daha asla demokrasimize zarar veremeyecek…” 

Muhalefetten de bildiriye tepkiler geldi. 

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, ‘iktidara muhalefet olsun da ne olursa olsun’ demeden, Twitter’da şu mesajı paylaştı mesela: 

“Gelecek Partisi milli iradenin, hukuk devletinin ve demokrasinin yanındadır. Militarist ya da sivil farketmez, darbe heveslilerine geçit verilemez. Bildiri ülkenin tarihsel hafızasını ve içinden geçtiği hassas süreci göz önüne almayan, kötü niyetli bir sorumsuzluk örneğidir.” 

*** 

İşin bir de ‘dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı’ boyutu var. 

Müthiş bir bir alakasızlığı, mantıksızlığı ifade ediyor o bildiri.  

Emekli Amiral Atilla Kıyat yukarıda mezkûr tepkileri pek yersiz bulup "bildirimize tepki verenler, belli ki uyku sersemi iken okumuşlar. Sabahleyin, uykularını aldıktan sonra bir daha okurlarsa yaptıkları suçlamalardan utanç duyacaklardır” diyor. Halbuki asıl kendileri, belli ki Mustafa Şentop’un ilgili beyanını uyku sersemi iken okumuşlar. Uykularını aldılarsa şimdi bir daha okusunlar. Umulur ki yaptıkları suçlamalardan utanç duyarlar.  

Bütün ‘olay’ şundan ibaret: 

Şentop, 24 Mart Çarşamba günü Habertürk TV'de katıldığı bir programda “Bir gün bir cumhurbaşkanı gelip ben Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden çekildim derse veya Montrö’yü tanımıyorum feshettim derse (bunu yapabilir mi?)” sorusuna cevaben "Teknik olarak yapabilir. Sadece bizim sistemimizde değil Almanya da Amerika da Fransa da bunu yapabilir. Ama mantıkta mümkün-muhtemel arasında bir fark vardır” dedi ve o “ama”yı şöylece açtı: “Marmara Denizi'nden ayran yapmak mümkün müdür? Yeterli miktar yoğurt bulursanız, Marmara Denizi'ni de karıştırırsanız aklen mümkün olabilir. İhtimal ise gerçeklerden hareketle bir işin olabilirliği üzerine. Bu muhtemel değildir."  

Yani? 

Yanisi şu: Marmara Denizi’nden ayran yapmak ne kadar muhtemelse Montrö’den çıkmak ancak o kadar muhtemeldir. 

“Teknik olarak yapabilir” ifadesinde takılıp kalan, izahatı anlamayan, apaçık espriyi kaçıran 104 emekli amiral bu idrak yoksunluğu ile nasıl amiral olabilmiş, hayret.