medyascope. tv'den Özgecan Özgenç'in, "konu ile ilgili" haberi…
Altıncı toplantısını geride bırakan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, üç haftadır farklı toplumsal kesimleri ve bürokrasiden isimleri dinliyor. DEM Parti, dünyadaki benzer süreçlerde olduğu gibi Öcalan'ın "baş müzakereci" olduğunu ve komisyonun örgüt lideriyle görüşmesi gerektiğini savunuyor.
Komisyona girerken kırmızı çizgilerini ilan eden CHP ise bu öneriye sıcak bakmıyor ve sürecin seçilmişlerle yürütülmesi gerektiğini ifade ediyor.
5 Ağustos'tan bu yana çalışmalarını sürdüren komisyonun, Öcalan'la görüşüp görüşmemesinin önemli olmadığını kaydeden parti kurmayları "Devlet zaten en üst düzeyde görüşüyor ve mesajları kamuoyuna ulaştırılıyor. Seçilmişler varken neden Öcalan'la görüşelim? Biz Meclis zemininde kalmanın daha doğru olacağını düşünüyoruz" yorumunu yaptı.
"Komisyon henüz esasa girmedi, Demirtaş dokuz yıldır tutukluyken bu nasıl barışma?"
Komisyonun asli amacının "binlerce yıldır bir arada yaşayan Türklerle Kürtleri barıştırmak olmadığını" belirten parti kaynakları, şu ifadeleri kullandı:
"Komisyon şu anda henüz esasa girmedi, esasa girmeden barışa dair adım atılamaz. Komisyon 'Hadi barıştık' dedi, barıştık. Ama kayyumlar hala görevde, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ dokuz yıldır tutuklu, bu nasıl barışma? Komisyonun asli amacı bu ülkeye demokrasi getirebilmek olmalı, barışın en büyük katkısı bu olmalı. Hızlıca usulden esasa geçmeli, Türkiye'nin buna ihtiyacı var."
"Tahliyeler barışa değil, demokrasiye dair adım olur"
"Gerçekten barışı istiyorlarsa komisyon çalışmalarından sonuç çıkar" diyen parti kurmayları, komisyona sundukları 29 maddelik önerilerini ve şartlarını hatırlattı. Kurmaylar, belediyelere dönük operasyonlarla tutuklanan CHP'lilerin bu süreçte tahliye edilmesini bekleyip beklemedikleri konusunda "Tahliyeler olursa bu barışa değil, demokrasiye dair bir adımdır. 200'den fazla arkadaşımız tutuklu, elbette onların özgürlüğünü istiyoruz ama bizim asıl derdimiz Türkiye'nin gerçekten bir hukuk devleti olması, bir demokrasi anlayışına sahip olması" diye konuştu.
CHP'ye dönük operasyonlar komisyondan çekilme gerekçesi olacak mı?
CHP, komisyona katılırken şartlarını sıralamış ve süreç olması gerektiği gibi işlemezse komisyonda kalmayacaklarını ilan etmişti. Belediyelere dönük operasyonların, komisyondan çekilmeye gerekçe olup olmayacağı sorusu sürekli gündeme gelirken parti kurmayları şu değerlendirmeyi yaptı:
"Komisyonu önemsiyoruz ama samimiyetlerine inanmadığımız noktada masadan kalkarız. Şekli işlerini tamamlayıp esasa girdiğinde, demokrasi adına hiçbir adım atılmadan, bir iyi niyet göstergesi olmadan çalışmalarına devam ederse tabi ki kalkarız. Bizim 'CHP'liler yargılanmasın' gibi bir isteğimiz yok, herkes yargılanabilir ama tutuksuz yargılanma esas olsun ve herkes için adil, tarafsız ve şeffaf yargılama yapılsın. Adil yargılanma hakkı ne olursa olsun,bir insan azılı suçlu olsa bile gözetilmek zorunda."
Kongreler takvimi işliyor
CHP temmuz ayında kongreler takvimini başlattı. Şu anda parti üyelerinin oylarıyla mahalle seçimleri sürüyor, rekabetin kızıştığı bazı bölgelerde tansiyonun yükseldiği haberleri de kamuoyuna yansıyor. 7 Eylül'e kadar ilçe delegeleri belirlenecek ve 13 Eylül'de ilçe kongreleri başlayacak. 5 Ekim'e kadar ilçe kongreleri tamamlanacak. 11 Ekim-5 Kasım tarihleri arasında ise il kongreleri yapılacak. Bu takvimin tamamlanmasının ardından Parti Meclisi 39. Olağan Kurultayın tarihine karar verecek. Kasım ayının sonunda veya aralık ayının başında büyük kurultayın yapılması bekleniyor.
Delege seçimleri sürerken parti kurmayları ilginin yoğun olduğuna dikkat çekiyor. CHP'liler, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) dönük operasyonların başka illere yayılmasının ve partinin hedef haline getirilmesinin üyelerin görev almasında çekinceler yaratabileceğini düşündüklerini ancak aksine, daha yoğun bir ilgiyle karşılaştıklarını kaydetti.
Seçimlerde "Kılıçdaroğlu destekçileri" etkili mi?
İlçe başkanlıkları için birden fazla adayın yarışa katıldığını aktaran kurmaylar, "Çok aday çıkan kongrelerden hiçbir şikayetimiz yok. Üyelerimizin mahalle kongrelerine yoğun katılması, rekabeti bizi memnun ediyor" dedi. CHP kurmayları, kongrelerin sonunda örgütlerde genç kadroların daha aktif görev alacağını ve il başkanlarının yaklaşık üçte birinin değişebileceğini aktardı.
Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekleyenler ya da Özgür Özel'i destekleyenler gibi ekipler arasında rekabet olup olmadığı sorusuna parti kaynakları "Delege seçimlerinde rekabet var ama bu ekiplerin rekabeti değil. Partide bir genel başkanlık sorunu yok. Genel Başkanımız, eski yönetimin seçtiği kurultay delegeleriyle yaptığımız 21. Olağanüstü Kurultay'da Parti Meclisi listesini delinmeden geçirdi. Bu tarihimizde ilk defa oluyor" değerlendirmesini yaptı.
Kaynak: medyascope.tv