Tarih: 18.07.2025 12:13

Açık Oturum: PKK ve silahlar artık yok, söz siyasette

Facebook Twitter Linked-in

medyascope.tv'den Göksel Göksu'nun, "konu ile ilgili" haberi…

PKK ve silahlar artık yok, söz siyasette

PKK'nın 11 Temmuz'da sembolik olarak silah bırakma törenini yerinde izleyenlerden biri olan Fatma Bostan Ünsal, sıranın TBMM çatısı altında kurulacak komisyonda olduğunu söyledi. 2013'teki çözüm sürecinde de aktif rol alan ve şu an yollarını ayırmış olduğu ve bir dönem genel başkan yardımcılığı yaptığı AKP'nin kurucu üyesi Fatma Bostan Ünsal "Gönül ister ki bu komisyonun oluşumuna en azından meclisteki partiler eşit düzeyde katılsın ki belirli bir partinin orada ağırlığı olmasın" dedi. 

Barış sürecine devlet öncülüğünde ve Ortadoğu'daki gelişmelerin etkisi nedeniyle girildiğini söyleyen Ünsal 19 Mart sürecinin CHP'yi barış sürecinden uzaklaştıracak hamle olarak gördüğünü aktardı:

"CHP'nin bu yüzden çok dikkatli olması gerekiyor. Yani barış süreciyle, içine düştüğü antidemokratik uygulamaları ayırması gerekiyor. Bu zamana kadar bu antidemokratik uygulamalara yeterince dikkat ettiği, yani demokrasi gelmeden barışın olmayacağı yönünde duruşları çok net. Bu yüzden CHP umarız ki bu süreçten dışlanmış olmaz. Önceki süreçlere baktığımızda CHPi'nin, hatta MHP'nin de bu süreçlerde yeri yoktu. Bu süreçte siyasetin bütün renkleriyle barış sürecinin içinde olduğunu görüyoruz."

 

"İmamoğlu'nu hukuka aykırı bir şekilde içeride tutarak, CHP'yi tazyik altına alarak Türkiye'yi inşa edemezsiniz"

Gürkan Çakıroğlu, sürecin siyaset politikası değil devlet politikası olduğunu ve Devlet Bahçeli'nin aldığı riskin, devletin baskın bir kanadının düşüncesi olduğunu öne sürdü.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın siyasi yaşamının en zayıf dönemini yaşadığını öne süren Gürkan Çakıroğlu Erdoğan'ın silahların yakılmasından bir gün sonra "Cumhur İttifakı, DEM Parti ile birlikte süreci 'pişirerek' geleceğe taşıyacak… AKP-MHP-DEM üçlü olarak bu yolda beraber yürümeye karar verdik" sözleri üzerine DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları'nın "Süreci partilerle değil devletle yürütüyoruz" açıklamasını şöyle değerlendirdi:

"DEM hemen çok haklı ve yerinde bir itirazda bulundu. Bu bir ittifak değil, Çünkü burada hakikaten her ne kadar siyasi propagandayı çok iyi yapsalar da Tayyip Erdoğan siyasi tarihinde, kendi siyasal tarihinin en zayıf dönemini yaşıyor. Siyaseten çok zayıf. Bundan kaynaklı olarak da bütün siyasi hayatı ittifaklar ve müttefikler üzerinden geçmiş bir siyasi liderin yeni ittifak arayışı içerisine girmesi gayet tabii. Çok pragmatik bir isimden bahsediyoruz. Ve bunun hakkını veren bir kişiden bahsediyoruz."

Yaşanan sürecin bir devlet politikası olduğunu ve CHP'nin olmadığı hiçbir masadan toplumsal barışın çıkmayacağını söyleyen Çakıroğlu "CHP o masada olacak. Tayyip Bey bunu ister gibi yapıp her ne kadar istemese de CHP'nin o masada olması mutlak surette gerekiyor. O yüzden ben de Özgür Özel'in bütün baskı ve tazyike rağmen ne pahasına olursa olsun bu meselede daima el yükseltmesi gerektiğini düşünüyorum. Ve Öcalan'ın da bunun altını sıklıkla çizmesindeki temel sebebin bu olduğu kanaatindeyim" dedi.

Gürkan Çakıroğlu CHP'yi parti olarak bu süreçte AKP''nin çok önünde gördüğünü ifade etti:

."Türkiye'de ne siyasal İslamcılık bir şeyi çözebilir, ne etnik milliyetçilik bir şeyi çözebilir. Kültürel milliyetçilik çok güzel bir şey. Umut ediyorum buna yönelik bakış açısı MHP içerisinden gelişir. Türkiye'nin ihtiyacı olan şey demokrasi ve hukuk devleti. Siz bugün İmamoğlu'nu içeride tutarak, üstelik bu kadar hukuk aykırı bir şekilde içeride tutarak ve CHP'yi tazyik altına alarak Türkiye'yi inşa edemezsiniz."

 

"Erdoğan birkaç süreci bir arada yürütüp, hangisi çıkarına hizmet ederse, süreci oraya evirebilir"

Yaşanan sürecin seçim kazanmak ve mevcut rejimde finanse edilebilecek bir Türkiye hedefine götürme iddiasından kaynaklandığını söyleyen Onur Alp Yılmaz ise ortada Kürt sorununu çözmek gibi bir iddia olmadığını savundu.

Özgür Özel'in iktidarı sıkıştırdığını düşündüğünü söyleyen Yılmaz, Özgür Özel'in "Sadece terörsüz değil, terörsüz ve demokratik bir Türkiye" sözlerini önemsediğini vurguladı ve şöyle konuştu:

"CHP'li siyasi elitlerin bu meseleden amiyane tabirle gaza gelip, Kürt seçmen ve onlarla pazarlık yürüten Kürt siyasi elitlerini birbirinden ayıramayıp, bu noktada onlara karşı negatif bir tutum benimsemesi önemli. Özgür Özel bunu yutmuyor. Ve aslında Kürtlerin en temel taleplerinden biri olan demokratikleşme perspektifini de Terörsüz Türkiye ile beraber onların önüne koyuyor. Ama ben açık bir biçimde görüyorum ki bu süreç Erdoğan'ın iktidarını sürdürme, o iktidara Kürtleri de eklemleme hamlesi. İlerleyen süreçte bunu da görme ihtimalimiz epey yüksek."

"Erdoğan havuçla ikna edemediği, Kürtleri sopayla da ikna edebilecek bir noktaya, federal sisteme gelebilir" yorumunu yapan Onur Alp Yılmaz "Mesele burada şu: aslında Erdoğan birkaç süreci bir arada yürütüp, bu süreçlerin içinden hangisi kendi çıkarına hizmet ederse, süreci oraya evirmek gibi bir iddiaya sahip" dedi.

 

Kaynak: medyascope.tv




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —