CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ailesinin ABD’ye kaçmaya hazırlandığını iddia etmişti, malum.
TÜRGEV ve Ensar Vakfı’nın, 2014’te ABD’de birlikte kurdukları TURKEN Vakfı’na şimdiye kadar toplam 1 milyar lira göndermiş olması bunun deliliymiş.
Başka bir ‘delil’ sunmadı Kılıçdaroğlu.
İlk akla gelen / gelmesi gereken soru olan “Erdoğan ve ailesi madem 2014’ten beri kaçış modundaydı, 15 Temmuz 2016 gecesi darbeciler peşlerindeyken niye kaçmadılar?” sorusuna cevap mahiyetinde bir şey söylemeye de gerek duymadı.
Üstelik, Kılıçdaroğlu’nun kendi kendine sorduğu ‘Neden Katar değil ABD?’ sorusuna verdiği cevaptan, Erdoğan ve ailesinin hukuksuzluktan kaçacağı anlamı çıkıyor.
Dediği şu:
“Ülkeyi Kataristan’a dönüştürenler Katar’a gider diye beklersiniz ya, biliyorlar ki o ülkelerde hukuk yok. İlk uçakla geriye gönderirler bunları. Amerika kanunlarının arkasına ise gizlenebilirler. Orası hukuk devleti. Yani hukuksuzlukla yok ettikleri ülkeden, hukuka sığınmak için ABD’ye kaçmak istiyorlar... Yeni iktidarın sizi orada rahat bırakacağımızı mı düşünüyorsunuz?”
“Yeni iktidar” nedeniyle Amerikan hukuk devletine sığınmak mecburiyetini hissedecekseler, o iktidarda gayrı hukuki takibata uğrayacaklar demektir.
Ve hukuk devletine sığınacaksalar, hukuken veremeyecekleri bir hesap yok demektir.
Yukarıdaki sözlere bundan başka bir anlam verebilen beri gelsin!
***
Vahap Coşkun’un “Bir Çöküş Planı” başlıklı yazısından:
“Kemal Kılıçdaroğlu, 24 Mayıs’ta partisinin grup toplantısında, saat 22.00 için randevu verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesinin ülkeden kaçışına dair bir plan açıklayacak ve yeri yerinden oynatacaktı. CHP Genel Merkezi de sosyal medya hesaplarından ‘Bir Kaçışın Anatomisi’ başlıklı bir video yayınlayıp beklentiyi yükseltti. Kamuoyunda bir merak uyandı, keskin muhalif saflarda nefesler tutuldu.
“Söz verilen saat geldi ve büyük bir gürültü koparılarak reklamı yapılan video yayına kondu. Meğer Kılıçdaroğlu’nun “kaçış planı” dediği, içinde Erdoğan’ın aile üyelerinin ve yakınlarının bulunduğu iki vakfın, ABD’de kurulu bir başka vakfa yaptıkları para transferleri imiş…
“Peki ‘kaçış planı’ nerede?...
“Dağ artık fare doğurmaktan yorulmuş olmalı.
“17-25 Aralık 2013’ten bu yana, Erdoğan ve ailesinin ülkeden kaçacaklarına ilişkin sayısız senaryo üretildi. Kılıçdaroğlu da bunları ciddiyetle dile getirdi ve hatta üzerine bir siyaset kurdu. Erdoğan’ın kaçması, keskin muhalifler için o kadar arzu edilen bir senaryo ki, bu her söylendiğinde akıl tatile gönderiliyor. Meselenin önü arkası düşünülmüyor ve olur-olmazı hesap edilmiyor. Aralarında herhangi bir illiyet bağı bulunmayan hadiseler birbirine eklenerek gerçekliği olmayan ama kendilerinin istedikleri bir sonuca varılıyor. Ve bir inandırıcılığının olup olmadığına bakılmaksızın vardıkları bu sonuç, geniş toplum kesimlerinin önüne sunuluyor.
“Her seferinde elde kalan hüsran oluyor elbette.
“Çünkü aslı astarı olmayan ‘Erdoğan kaçacak’ temalı siyaset, muhalefete iki taraflı zarar veriyor: Bir taraftan, intikama ve hesap sormaya dayalı sert bir çizgi, iktidar saflarındaki seçmenlerin kenetlenmesine yol açıyor, onları partilerine daha fazla kol kanat gerer hale getiriyor. İktidarı yıpratmayı hedefleyen bu ataklar, tersi bir etkiyle iktidarı tahkim ediyor.
“Diğer taraftan, gerçekliğe bir yerden değmeyen bu tür iddialar, evvela sahibinin güvenilirliğini bitiriyor. Sürekli müracaat edilen bir argümanı her defasında boşa çıkan biri, kaçınılmaz olarak, artık yalancı çobanın kaderini yaşıyor. Güvenirliğini yitirdiğinden artık hayati bir konuda çok doğru sözler söylese de, insanları kendisine inandırmakta zorlanıyor.” (www.perspektif.online/bir-cokus-plani/ )
***
Kılıçdaroğlu, “kaçış planı” iddiası nedeniyle kendisine 1 milyon TL’lik tazminat davası açacağını söyleyen Erdoğan’a sosyal medya hesabından verdiği cevapta “Senin dava açmanı bekliyordum, öncelikle kara para merkezi haline getirdiğin bu vakıfların bu devasa paraları nereden aldıklarını açıklamalarını isteyeceğim o davada. Ayrıca 2021-2022 yıllarında ülkemizden bu paravana daha ne kadar para transfer edildiğini de soracağım. Malum bu bilgiyi hâlâ gizliyor senin paravanlar. Erdoğan, aile üyelerin paralel hayat kurma telaşı içindedirler” dedi ve amacının “bir para kaçırma sistemini ifşa ederek çalışmaz hale getirmek” olduğunu ileri sürdü.
Uzun tweet zincirinde “kaçış planı” hiç geçmiyor. (Bir “paralel hayat kurma telaşı”ndan bahsediliyor ama ne anlama geldiği belirtilmeyen bu “telaş” bile bizzat Erdoğan’a yakıştırılmayıp “aile üyeleri” hedef alınmakla yetiniliyor.)
Halbuki Kılıçdaroğlu’nun ilgili konuşmalarının ana konusu “kaçış planı”ydı.
Demek ki bu iddianın savunulmazlığını kendisi de kabul etmiş bulunuyor.