Birkaç ay sonra, 2023 yılı girdiğinde Cumhuriyet yönetimin üzerinden tamı tamına yüz yıl geçmiş olacak…
Bir asrı tamamlayacağı için; ülkemiz, toplumumuz, bölgemiz ve “çağdaş” dünya tarihi açısından önemli bir tarihî ana şahitlik etmiş olacağız…
Bu süre içerisinde yaşanılan hayatta, ister istemez tüm yönleriyle rasyonel bir şekilde değerlendirilmeyi gerekli kılıyor.
Kısacası; bu süre zarfında, “ne oldu, ne/ler yaşandı; daha neler yaşanacak türden sorularda cevap bekliyor. Sosyal, siyasal vb. formlar, şartlar çerçevesinde toplumun tümü açısından önemli olmakla birlikte, kimin o formun oluşumuna ne kadar “etkisi” “katkısı” oldu; bu da haliyle önem kazanmaktadır.
Mutlaka, var olan bu formun oluşumuna –birçok eleştiri ile birlikte- birçok toplumsal kesim ile şahısların etkisi ve katkısı da olmuştur. Ki, bu meyanda, ilk dönem İslamcılarının etkisi ile katkısını zikredebiliriz. Öreğin; “İstiklal Marşı” şairi Mehmed Âkif vb…
Biz, bu etkiler ve katkılar çerçevesinde, ön planda olduklarından dolayı; Cumhuriyet’i Kemalistlerin ihdas ettiklerini; günümüzde iktidarda bulunan muhafazakâr kadronun da, onu, yüzüncü yıla ulaştırmayı planladıklarını; bundan dolayı, yapmaya çalıştıkları her şeyi, bu amaç uğruna ele aldıkların ve işin propagandasını yaptıklarına tanık olmaktayız…
Ama Kemalist kadronun söz konusu o olduğu için “Cumhuriyet’i biz kurduk, onu biz yaşatacağız” kadim söyleminin yanına bir de konjonktür gereği; “onu biz yüzüncü yıla taşıyacağız!” çıkışı, iki cenah arasında temeli eskilere dayanan mücadelede yatmaktadır.
Her ne kadar “devlet” bahsi söz konusu olduğunda, olumsuzlukla meyanında akla hep CHP gelmektedir. Bu söylemin, var olan süreç izlendiğinde gerçek payı var; muhafazakâr, milliyetçi, millici iktidarlara karşı, devlet’in ana kurumlarını onlara karşı kullandığı da bir gerçek! Ör. AYM…
Devlet’i kuran partinin kendi iktidarını kaybettikten sonra uzun bir dönem “muhalefette” kalmasının “haklı” hıncı ile hareket ettiği gerçeği de işin içerisine dahil edildiğinde ve yirmi yıllık AK Parti iktidarının ülke ve toplum adına ortaya koyduğu yanlışlar, izlemiş olduğu haddi aşan politikalarına bakıldığında, Cumhuriyet’in yüzüncü yılında kimin yüzünün güleceğini, kiminde üzüleceğini test etmiş olacağız…
Bir de şu var; ülkeyi kim yüzüncü yıla ulaştıracak olsa da, CHP’ni ve Kemalistlerin, burukta olsa yüzleri gülecek ve bir türlü değişmez karakterinden dolayı, onlarca yıldır şansı yaver gitmeyen milyonların yüzü pek de gülmeyecektir.
Sadece cumhuriyet, bu kez muhafazakâr modernleşme gerçeği ile tanışmış oldu. Zaten muhafazakârlıkta tüm tonları, renkleri ve karakteri itibarıyla Batıcı bir form idi. Bu durum, sadece değişmez karakterden değil, muhafazakâr kadroların da isteneni pek de verememesiyle alakalı…
2023’e birkaç ay kaldı. Bakalım sonuç ne olacak? Kendi açımızdan her şeyin hayırlısı diyelim…
Kaynak: Farklı Bakış
