Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Sait ALİOĞLU


TEVHİDİ MÜCADELE; BİR KAVRAMSALLAŞTIRMA DENEYİMİ VE İSLAMCILIK ÜZERİNE

?Vahyi mesajın netliğine ve bu olguya bağlı olarak da insanlar İslam´ı bir din ve hayat nizamı olarak kabul etmelerine rağmen, neden ve ne tür saikler itibarıyla olumsuzluklar, olumlulukları geçip durdu."


Coğrafi konumu ve kendine özel şartlar açısından en azından Orta Doğu çerçevesi bağlamında kendi halimize dünden bugünü dek yapıp ettiklerimiz açısından bakarsak eğer, Kur´ani temelde ve tevhid ekseninde yapıp ettiklerimiz açısından bazı şeylerin bizlere umut verdiğini, umut olduğunu görebiliriz.

Onca geleneksel ve modern eksenli kirlenmelere rağmen bizleri var kılan kaynakların halen var olduğunu ve bizlerle birlikte bir devinim içerisinde kendisini durmadan var ettiğini çok rahatlıkla görebiliriz. Buna rağmen vahyi mesajın ilk anından bu yana olumluluk açısından yapıp edilenler ne yazık ki, hep az olagelmiştir. İşin burasında şöyle bir soru sorabiliriz; ?Vahyi mesajın netliğine  ve bu olguya bağlı olarak da insanlar İslam´ı bir din ve hayat nizamı olarak kabul etmelerine rağmen, neden ve ne tür saikler itibarıyla olumsuzluklar, olumlulukları geçip durdu."

Burada hatayı vahyi mesajda mı aramalıyız, yoksa o fevc fevc ve ölçüsüz bir şekilde dine dahil oluşun iflah olmaz mantığında mı? Tabii ki, vahyi mesajdan yola çıkarak, olumlulukları asıl kaynağına irca edip, o irca edişin zıddına oluşturulan bulanık bir ?yer yer de simsiyah- kimlikte aramalıyız, sorduğumuz sorunun cevabını.

İşte yukarıda çizmeye çalıştığımız bu çerçeveden hareket ettiğimizde, bir nevi edinimlerimiz olan tarihi, sosyal, kültürel vb. -hatasıyla sevabıyla bize ait- mirasi tortuların imhamıza sebebiyet verecek bir tarzda parmaklarımız arasından dökülen kumlar misali döküleceğini, onun yerine ise, hak edişimiz oranında vahyi mesaja uygunluk arz eden  görünen hakikatlerin kalacağını bilmek zorundayız.

İşte burada esas soru/n da bu; yoğunluk arz eden ve bir popülerliği her daim var olan tortularla mı yaşayacağız, onlarla mı hayatımızı yeniden -ya da eskiyi baz alarak- anlamlandıracağız ya da her türlü sıkıntıya sağlam ama yavaş bir gelişime müsait tevhidi mesajla mı yaşamamın yollarını arayıp bulacağız? Tabii ki, her kişinin, her zümrenin ve her topluluğun vereceği/verebileceği bir cevabı mutlaka olacaktır. İşte olası verilecek olan cevap ve cevaplar, dünümüzü bize bildirebileceği gibi geleceğimizi yönlendirebilmemiz de de bizlere bir ip ucu sunacaktır..

İşte kendi kıt imkanlarımızla kavramsallaştırmaya çalıştığımız çerçeveden bir baktığımız da günümüzün de  bir fotoğrafını çekmiş oluruz. Burada yapmamız gereken teknik çalışma, bir bütün iken parçalara ayrılan, ayrıştırılan tabloya, yerine göre parçadan başlayarak, yerine göre de ilk önceki hali olan bütünsellikten bakmak. Böyle davranırsak, tevhidi mesajın da ilk gününden bugüne oluşan tablodaki arızi durumları okuma imkanımız olur, geldiğimiz noktaları da safha safha inceler ve incelemelerimizi bir analitik okumaya tabi tutmuş oluruz..

Tevhidi mücadeleye ve İslamcılığa bir vurgu?

Yukarıda serdetmeye çalıştığımız kavramsal çerçeveden yola çıktığımızda peygamber (s)´ de dahil mümin, mücahit az bir topluluğun vahyi mesajı her türlü kimliksel ve zihinsel kirlilikten ve bu olguların hülasası sayılabilecek hurufattan azade kılmak uğruna ölümüne bir mücadele içerisinde olduğu 14 asırlık zaman dilimi ele alındığında görülecektir.

Bu tespitimizin ispatı, tarihsel süreç içerisinde yerli yerinde durmaktadır. Ki, ondan dolayıdır da bugün bizleri kasıp kavuran milliyetçilik/ulusalcılık, millilik, yanlış ve hurafe yüklü bir din anlayışı düşünce eylemliliğini bir ´fıkıhsızlık´ ve düşünce üretmeme anaforunda yitirme, akıcılığı olması gereken hayatı dondurma ve onun yerine bir ´Selefizm´ icat etme, onun yanında da yapıp ettiklerimizin bir nevi karşılığı olan topraklarımızı, zihnimizi işgal ve sömürü vb. olgular çözülmesi elzem olacak bir tarzda karşımızda durmaktadır.

Ele almamız gereken olgularımızı yukarıda çerçevesini az da olsa belirtmeye çalıştığımız kavramsallaştırma içerisinde tevhidi mücadeleden bahsetmeye çalıştık.

O başat kavramı kendimiz açısından süreç olarak üç kategoriye ayırabiliriz:

1-Haz. Âdem´den Hz.Muhammed(s)´e kadar ki tarihi süreç,

2-Hz.Muhammed(s)´den buyana gelinen süreç ve

3. İçerisinde yaşadığımız modern süreç.

Özellikle de bu modern süreçte verilmesi olası bir tevhidi mücadele; İslam´ı yeniden hayata hakim kılma uğraşısı demek olan bir İslamcılık formunun da belirginleşmesini sağlar. Bizleri kuşatan modern ve aynı zamanda da güncel sorunlar, bir İslamcılık adına oluşturulacak form çerçevesinde ele alınmayı elzem kılmaktadır.

Form olarak İslamcılık en başta İslam dünyasının içerisine düştüğü, -şekli olarak da olsa varlığını sürdürdüğü hilafet kurumunu kurtarıp, kaynaklar muvacehesinde ıslah etmek- bir işgal ve sömürü durumunu yok etmeye yönelik bir dürüst çabayı içeriyordu. Özellikle de Mısır´da, Osmanlı´da, Hindistan´da vs. kötü gidişe karşı tavır alışı içeriyordu.

Cemaleddin Afgani, Muhammed Abduh ve coğrafyamızın önemli şahsiyetlerinden sayılan Mehmet Akif gibi o dönemin alim ve münevverleri olan İslamcı şahsiyetler, o formun oluşup, bizlere miras kalmasında hayli çaba sarf etmişlerdi. O şahsiyetlerin mücadele pratiği içerisinde spontane bir şekilde oluştura geldikleri teorik çerçeve ve o çerçevenin yer aldığı zemin bugünde işlevine kaldığı yerden devam etmektedir. İslamcılığı bir diriliş, bir uyanış, bir silkiniş olarak değerlendirebilir miyiz; elbette mümkündür.

Beklide geldiğimiz bu ultra süreçte İslamcılık; kendine has bir ´Selefizm´ üretmeden, hayatın akıcılığı içerisinde fayda mülahaza edilebilecek bir fıkıh üreten, geçmişin kalıp yargılarını değil de  "an´ın fıkhı"nı baz alan bir mezhepsel form olarak şekil alabilir. Zira, sorunlar karşısında ortaya çıkan her düşünce, eninde sonunda belli bir forma kavuşmuştur tarihi süreç içerisinde!

Tabii ki, bu düşüncemizle geçmişten günümüze var olagelen mezhep olgusuna karşı durmuyoruz, aksine, "an´ın fıkhı"nın meyve vermesini baz alıyoruz..

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR