Ruşen Çakır, Ankara'daki grup toplantılarından izlenimleri aktarırken her iki partinin de İmralı adımının siyasi sonuçlarını hesapladığını belirtti.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Komisyon en hayırlı kararı alacaktır" diyerek tartışmayı komisyonda bırakmasının, AKP içinde de kararın netleşmediği yorumlarına yol açtığını ifade ediyor. Çakır'a göre, "AK Parti'nin kararı yüzde yüz değil" ve parti içinde İmralı'ya gidişe sıcak bakmayan geniş bir çevre bulunuyor.
AKP ve CHP'nin İmralı ikilemi
CHP'de kritik toplantının bugün yapılacağını söyleyen Çakır, kulislerde konuşulan formülleri şöyle aktarıyor: CHP'nin "hayır" demesi beklenmese de çekimser kalma ihtimali güçlü. Çakır, parti içinde "gidilmemesi daha iyi olur" diyenler bulunduğunu ve İmamoğlu–Özel görüşmesinin karar üzerinde etkili olacağını vurguluyor. Ayrıca, beş partiden oluşacak heyetin güçlü isimlerden oluşturulacağı ve CHP'nin temsil verip vermeyeceğinin kritik eşik olduğunu belirtiyor.
Neden tarihi bir eşik?
Çakır, Meclis'in farklı partilerden bir heyeti Abdullah Öcalan'la görüşmek üzere İmralı'ya göndermesinin Türkiye siyasetinde "devrim niteliğinde bir olay" olacağını söylüyor:
"Kırk küsür yıldır ülkenin en büyük düşmanı olarak tanımlanan birisinin bir meclis heyeti tarafından ziyaret edilmesi, ona böyle bir meşruiyet tanıması gerçekten devrim gibi bir olay olacak."
Ancak bu adımın her iki parti için de ciddi bir siyasi bedeli olacağına dikkat çekiyor.
Süreç nereye evrilecek?
Çakır, hem AKP'nin hem de CHP'nin "birbirini açığa düşürmemek için birbirini kolladığını" vurguluyor ve kararın saatler içinde netleşeceğini belirtiyor. Tartışmanın Türkiye'nin yakın siyasi tarihinde belirleyici bir kırılma noktası olup olmayacağı ise komisyonun İmralı kararına bağlı.