Parlamenter sistemin son Başbakanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıdırım, Meclis Başkanlığı'na aday olmadığını açıklarken, aslında siyasi olarak birçok beklentiyi ve kulisi de boşa çıkarmış oldu.
Cumhurbaşkanı Yardımcılığı için adı geçen ve İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adaylığı için istifa ettiği Meclis Başkanlığı'na aday olacağı ifade edilen Binali Yıldırım bu kararı niçin aldı? İşte perde arkası gelişmeler ve detaylar:
- AK Parti, Meclis Başkanlığı gibi görevlerde genelde temayül yoklaması usulünü işletti bugüne kadar. Bu seçim için de Cumhurbaşkanı Erdoğan tamayül yoklaması yapılmasını istemişti. Çünkü bu göreve talip olan isimler vardı. Yıldırım, temayül yoklamasının AK Parti'ye zarar vereceğini belirterek, "Milletvekilleri, aday olan isimler arasında kalacak; bir huzursuzluk var ve bunu huzursuzluğun sona ermesi gerekiyor" diyerek aday olmayacağını açıkladı.
- Yıldırım, Meclis Başkanlığı, AK Parti Genel Başkanlığı ve Başbakanlık yapmış; böyle bir müktesebatı olan bir ismin temayüle girmesinin doğru olmayacağına kanaat getirdi.
- İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı sürecinde de çok hevesli olmayan Yıldırım, kaybedilen seçimin ardından Cumhurbaşkanı Yardımcılığı gibi yetkileri belirlenmiş bir görev verilmesi konusunda söz aldığını da hep yalanladı. Yıldırım'ın yaklaşımı, "Benim bu konularda asla pazarlık eğilimim olmaz. Bugüne kadar önemli görevler aldım. Partimin bir neferiyim. Bu görev olmazsa bana başka bir görev verin demek doğru olmaz; bize yakışmaz" şeklindeydi.
Önemli görevler üstlendi
Binali Yıldırım, 12 yıl Ulaştırma Bakanlığı yaptıktan sonra Türkiye'nin 27. ve son Başbakanlığı görevini yürüttü. 28. TBMM Başkanı ve AK Parti'nin üçüncü Genel Başkanıydı. AK Parti'nin İzmir ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı oldu. Şimdi İzmir Milletvekili olarak parlamentoda. Yıldırım, üstlendiği görevleri ve kendisini anlatırken şunu söylüyordu:
"Bazılarının hayali, benim hayatım olmuş. Bugüne kadar Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte ülke için, millet için hizmet ettik, önemli görevler verildi bize. Benim gündemimde şu göreve talibim diye bir konu yok."
Bu cümleleri sohbetlerimiz sırasında kendisinden çok duydum. Ülkeye hizmet etmek için ille resmi bir görev almasının şart olmadığını söyleyip şunu ekliyordu:
"Şartlar ne zaman uygun olur, bize ihtiyaç duyulursa biz hazırız. Benim görev için şartları zorlamak tabiatımda yok. 12 sene bakanlıkta ve diğer görevlerde neler yaptığımız ortada. Takdir halkımızındır..."
900 sayfalık çalışma
Duyduğum kadarıyla Yıldırım, bugüne kadar üstlendiği görevlerde yaptığı çalışmalarla ilgili kronolojik bir çalışma yaptırmış, detayına girilmeden alt alta sıralandığında 900 sayfalık bir yekûn oluşturuyor. Yıldırım'ın çalışmasında özellikle Ulaştırma Bakanlığı döneminde yapılan işler, Türkiye'nin iletişim altyapısı, yollar-köprüler ve ulaştırma altyapısına yönelik tamamlanmış projeler bulunuyor.
AK Parti'nin iktidara geldiği 2002 yılında Türkiye'nin altyapı gelişmişlik düzeyi 39. sıradaydı; 2017'de 9. sıraya yükseldi. Bunun 12 yılında Yıldırım, Ulaştırma Bakanıydı. Yıldırım'ın yaptırdığı çalışmanın içinde iki belediye başkan adaylığı, Başbakanlık süreci, 15 Temmuz darbe girişiminin bastırılması, TSK'nın 3 yurtdışı operasyonu, ekonomik sorunların çözümüne yönelik çalışmalar ve bunun dışında 94 yıllık parlamenter sistemin değişmesi de var. AK Parti hükümetlerinin bütün programlarında olan ancak kendisinin başbakanlığı döneminde Anayasa değişikliğiyle hayata geçirilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Yıldırım'ın en çok övündüğü işlerden. Kendi dönemini de, "Başbakan ve Cumhurbaşkanının tartışmadığı tek dönem" diye tarif ediyor.
