Tarih: 20.10.2025 15:53

Türkiye’nin Kürtçe ile sınavı

Facebook Twitter Linked-in

Ruşen Çakır, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un Diyarbakır'daki Dicle Üniversitesi açılışında Kürtçe konuşmasının ardından yaşanan tartışmaları değerlendirdi. Çakır, bu gelişmenin Türkiye'nin yeni çözüm sürecinde ciddi bir tartışmanın başladığını gösterdiğini vurguladı.

Çakır, yorumuna KKTC seçim sonuçlarına değinerek başladı. Cumhuriyetçi Türk Partisi lideri Tufan Erhürman'ın Ersin Tatar'a karşı açık bir şekilde kazandığını belirtti. Erhürman'ın oyların üçte ikisine yakınını aldığını aktaran Çakır, Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin CHP ile kardeş parti konumunda olduğunu hatırlattı, "Ankara Erdoğan yönetimi ile nasıl bir ilişki kuracak? Bu kritik öneme sahip olacak" dedi.

"Meclis Başkanı'nın Kürtçe konuşması bir eşiğin aşıldığını gösteriyor"

Çakır, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un Diyarbakır'a gittiğini ve Dicle Üniversitesi açılışında Kürtçe "Birlik olalım, aramızda barış olsun" dediğini anlattı. Bu açıklamanın ardından hem tepki hem destek geldiğini belirten Çakır, bu durumun Türkiye'nin yeni çözüm sürecinde ciddi bir tartışmanın başladığını gösterdiğini söyledi.

Kurtulmuş'un konuşmasının kısa olmasına rağmen önemli bir sembolik anlam taşıdığını vurgulayan Çakır, videonun sosyal medyadan paylaşıldığını hatırlattı, "Türkiye Büyük Millet Meclisi adına bu paylaşıldı" diye konuştu.

1991 yemin krizi hatırlatması: "O zamandan bu zamana çok şey değişti"

Çakır, 1991 Genel Seçimleri sonrasında yaşanan yemin töreni krizini hatırlattı. Çakır, Diyarbakır'dan seçilen Leyla Zana'nın Türkçe yemin metninin ardından Kürtçe "Bu yemini Türklerin ve Kürtlerin kardeşliği için ediyorum" dediği için kıyamet koptuğunu anlattı. Zana ve Hatip Dicle'nin yıllarca cezaevine atıldığını belirtti.

O zamandan bu zamana Kürtçe konusunda önemli değişiklikler olduğunu kaydeden Çakır, Kürtçe'nin seçmeli ders olduğunu, üniversitelerde bölümler açıldığını ve TRT'nin Kürtçe bir kanalı yayına girdiğini aktardı. "Bunların hepsi mucizevi şeylerdi" diyen Çakır, birçok kişinin Türkiye'nin artık Kürtçe diye bir sorunu olmadığını söylemeye başladığını ancak sorunun hâlâ var olduğunu vurguladı.

"Lazca bilmemek hayatımın en büyük pişmanlığı"

Çakır, kendi kişisel deneyiminden yola çıkarak konuya farklı bir perspektif getirdi. Ana dilinin Lazca olduğunu ancak birkaç kelime dışında bilmediğini söyleyen Çakır, "Hayattaki en büyük pişmanlıklarımdan birisidir" dedi. Lazlar için bile dilin bu kadar hassas ve hayati olabildiğini belirten Çakır, "Milyonlarca Kürt için bu meselenin ne kadar önemli olduğunu kabul etmek lazım" diye konuştu.

"Türkiye hala bu konuyla yüzleşebilmiş değil"

Numan Kurtulmuş gibi birisinin Kürtçe hitap etmesinin birileri tarafından tehdit gibi görüldüğünü ifade eden Çakır, "'Türkiye Yugoslavya olacak', 'Türkiye Lübnan olacak' gibi şeyler peş peşe geldi" dedi. İki cümleden bahsedildiğini ve bunun sembolik bir olay olduğunu vurgulayan Çakır, "Türkiye hâlâ bu konuyla yüzleşebilmiş değil" değerlendirmesinde bulundu.

Çakır, Kürtçe eğitiminin nasıl olacağı, Kürtçe'nin ikinci dil olarak tanınıp tanınmayacağı ve kamusal alanda kullanılması meselelerinin tartışıldığını anlattı. Türk Hava Yolları uçaklardaki anonslar, cezaevlerinde ve hastanelerde Kürtçe konuşulup konuşulmaması gibi konuların hep dile getirildiğini aktardı.

"Direnişler sadece geciktirir, kaçınılmaz olan olacak"

Tepkileri dile getirenlerin bir kısmının kullandığı saldırgan dilin üzücü olduğunu ifade eden Çakır, "Hâlâ nerelerden, nasıl, neye itiraz ediyorlar diye insan hakikaten üzülüyor" dedi. Ancak bu tür çıkışların kazanma şansının artık olmadığını vurguladı.

"Kürtçe burada, Türkiye'de Kürtlerin razı olacağı bir formülle Türkiye'de sisteme dahil edilecek" diyen Çakır, ne zaman ve nasıl olacağını bilmediğini ancak bunun kaçınılmaz olduğunu söyledi. "Direnişler bunu engellemeye çalışmalar en fazla geciktirir ve bir takım gereksiz faturalar karşımıza çıkartır ama boşuna uğraşıyorlar" diye konuştu.

Çakır, Meclis Başkanı'nın bile Kürtçe selamlama ihtiyacı hissediyorsa bir eşiğin aşılmış olduğunu söyledi, "İtirazların en büyük nedeni de o eşiklerin aşılmış olmasını anlamakla ilgili bir şey" dedi.

 

Kaynak: medyascope.tv




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —