İran´da 60 yıl önce temelleri atılan ve "nakkaşihat" olarak bilinen modern kaligrafinin günümüzdeki temsilcilerinden Esmaeil Rashvand, "Türkiye´de nakkaşihat sanatını tanıtmayı ve Türk sanatçılarla tanışmayı çok istiyorum. İnanıyorum ki Türkiye´de yeni bir metot arayışı içinde olan genç sanatçılar, ´nakkaşihat´ı tanıdıktan sonra bu alana yönelecektir." dedi.
İranlı sanatçı Rashvand, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 31 yıldır hat ve resim sanatı üzerine çalışmalar yaptığını belirterek, yaşamını Türkiye´de sürdürmeyi planladığını dile getirdi.
"Nakkaşihat" sanatının resim alanında yeni yaygınlaşan bir akım olduğuna işaret eden Rashvand, resim ve kaligrafi yapmanın kendisi için nefes almak, yemek yemek gibi bir ihtiyaç olduğunu ifade ederek, "Her zaman elimin altında bir mürekkep ve bir kalem bulunur. Her anımda mutlaka bir yerlere bir şeyler yazar, çizerim. Değişik fontlarda harfleri kullanarak, daha çok görsel içerikli eserler oluşturuyoruz. Hat sanatı ile nakkaşihat arasındaki en büyük fark, mana farkıdır. Hat yazarken yazdığınız şeyin bir manası vardır. Fakat nakkaşihat manadan öte göze hitap eder. Yazdığınız şeyin belirli bir manası olmayabilir." diye konuştu.
İslam ülkeleri ve Avrupa´da bu akım üzerine çalışmalar yapılıyor"
Esmaeil Rashvand, modern kaligrafinin Türkiye´de bilinirliğinin olmadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Türkiye´de nakkaşihat sanatını tanıtmayı çok istiyorum. Birçok İslam ülkesinde ve Avrupa´da bu akım üzerine çalışmalar yapılıyor ve herkes kendi metoduna sahip. Bu alanda hat sanatında olduğu gibi taklit yapmak imkansız ve çok da hoş görülebilecek bir durum değil. Bu yüzden her eser, bir öncekinden bağımsız, kendine özgü oluyor."
Türkiye´de çoğunlukla geleneksel tekniklerle hat sanatının uygulandığını savunan sanatçı, İran´da, Osmanlı´da ve diğer ülkelerde gelişen geleneksel hat sanatında Baba Şah İsfahani mektebinin önemine işaret ederek, "İsfahani, hat sanatının yazım kurallarını ve çerçevesini belirlemiştir. Biz de ona uyarak, sadece farklı metotları kullanarak işimize devam ediyoruz. Osmanlı´daki talik hattında da bu durum geçerlidir." ifadelerini kullandı.
Rashvand, nakkaşihat sanatının Arapça ve Farsça harflerin yanı sıra Latin harfleriyle de yapıldığını aktararak, ´nakkaşihat´ın klasik hat sanatında olduğu gibi geleneksel üslup kullanmadığına vurgu yaptı.
"Türkiye´de bir sergi açmak istiyorum"
Çalışmalarını sanatseverlerle buluşturmak adına Türkiye´de bir sergi açmak istediğini de dile getiren Rashvand, şunları kaydetti:
"Çalışmalarımı Türkiye´de devam ettirmemin en büyük nedeni, Türk kültürüyle kendi kültürümüzün birbirine olan yakınlığı. Ayrıca torunum da okul hayatını burada devam ettirmek istedi. Bundan dolayı İstanbul´da yaşama kararı aldık. Kısa bir süre önce geldim ama bir an önce Türkiye´deki sanatçılarla tanışmayı, irtibat kurmayı, kendi çalışmalarımı tanıtmayı çok istiyorum. İnanıyorum ki Türkiye´de yeni bir metot arayışı içinde olan genç sanatçılar, ´nakkaşihat´ı tanıdıktan sonra bu alana yönelecektir."
Esmaeil Rashvand, oğlu Babak Rashvand´ın da kendisi gibi sanatçı olduğunu, ancak oğlunun farklı bir üslupla nakkaşihat çalışmaları yaptığını söyledi. Oğluyla daha önce Fransa´da ve İran´da sergiler açtıklarını kaydeden Rashvand, İstanbul´da da baba-oğul birlikte bir projede yer alabileceklerini sözlerine ekledi.
Eserlerinde en çok doğadan ilham aldığını dile getiren sanatçı, başta İran olmak üzere İtalya ve Fransa dahil birçok Avrupa ülkesinde 20´den fazla kişisel ve karma sergiye imza attı.
Bugüne kadar birçok sanatçının yetişmesine de vesile olan Rashvand´ın hat ve kaligrafiyle ilgili yazdığı eserler, İran´ın çeşitli okullarında Eğitim Bakanlığı tarafından resmi kaynak kitap olarak okutuluyor.