Yüz yılda bir ancak gelebilecek insanlardan biri olan Mehmet Akif hakkında, bilen de bilmeyen de konuşmakta, düşünce serdetmekte, görüş açıklamakta ve topluma kürsüden ya da salonlardan seslenmektedir.. "Şiirle düşünmeyi" edebiyatımıza sokan hemen hemen tek şairdir Mehmet Akif Ersoy'dur.. Toplumun, bir ömür boyu başından geçen olayları şiirle anlatması. Denilebilir ki ki manzum eserlerden oluşan Safahat'a nasip olmuştur. Sıkıntıya giren toplum, Akif'le düşünmüş, onunla ağlamış, onunla haykırmış, onunla kükremiş ve onunla dirilmiştir.
Aralık ayı, Akif'in hem doğduğu ve hem de vefat ettiği bir ayıdır. O nedenle bu ayı Mehmet Akif Ersoy ayı olarak ilan etmek ve etkinlikler düzenleyerek onu topluma, özellikle gençliğe anlatmak ve tanıtmak, boynumuzun borcudur. Kurtuluş Savaşı yıllarının yıkık yapılarını ve kırık gönüllerini onarmanın formüllerini ortaya koyan Akif'in şanına layık panel, toplantı, konferans ve sempozyumlar düzenlemek için Üniversite ve konuyla ilgili kurumlar için bir zorunluluktur. Fakat görünen o ki, okullarda düzenlenen ve ses getiren etkinlikler oldukça zayıf ve cılız kalmaktadır. Bu konuda eser yazmış, emek vermiş ve birikimi olan insanlar okullara davet edilmeli ve okulların konferans salonlarında öğrencilerin karşısına çıkarılarak Mehmet Akif anlatılmalıdır.
Bir sivil kuruluş ve vakıf olarak SEBİLÜRREŞAD VAKFI İLE TÜRKİYE DİYANET VAKFI' nın birlikte ve iş birliği ile 23 Aralık 2025 Salı günü, Saat: 15.00'te Ankara /Kocatepe'de bulunan TDV KONFERANS SALONU'nunda gerçekleştirilecek önemli bir PANEL'e zaman ve imkanı olan ve Ankara' da yaşayanları bekleriz.
Muhteşem bir gün batışı karşısında huzursuz olan Akif, yaşadığı dönemde mümkün olduğu kadar güneşin batışını geciktirmek için ışık işçilerini göreve davet etmiş ve gelecek günün doğuş günlerini hatırlayarak teselli bulmuştur.
Akif'in bir ümit ışığı ve sembol olarak gördüğü ASIM diyor ki:
"Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim
Onu dindirmek için çifte yerim, kamçı yerim
Adam aldırma da, geç git diyemem, aldırırım
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım"
Hakkı tutup kaldırmak zorundayız değerli dostlar. Ümitsizlik yok, bir bataklık haline getirilmek istenen Ortadoğu coğrafyasında yeni bir nesil yetiştirmek ve diriliş fitilini tutuşturmak zorundayız.
Ankara'da yaşayan ve bu başkentin boğucu ve is kokan havasından bir nebzecik de olsa uzaklaşmak ve ruhumuzu dindirmek için zaman ayıralım. Kocatepe Konferans Salonu'na gelmeye çalışalım. Dost ve gönüldaşları, bu önemli ve yararlı Panele bekleriz…
