Tarih: 20.09.2025 13:19

Nepal’de Z kuşağı devrimi: Hatay deprem enkazından, Katmandu devlet enkazına

Facebook Twitter Linked-in

Dipendra Bir Bikram Shah Dev. Bu tuhaf isimli adam, Nepal Kralı sıfatını sahip olduğu isim sayısı kadar, yani sadece üç gün taşıyabildi. Dünyanın en kısa süre tahtta oturan monarklarından biri. Aslında "tahtta oturdu" demek pek isabetli değil. Zira Nepal Kralı olduğu bu kısacık üç gün boyunca tahtta değil, komadaydı.

Dipendra, 1 Haziran 2001 tarihinde bir yaz gecesi ortada hiçbir görünür sebep yokken evde düzenlenen bir kraliyet ailesi etkinliği sırasında öfkelenmiş, odasına gitmiş, her zaman hava attığı silahlarını yanına alarak tek bir kelime etmeden önce Kral olan babasını, ardından Kraliçe annesini, prens ve prenses kardeşleri başta olmak üzere dokuz akrabasını tarayıp katletmişti. Ardından da kafasına sıkarak intihar etmiş, üç gün komada kaldıktan sonra hayatını kaybetmişti.

https://serbestiyet.com/wp-content/uploads/2025/09/image-53.jpeg

Dipendra (ortadaki), taradığı ailesiyle birlikte poz veriyor.

Nepal'i derinden sarsan bu tuhaf katliamın ardından birçok komplo teorisi ortaya atılmış, Dipendra'nın evlenmek istediği kadına ailesinin izin vermemesi üzerine öfkelenmesi, daha sonrasında tahta çıkan ve o gece verilen davette olmadığı için şüpheleri üzerine çeken amca Gyanendra'nın azmettirici olabileceği gibi ihtimaller konuşulmuş, fakat sır perdesi hiçbir zaman aralanamamıştı.

Bu katliamın ardından tahta çıkan Gyanendra'nın da bahtı ailesi kadar karaydı. Doğduğu sene, veliaht prens olan babası çocuğunun kaderini öğrenmek için kraliyet astroloğuna başvurmuş, astrolog da kendinden çok emin bir şekilde Gyanendra'nın babasına kötü şans getireceğini söylemiş, bunun üzerine küçük çocuk aileden uzaklaştırılıp anneannesiyle kırsaldaki yazlık saraya sürgüne gönderilmişti. Yaşanan siyasi bir kriz üzerine dedesi ve babasının kendisini geride bırakıp Hindistan'a kaçması üzerine ise Gyanendra sürgünden saraya getirilmiş, üç yaşında üç aylığına taç giydirilmiş ve ülkenin kralı olmuştu.

https://serbestiyet.com/wp-content/uploads/2025/09/image-54.jpeg

Dedesinin ülkeye dönmesiyle tacı geri veren küçük prens sonrasında yine bir kenara itilmiş, bir 50 yıl daha sıranın kendisine gelmesini beklemek zorunda kalmış, kaçamadığı kehanetini doğrularcasına tahta tekrardan çıkabilmesi için bütün ailenin korkunç bir şekilde yok olması gerekmişti. 2001'de yeniden taç giydiğinde ise kraliyet astroloğunun kehaneti yine kendini doğrulamış olsa gerek ki monarşi karşıtı Maocu isyancılar iç savaşı kısa bir süre sonra kazanmış, 2006'da ülke kraliyetin lağvedileceği bir demokrasiye geçiş sürecine girmiş, Maocu milisler silahlarını bırakıp siyasete atılmış, Gyanendra da tacını bırakmıştı.

Kraliyetin yıkılması, Maocuların iktidara gelmesi bu bahtsız ülkenin sorunlarını çözmeye yetmemişti. Nepal, %20'sinin yoksulluk sınırının altında yaşadığı, genç işssizliğin %20 olduğu, 1 milyon kişinin yurtdışına gidip çalışmak zorunda kaldığı ve ülke gelirinin %27'sinin yurtdışında çalışanlardan geldiği yoksul bir ülkeydi. Bu yoksulluğun yanısıra sol milisler kendi aralarında Marksist, Maocu, sosyalist olarak kısa sürede fraksiyonlara ayrılmış, sık sık koalisyon hükümetleri dağılmış, istikrarlı bir hükümet kurulamamış, en kötüsü bir zamanların devrimcileri yolsuzlukla, rüşvetle, torpillerle adı anılan profosyonel siyasetçilere dönüşmüştü. Demokrasiye tam olarak geçildiği 2008'den beri Marksistler, Maocular ve demokratik sosyalistler olmak üzere üç ana partiden sekiz erkek ülkeyi sırayla yönetmiş, 14 kez hükümet değişmişti. Maocular o denli özlerini kaybetmişlerdi ki diğer sözde solcu rakiplerine fırsat vermemek için kraliyet yanlısı sağcı Rastriya Prajatantra Partisi ile bile koalisyon kurmuştu.

