Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Yusuf YAVUZYILMAZ


TÜRK MUHAFAZAKAR DİNDARLIĞININ ANA PARAMETRELERİ

Muhafazakar dindar zihin yapısı yenilik düşüncesine kuşkulu bakar. Bu tarihsel mirasından da kaynaklanır. Eşitlik, özgürlük, adalet düşüncesini dillendirenlerin geçmiş uygulamalarına bakarak güvenmez. Geçmişte bu söylemleri üretenlerin yaptıkları hatalar onlarda derin bir güvensizlik duygusu yaratmıştır. Bu yüzden muhafazakarlar sol/ ulusalcı/ seküler ideolojilere kuşkuyla bakar.


Türk siyasetinin ana damarlarından biri muhafazakar dindarlıktır. Türk muhafazakarlığının en belirgin özelliği din ile kurduğun ilişki biçimidir. Bu ilişki biçimi her ne kadar sorunlu olursa olsun, Türkiye’deki muhafazakarlık din ile olan bağlantısına göre anlam kazanır. Öyle görülüyor ki, muhafazakar dindarlığı doğru anlamak ve yorumlamak için bu tutumun anlam dünyasını iyi analiz etmek gerekir.

Türk muhafazakarlığının ana parametrelerini şöyle özetlemek mümkündür.

1- Devletin kutsallığı güvenliği öne çıkarır.

2- Vatanın tehlike altında olduğu bilinci egemendir.

3- İç ve dış düşmanların işbirliği yaptığı ve ülkeyi bölmeye çalıştığı tezi yaygındır.

4- Tek Parti döneminden kalma ve zaman zaman CHP adına açıklama yapanların tetiklediği CHP korkusu ön plandadır.

5- Ani değişimlere karşı dirençlidir.

6- Kaderci dini anlayış.

7- Devletin her eyleminde hikmet arama anlayışı yaygındır.

8- Sistem eleştirilerini fitne olarak algılama eğilimi yüksektir.

9- Tasavvufi dünya görüşü siyasal algısını belirlemede önemli bir faktördür.

10- Lidere, şeyhe, öndere bağlılık önemlidir.

11- Sünni tarih algısı ve Türk devlet geleneği tarihsel algısını belirleyen en önemli faktörlerdir.

12- Güvenliği adaletin ve şeriatın önüne koyar.(Güvenlik yoksa adalet ve şeriat uygulanamaz anlayışı)

13- Tek Parti uygulamaları üzerinden Cumhuriyet devrimlerine kuşkucu ve mahcup reddedici yaklaşımı benimser.

14- Milliyetçilik ile yapılan sentez siyasal algısını oluşturmada etkindir. (Türk -İslam Sentezi)

15- Tarihi kutsallaştırma ve Cumhuriyet öncesi ile temellendirme ( Fatih- Kanuni- Abdülhamid)

16- İstiklal Savaşını başlangıç itibarıyla desteklerler, ancak 1924 sonrasına muhalefet ederler.

17- Siyaset olarak Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, Serbest Cumhuriyet Fırkası, Demokrat Parti, Adalet Partisi, Anavatan Partisi, Ak Parti geleneğini tercih ederler.

Muhafazakar dindar zihinde "CHP zihniyeti gelirse halimiz ne olur, kazanımlarımızı kaybederiz" korkusu hala etkileyici bir faktör olmaya devam ediyor. Öyle görülüyor ki, CHP, muhafazakar dindar seçmene yeteri kadar güven vermiş değil. Bu korku, muhafazakar dindar seçmenin zihninde destek verdikleri partinin hatalarını görmezden gelme eğilimin besliyor. Elbette suçun büyük bölümü muhafazakar seçmene güven verememiş muhalefetindir.

Ak Partinin "garson devletten" "buyurgan devlete" yol alması, İslam siyaset geleneğine uygun bir tavırdır. Muhafazakar dindarların siyasal genetiği, devletin kutsallığı üzerine inşa edilmiştir. Halen de büyük ölçüde öyledir. Kutsal devlet anlayışı Ak Partiyi zayıflatacak bir ilke değildir şu an için. Devletin kutsallığı yerine adaleti ve halkı koyan siyasal bir anlayış muhafazakar dindarlar arasında hayli cılızdır.Tüm olumsuz gelişmelere karşın Ak Partinin hala birinci parti konumunda olması muhafazakar tarihsel mirasla ilgilidir. Çünkü güvenlik ve devlet, hala adaletin önünde bir değerdir muhafazakar dindar seçmen için.

Ak Parti deneyimi, kültürel olarak İslamcılıktan beslenen, Muhafazakar demokrat olarak farklı bir kulvara giren ve son tahlilde muhafazakar milliyetçiliğe evrilen bir siyasal anlayış olarak analiz edilmelidir. Ak Partinin politik hareket olarak salt İslamcılığın içinde veya dışında değerlendirilmesi metodolojik bir hatadır.

Başlangıçtaki ideallerin sonu muhafazakar milliyetçiliğin güvenlikçi ve devletçi siyasal retoriğe evrildi. İslamcı idealler muhafazakarlığın ve milliyetçiliğin kullanışlı iklimine doğru yol aldı. Bu durum İslamcı söylemin giderek muhafazakarlık içinde silikleşmesine yol açtı.

Devlete doğru yol almak toplumun unutulmasına yol açan en önemli faktörlerden biridir. Devletin korunmasının ve devamının her değerin üzerinde, biricik ve her şeye değen bir ilke olduğu yerde devletin işleyişini değil, toplumun zihniyetini değiştirmek öne çıkar.

Şurası açık ki, Türk siyasal hayatında otoriterliğe en fazla yatkın hareketler milliyetçilik ve türevleridir. Muhafazakar milliyetçilik, ulusalcılık ve Kemalizm’in sol yorumu demokratik siyasete en uzak düşünce sistemleridir. Diğer siyasal düşünceler bu akımlara yaklaştıkça demokratik sivil siyasetten uzaklaşmaktadır. İslamcılık, siyasal ve kültürel anlamda milliyetçiliğe yaslandığı ölçüde sivil karakterini kaybetmektedir. Bu yüzden milliyetçilik ve türevleri ile ortaklaşan siyasal anlayışların sivil siyaset üretme kapasiteleri oldukça düşüktür.

Muhafazakar dindar zihin yapısı yenilik düşüncesine kuşkulu bakar. Bu tarihsel mirasından da kaynaklanır. Eşitlik, özgürlük, adalet düşüncesini dillendirenlerin geçmiş uygulamalarına bakarak güvenmez. Geçmişte bu söylemleri üretenlerin yaptıkları hatalar onlarda derin bir güvensizlik duygusu yaratmıştır. Bu yüzden muhafazakarlar sol/ ulusalcı/ seküler ideolojilere kuşkuyla bakar. Muhafazakarlar, sadece sol ulusalcılar değil, dini anlamda özgürlük ve adaleti dillendirenlere de kuşkuyla bakar. Muhafazakar için alışılmış olan en iyisidir.

Türkiye’de önümüzdeki siyasal değişimleri doğru analiz etmek için, önemli bir seçmen kitlesine sahip muhafazakarların davranış kodlarını iyi analiz etmek gerekir.

 

Kaynak: Her Taraf

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR