Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, Suriye'deki siyasi durum hakkında değerlendirme yaparken "Suriye halkının hükümet etrafında toplanması önemlidir, ancak hükümetin de aynı şekilde tüm Suriye halkını etrafında toplaması gerekir" dedi.
Dujarric,Abdullah Öcalan'ın PKK'ye yönelik silah bırakma çağrısı hakkında, " Ne zaman uzun süreli bir çatışma çözüme doğru ilerlese ve bir çözüm imkanı görsek, insan ancak iyimser olabilir" dedi.
Sözcü Stephane Dujarric, Rûdaw Muhabiri Sinan Tunçdemir'e verdiği özel röportajda dünya ve Ortadoğu'daki sorunlar, Suriye, Irak, Abdullah Öcalan'ın çağrısı ve Türkiye'nin Rojava'ya yönelik askeri seçenek tehdidi hakkında konuştu.
Dujarric, Genel Sekreter Antonio Guterres'in dünyanın karmaşık durumundan dolayı yorgun olmadığını ve adalet ile uluslararası hukuka saygı mücadelesini ısrarla sürdürdüğünü belirtti.
"Birbirinizin haklarına saygı duymalısınız"
Stephane Dujarric, "Genel Sekreter'in Kürt toplumuna ve Kürdistan'ın dört parçasındaki Kürtlerin mücadelesine bir mesajı var mı?" sorusunu şöyle yanıtladı:
"Onun mesajı şudur ki, halk herkesin aynı korumayı hak ettiğini anlamalıdır; bu koruma, kaynağını Birleşmiş Milletler Şartı'ndan ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nden alır. Bazı insanlar bir ülkede azınlıkta, başka bir ülkede ise çoğunluktadır. İster azınlıkta olun ister çoğunlukta, birbirinizin haklarına saygı duymalısınız."
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, Rûdaw'ın New York Muhabiri Sinan Tunçdemir'in sorularını yanıtladı:
Rûdaw: Bilindiği gibi dünyada Avrupa'dan Asya'ya, oradan Afrika ve Ortadoğu'ya kadar pek çok sorun var. Bu konuları Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Sözcüsü ile görüşeceğiz. Sayın Stephane, katılımınız için çok teşekkürler.
Stephane Dujarric: Teşekkürler. Dışarıda, Birleşmiş Milletler'in güzel bahçelerinde olmamız memnuniyet verici. Ayrıca üzerine konuşacağımız çok sayıda konu var.
Rûdaw: Genel bir sorum var. Bilindiği gibi dünyada pek çok karmaşık sorun mevcut. Genel Sekreter'in bu duruma bakışı nedir? Yorgun mu?
Stephane Dujarric: O yorgun değil. Genel Sekreter'in tanındığı bir şey varsa, o da tutumlarındaki kararlılığı ve ısrarıdır. Adalet mücadelesinden, uluslararası hukuka saygıdan, cezasızlıkla mücadeleden ve Birleşmiş Milletler için mücadeleden asla vazgeçmemeye kararlıdır. Omuzlarında ağır yükler var ama sizi temin ederim ki enerji ve güçle dolu. Yarınki konuşmasında bunu hissedeceğinize inanıyorum.
Rûdaw: Birleşmiş Milletler'de Filistin ve İsrail için iki devletli çözüm konusunda önemli bir konferans düzenleniyor. Genel Sekreter, iki devletli çözümün tüm devletler tarafından kabul edilmesi için ne mesaj veriyor?
Stephane Dujarric: İki devletli çözüm konusunda umudumuzu sürdürmeliyiz. Bu çözümden başka bir çözüm yok. Demek istediğim, diğer seçenekler neler? Aslında sadece bir başka seçenek var, o da tek devletli çözüm. Ama bir halkın diğer bir halk tarafından ezildiği tek devletli bir çözüm nasıl olabilir ki? Bu doğru değil, adil değil ve İsrail halkının kendi çıkarına da değil.
Rûdaw: Irak üzerine birkaç soru. Birleşmiş Milletler'in Irak'taki faaliyetleri bu günlerde ne düzeyde?
Stephane Dujarric: Bildiğiniz gibi, Birleşmiş Milletler Amerika'nın işgalinden sonra Irak'ta bulunuyor, değil mi? Hatta öncesinde de ama bu çerçevede, varlığımız gerçekten de tüm Irak halkının yanında olmak içindir; Irak sınırları içinde, ister Şii, ister Sünni, ister Kürt ya da herhangi bir başka azınlık olsun, herkesin kendini temsil edilmiş, güvende ve gelişmiş hissettiği bir ülkeye sahip olmaları için çalışıyoruz. Bu konuda Irak halkıyla işbirliğimizi sürdüreceğiz.
Rûdaw: Bir gazeteci olarak Kürdistan Bölgesi'ndeki kamplarda bulunan mültecilerin durumu hakkında çok sayıda mesaj alıyorum. Birleşmiş Milletler'in yardımlarının çok azaldığını söylüyorlar. Durum neden bu seviyeye geldi?