Böyle bir atmosferde, bahtı doğuştan kara Gyanendra şansını bir daha denemiş, hükümeti tarafsız bir göz edasıyla eleştiren videolar çekmiş, bunun sonucunda mevcut istikrarsızlıktan bıkmış olan halk 2025'in ilk aylarında monarşinin geri gelmesi için sokaklara çıkmış, devrik kralı coşkuyla karşılamış, monarşi lehine sloganlar atmıştı.

https://serbestiyet.com/wp-content/uploads/2025/09/image-56.jpeg

Durmadan değişen hükümetlerin giderek Çin'e yaklaşması karşısında ülkedeki Hindu dindarlığı merkeze alan monarşi yanlısı eylemlerin arkasında Hindistan'ın olması azımsanmayacak bir ihtimal iken monarşi eylemleri giderek sönümlenmiş, devrik kralının konumu, hayat koşulları etrafındaki dönen güncel polemiklere evrilmişti. Tabii ki bahtı kara kral yine daha mücadeleye başlamadan mağlup olmuş, evinin yolunu tutmuştu.

İşte tam da bu noktada, birbirini katleden prensler, falcıları dinleyip de küçücük oğluna mesafe koyan krallar, üçüncü dünya ülkesi ahbap çavuş kapitalizminin varoş lüksüne kapılmış eski Maocuların yerle bir ettiği ülkede ipleri eline hiç beklenmedik birileri aldı.

Z kuşağı; selfie çektikleri telefonlarıyla, Discord üzerinden yaptıkları oylamalarla Nepal'in yozlaşmış siyasetçi sınıfını, hükümeti, göstericilere şiddet uygulayan polisleri alt etti, hükümeti devirdi. Maocu milislerin silah devriminin ardından ilginç bir TikTok devrimine imza attı. Yozlaşmış siyasi düzeni yakıp geçti.

Ve birbirleriyle mücadele etmeye alışmış Maocuların ve kraliyet yanlılarının iktidar hevesleri büyük ihtimalle uzun bir süreliğine kursaklarında kaldı.

Önce bir selfie, sonra enkaz çalışması

Nepal'deki geniş katılımlı gösterilerin fitilini, hükümetin ekstra vergi geliri kazanmak için ülkenin yarısının aktif kullandığı Facebook, X, Youtube, Reddit, Snapchat başta olmak üzere 26 sosyal medya platformunu Teknoloji ve İletişim Bakanlığı siciline kaydolmadığı gerekçesiyle yasaklaması ateşledi. Yasağın geldiği 4 Eylül tarihinde yine özellikle Instagram ve TikTok'ta farklı görüşlerden siyasetçilerin çocuklarının sosyal medya hesaplarının ve yansıttıkları lüks yaşamların bir akım halinde paylaşılmasının popüler olması üzerine birçok genç sosyal medya yasağının bu gelir eşitsizliğinin fark edilmemesi için uygulandığını da ileri sürmüştü. Gerçekten de "nepobaby" (aileden imtiyazlı çocuklar için kullanılan bir ifade) akımı, sağcı solcu birçok politikacının olması gerekenden lüks bir hayata sahip olduğu, marka arabalar ve kıyafetler giydiğini ortaya çıkarmış, orta alt sınıf Nepalli gençler öfkelenmiş, işsizliğin arttığı bir ülkede bu gelir adaletsizliğini hazmedememişti.

https://serbestiyet.com/wp-content/uploads/2025/09/image-4-814x1024.jpg

En çok tepki çeken Nepobaby'lerden biri. Gandaki bölgesinin sözde sosyalist bakanlarından birinin çocuğu.  

Halihazırda neredeyse her haneden bir kişinin yurtdışında çalıştığı ve ailesiyle iletişim kurmak için sosyal medya uygulamalarını kullandığı Nepal'de biriken bu sınıfsal öfke, siyasi elitlere ve ülkenin gerçek sorunlarına çözüm bulamayan hantal devlet kurumlarına karşı yöneldi.

Hiç şüphesiz gençlerin yaşadığı bu duygusal buhranı en iyi anlatanlardan biri de 15 yaşındaki bir lise öğrencisinin geçtiğimiz Mart ayında okuldaki bir törende yaptığı ateşli konuşmaydı. Sosyal medyada özellikle son zamanlardaki gösterilerde popüler olan konuşmasıyla Abiskar Raut ülkesinde yaşanan sıkıntıların çözümünün gençler olduğunu çok ateşli bir şekilde savunmuştu: "İşsizliğin zincirleriyle bağlandık. Siyasi partilerin bencil oyunlarının tuzağına düştük. Yolsuzluk, geleceğimizin ışığını söndürdü. Biz sesimizi yükseltmezsek, kim yükseltecek? Biz bu ülkeyi inşa etmezsek, kim inşa edecek? Karanlığı yakıp kül edecek ateş biziz."

 

Devamı >>>




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —