Trump zirve sonrası Fox News'ten Sean Hannity'ye verdiği röportajda, Putin'in Soğuk Savaş sonrası Rusya'nın küçülen konumundan doğan 'yarasına' merhem olmaya çalışır gibiydi.
Merhum Asım Gültekin: “Türkiye’nin İzzeti İçin İslamcı Dergiler ve Dergicilik Bir Bayraktır!”
Akif Beki yazdı;
KARAR'ın haberi; Beklentinin altında belirlenen maaş zammıyla beraber emekli vatandaşların geçim derdi her geçen gün büyümeye devam ediyor.
Alper Görmüş, serbestiyet.com’da “Felaket halinde bile esas derdi eleştirileri bastırmak olan bir devlet ve iktidar” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la ilişkileri düzeldiği için memnun olduğunu söyleyen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, "Bana 6 saatte bir Hitler derdi" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu'nun "Benimle misiniz?" sözleri ile ilgili gelen bir soruya yanıt veren Erdoğan, "Arkadaşlar o bizim derdimiz değil, o onların derdi. Onun derdi niye bizi gersin ki. Biz işimize bakıyoruz" diye konuştu.
Vefatının İkinci yıldönümünde, dergicilik üzerine Asım Gültekin ile yapılmış bulunan röportajı, önemine binaen “yeniden” yayınlıyoruz…
Nihal Olçok, eşiyle ilgili "Tayyip Bey'e gezilere giderken davet ettiği isimlere bakıp 'yine FETÖ'cüleri götürüyorsun' derdi" diyerek uyardığını açıkladı.
"Benim bu değersiz dallarda asılmama pervam yoktur. Muhakkak ki mücadelem Allah ve dini içindir" sözünü tarihe kazıyan Şeyh Said, 46 gönüldaşıyla birlikte idam edilişinin 97’nci yıldönümünde rahmet ve minnetle yad ediliyor.
Osman Sert, CHP’nin, iktidara gelmesi durumunda, iktidarın yaptığı yanlışları tekrarlayacak ise, var olan endişelerin nasıl yok olabileceğinin sorusunu soruyor.
Ne İslâm dünyasında ne de Arap dünyasından Afganistan’da olup bitenlere dair doğru dürüst hiçbir resmî açıklama veya tutum görülmüyor. Herkeste bir bekle-gör tavrı hâkim.
Hakan Albayrak: "İçimden ‘Sözde enternasyonalist özde ırkçı tipler milliyetçi bir liderin bu sözlerini okusunlar da mültecilere gösterdikleri düşmanlıktan ötürü kendilerinden utansınlar’ diye geçiriyordum ki…"
Hadi Arap dünyasında bazı köşe başlarını tutan aktörlerin derdini anlıyoruz, peki Türkiye içinde onlarla aynı dili konuşanların derdi ne olabilir?
Asım Gültekin: “Türkiye’nin İzzeti İçin İslamcı Dergiler ve Dergicilik Bir Bayraktır!”
Türkiye önce ani bir kararla İstanbul Sözleşmesinden çekildiğini duyurdu. Sol Laik ve Kemalist kesimler bön bön bu fesih kararını köşelerinden seyretmekle yetindiler.
Fehmi Koru yazdı;
Evet, bir derdi var bu dizinin. Doğru anlayabilene, tabuları yıkabilene, insanları ayırmaktan vazgeçebilenlere… Gelelim dizinin adına. “Bir Başkadır” kelimelerini zihnimiz otomatik olarak “Memleketim” şeklinde tamamlıyor.
Avrupa ve Amerika’da Müslümanlar aleyhine vuku bulan en küçük habbeyi kubbe yapıp dahili siyasette paraya ve hamasete çevirenlerin derdi ne İslamdır ne de Müslümanların selametidir.
Çok başarılı, genç ve belli ki rekabetçi ortamlarla bir derdi yok; mutlu oralarda. Eh, bu durumda “kendi tercihim” meselesi çok havada kalmıyor mu?
DEVA ve Gelecek partisi liderlerine, “olan bitende suç ortağıyız, özür dileriz” dedirtmek isteyenlerin derdi üzüm yemek, yani siyasetin rotasını demokratikleştirmek değil.
Alper-Görmüş'ün Yazısı;
İngiliz ekibi Newcastle United'ın sahibi Mike Ashley, kulübü 300 milyon pounda (2.5 milyar TL) Suudi Arabistan Veliaht Prensi Selman'a sattı.
Akif BEKİ ANALİZ ETTİ...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gambiya ziyaretinde yaptığı açıklamada, "Gerek Berlin süreci gerekse Moskova, her ikisinde de Hafter varılan veya hazırlanan metne imza atmamıştır
Yazar Asım Gültekin ile Özgün İrade Dergisi 2019 Aralık Sayısında 'dergi ve dergicilik' üzerine yapılmış bir röportaj...
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, bu unvanla ilk dış ziyareti için Etiyopya'da. Afrika Birliği'nin merkezini ziyaret eden Leyen, Birliğin Komisyon Başkanı Musa Faki Mahamat'la bir araya geldi.
Önem verdiğim tezimdir: ‘Hz. Peygamber bugün yaşasaydı, hayatı nasıl olurdu?’ Neden?
Dine karşı edindiği tutum belli olduğu halde Mustafa Kemal’i camiye ve halkın duasına sokmaya çalışan abdestsiz Kemalistler boş durmuyor. Cumhuriyet ve Sözcü yine bir 29 Ekim arifesinde hutbede Atatürk’ün adının zikredilmemesine hayıflanmış!