Stephane Dujarric: Sinan, üzücü bir gerçek var, o da Birleşmiş Milletler'in insani faaliyetlerinin gönüllü bağışlara dayalı olmasıdır. Şu anda ise zengin ülkelerin çoğu bu yardımları azaltıyor. Bu yüzden para olmadığında, gerekli yardım da kalmıyor. Para azaldığında, gıda azalıyor, sağlık hizmetleri azalıyor. Bu, insani yardımların azaltılmasının doğrudan bir etkisidir ve en kötü etkiyi de yardım alması gereken insanlar üzerinde bırakıyor. Bu durum, Birleşmiş Milletler'deki insani yardım ortaklarımızı, hangi fonları nerede harcayacakları konusunda çok zor kararlar almaya mecbur bıraktı.
Rûdaw: Suriye bir mozaik ülkesi: Kürtler, Araplar, Dürziler, Aleviler, Hristiyanlar ve daha birçok etnik ve dini grup var. Yeni bir geçici yönetim var ve birkaç ay önce bir anayasa hazırladıklarını duyurdular, ancak Suriye'nin diğer bileşenleri bu anayasayı, haklarını korumadığını söyleyerek kabul etmiyor. Birleşmiş Milletler, Şam ile olan görüşmelerinde bu sorundan bahsediyor mu?
Stephane Dujarric: Size söyleyebileceğim şey şu ki, Suriye'nin gücü, diğer birçok ülke gibi, çeşitliliğindedir. Çeşitlilik, kültürel zenginliğe ve güce yol açar. Şam'daki yetkililere, Şam'da sorumlu olan hükümete mesajımız, Suriye'de yaşayan herkesin, Alevi, Kürt, Sünni ya da Şii olsun, temsil edilmelerini ve kendilerini güvende ve korunmuş hissetmelerini sağlamalarıdır. Şüphesiz, Sayın Şara'nın hükümeti bazı büyük engellerle karşılaştı. Derin bir insani ve siyasi kriz içinde olan bir ülke devraldılar. Bu nedenle Suriye halkının hükümet etrafında toplanması önemlidir, ancak hükümetin de aynı şekilde tüm Suriye halkını etrafında toplaması gerekir.
Rûdaw: Birleşmiş Milletler Suriye'de Alevilere ve Dürzilere yönelik katliamları araştırıyor mu?
Stephane Dujarric: İnsan Hakları Komisyonu tarafından kurulmuş bazı komisyonlar var. Ayrıca kayıp kişiler için uluslararası bağımsız bir mekanizma da mevcut. Bütün bu farklı mekanizmalar, Suriye'de meydana gelen olayların farklı kısımlarını inceliyor ve raporlarını sunacaklar.
Rûdaw: Son aylarda DSG ve Türkiye arasında eskiye nazaran daha az çatışma görüyoruz. Ancak son günlerde Türkiye, Rojava'da bir askeri operasyon başlatacağı yönünde tehditlerde bulunuyor. Spekülasyon yapmanızı istemiyorum ama tepkinin savaştan önce gösterilmesi daha iyidir. Genel Sekreter'in bu tehditler ve olası bir askeri operasyon karşısındaki tutumu nedir?
Stephane Dujarric: İnanıyorum ki, Genel Sekreter tüm tarafların barışı korumak için tüm imkanlarını kullanmalarını sağlamak istiyor. Bu da sert söylemlerin ve eylemlerin azaltılması anlamına geliyor. Bir sükunet var ve bunun tüm taraflarca korunması gerekiyor.
Rûdaw: PKK lideri Abdullah Öcalan, PKK'ye Türkiye'ye karşı silahlarını bırakma çağrısı yaptı ve Genel Sekreter de bu açıklamadan sonra bunun "bir umut kıvılcımı" olduğunu söyledi. Bu açıklama Kürtler arasında büyük yankı uyandırdı. Genel Sekreter'in bu açıklamasını biraz daha detaylandırabilir misiniz?
Stephane Dujarric: Bu bir umut kıvılcımıdır, çünkü bu, onlarca yıldır devam eden, pek çok kişinin acı çektiği, yaşamın ve altyapının büyük zarar gördüğü bir çatışmadır. Ne zaman uzun süreli bir çatışma çözüme doğru ilerlese ve bir çözüm imkanı görsek, insan ancak iyimser olabilir.
Rûdaw: Genel Sekreter'in Kürt toplumuna ve Kürdistan'ın dört parçasındaki Kürtlerin mücadelesine bir mesajı var mı?
Stephane Dujarric: Onun mesajı şudur ki, halk herkesin aynı korumayı hak ettiğini anlamalıdır; bu koruma, kaynağını Birleşmiş Milletler Şartı'ndan ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nden alır. Bazı insanlar bir ülkede azınlıkta, başka bir ülkede ise çoğunluktadır. İster azınlıkta olun ister çoğunlukta, birbirinizin haklarına saygı duymalısınız.
Rûdaw: Son soru, Kürdistan'a ne zaman gideceksiniz?
Stephane Dujarric: Umarım çok yakın bir zamanda olur.
Rûdaw: Çok teşekkürler.
Stephane Dujarric: Teşekkürler Sinan.
Kaynak: rudaw.net