|
Kahramanmaraş'a kızımı, torunlarımı görmeye gidiyordum. Sılayı rahimdi niyetim. Vardık nihayet. Sevinçle sarıldık birbirimize. Yemek yenildikten sonra çaylar geldi. Çay sohbeti esnasında herkes endişeli gözlerle birbirine bakıyordu. Divanlar sallanıyordu. Lambalar gidip geliyordu. Gözlerdeki dehşet hissediliyordu. İnsan acizliğini bir daha hem de bütün zerrelerinde hissediyordu. Yapılacak bir şey yoktu. Dillerde dua, yüreklerde iman Allah'a tevekkül ediliyordu. Binada büyük bir gürültü... Herkes dışarıya çıkıyordu. Battaniyeler alınıyor, evlerden uzaklaşılıyordu. Sanki depremin etkisinden kurtulacakmışız gibi... Dışarıya çıktığımızda büyük bir kalabalıkla karşılaştık. Herkes genç yaşlı dışarıdaydı. Önceki tecrübelerimden yakınlarda bir yerde deprem olduğunu tahmin ediyordum. Ama Bu depremin şiddetli olduğu her halinden beliydi . Çünkü bulunduğumuz yer bile çok şiddetli sarsılmıştı. Sonra öğrendik ki Elazığ'da 6.8 şiddetinde bir deprem olmuş. Malatya, Şanlıurfa, Gaziantep gibi illerimizde de hissedildiğini öğrendiğimde depremin gerçekten çok büyük bir etkisi olduğunu anladım. O an yapabileceğim tek şey duaydı. Rabbimden depremde ölen insanlarımıza rahmet yaralananlara ise sağlık esenlik diledim. Devletin, sivil kuruluşların en kısa sürede deprem bölgesine yetişmesine çok sevindim. Enkaz altında kalan insanlarımızın insan üstü gayretlerle kurtarılması ise büyük takdire şayan bir işti. Depremden zarar görenlerin, acı çekenlerin yaşadığı zor durumu siyasi söylemlerine araç edinenler ise sadece birer zavallı olarak tarihe not düşüldü. "Daha beter olsunlar!" "Vergi indirimi için hop bir derece yükseltildi!" Bütün ülkenin birlik beraberlik içinde canla başla çalışmasını görmeyecek kadar kör olanlara söyleyecek bir söz yoktur. İnsanların acıları üzerinden siyasi rant sağlamaya çalışan kim olursa olsun ancak birer zavallıdır. Deprem bölgesi olan ülkemiz insanları bu tür uyarılarla daha sağlıklı evler yapmaları gerektiğinin farkına varmalıdır. Acıların birleştirdiği gönüllerin birlikteliğinin bütün yaşamımızı kuşatması dileğiyle.
|
|
