Tarık Çelenk, Açık ve Gizli Köylülük Toplu Savrulma adlı kitabının temel argümanını Ruşen Çakır'a anlatırken, Türkiye'deki siyasi, ekonomik ve toplumsal gerilimlerin arkasındaki sosyolojik yapıdan bahsetti:
"Bu ülkedeki tartışmaların çok ciddi bir sosyolojik boyutu var. Siyasal boyutları belirleyen sağlam bir sosyoloji var. Mahalle Türkiye'nin temel direği. Mahalle bozulursa, memleketin krizi de derinleşir."
Çelenk, Türkiye'deki mahalle kültürünün Şerif Mardin ve Mümtaz Turhan'ın çizdiği çerçevede hâlâ siyaseti belirlediğin söyledi. Bu yapının kapalı grup psikolojisine dikkat çeken Çelenk, "Mahalle dediğimiz şey kapalı bir gruptur. Ötekine karşı mesafeli bir güven problemi vardır. Adaleti, hukuku, vicdanı sadece kendi kimliğinde yorumlar. Bu ciddi bir problem ama karşı mahallede de durum farklı değil. Ben birini açık köylülük, diğerini gizli köylülük olarak tanımladım" dedi.
Tarık Çelenk ile söyleşi: Açık ve Gizli Köylülük
"Mega kentler aslında mega kasabalar"
Ruşen Çakır'ın "Türkiye artık şehirleşti mi?" sorusuna Çelenk, şehirleşmenin yüzeysel kaldığını belirterek, "Köylülüğü mekânsal tanımlamıyorum. Bugün İstanbul, Ankara gibi yerler aslında mega kasabalar. Sorun kültürün değişmemesi. Köy kültürü zihinsel bir devrime dönüşemedi. O yüzden köylü zihniyeti hâlâ siyasetin, ekonominin ve toplumun her alanında belirleyici" cevabını verdi.
Bu zihniyetin yalnızca muhafazakâr kesimlerde değil, seküler çevrelerde de var olduğunu öne süren Çelenk, Türkiye'nin hâlâ "taşralı bir zihin dünyası" içinde sıkıştığını vurguladı.
Çelenk, özellikle yeni kuşak muhafazakâr elitlerin dünyaya bakışında yaşanan dönüşüme dikkat çekti:
"Yeni zengin muhafazakâr gençlerde artık yerli ve milli taşra milliyetçiliği yok, tam tersine bir Körfezleşme var. Bu gençler umreye gidiyor, dini ritüellerini sürdürüyor ama hak, hukuk, adalet gibi değerleri siyasetin doğal bir parçası olarak görmüyor. Dini, kimliklerinin bir süsü haline getirdiler."
Bu durumu "yeni muhafazakâr pragmatizm" olarak tanımlayan Çelenk, bu kesimin kimliklerini korurken evrensel değerlerden uzaklaştığını söyledi.
"Kentleşme zihniyet değişimiyle olur"
Türkiye'nin kentleşme sürecinin tamamlanmadığını vurgulayan Çelenk, çözümün zihinsel dönüşüm olduğunu belirtti:
"Zihniyet değişimi gerekiyor. Bu sadece muhafazakâr kesim için değil, sekülerler ve Kemalistler için de geçerli. Batı'daki bilim devrimi teknolojik değil, zihniyet devrimiydi. Bizim de maddi ve manevi dünya arasındaki ilişkiyi yeniden tanımlamamız lazım."
Kaynak: medyascope.tv