Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Sait ALİOĞLU


Tanzim ´satış´ devam ediyor

Tarımı bitireceksin, yoksul kesimleri bir, iki kilo sebze için sabahın köründe, soğukta, ayazda, yağmurda, çamurda kuyrukta ayakta dikeceksin, ama onlardan da ?bu âli hizmetten dolayı´ hakkın olan oyu alacaksın ve yağlı, ballı devran sürüp gidecekti.


Öteden beri, yani yetmişlerden ve seksenlerden buyana devam eden süreçte tarımımızın dibe vurması, bugün karşımıza tanzim satış olarak çıkmaktadır.

AK Parti kadroları da aldandıkları liberal politikaların büyüsüne kapılarak birçok konuda olduğu üzere tarımda da serbest piyasayı öngördü.

Birde buna bağlı olarak, devletin toplumun, daha doğrusu 
toplumun ezici kısmını oluşturan yoksul kitlelerin menfaati korumak için, kendi görevi olan korumacılığı ve kontrol edici görevini, kim ne derse desin, ideolojik olarak liberalizme uygun bir şekilde rafa kaldırmış oldu?

İBB´nin, önceleri elinde bulunan Tanzim Satış mağazalarını ?gerek yoktur´ diye AK Parti´nin ilk belediyecilik yıllarında, bizzat Erdoğan´ın da kararıyla lağvedilmişti.

Şimdi ise, toplumun yoksul kesimlerinin markette kilosu 10 liraya kadar çıkan soğan, patates ve domates gibi ?Ana´ sebzeleri tanzim satış yerlerinde uygun fiyata vermeye başlamışlardı. Bu uygulama, galiba haziran 2019´a kadar özellikle de İstanbul´da devam edecekti.

Öyle anlaşılıyor ki tanzim satış işinin, AK Parti tavanında İBB seçimlerinin parti açısından ?sıkıntılı´ geçeceği duyum ve gözlemlerinden hareketle, tabiri caizse ? tanzim´e mahkûm edilmiş yoksul kesimin, böyle bir göz boyama sonucu, onların oyunu almaya yönelik bir atraksiyon idi?

Öyle bir atraksiyondu ki, tanzim satış çadırlarının yanında sabahın erken saatlerinden itibaren oluşan kuyruğa bakmanız, orada oluşan sosyal durumu gözlemeniz size, bunun oya yönelik bir atraksiyon olduğunu gösterecekti.

Burjuva markete, halk ise tanzim satışa?

Bir kişi, gelirini, kazancını haramdan elde etmiş ise, ona özenmekte insanı haram yollara girmeye sevkedebilirdi. Kişi, helalden kazanmış ise, ona yediği içtiği ?helal olsun´ denirdi. Denmeliydi?

İşin aslına bakıldığında, kod adı ?hırsız´ olan burjuvanın, batılı paradigmalar bağlamında, söz konusu ülkemiz ise, kapitalizm yolunu seçeceği akıldan vareste değildi.

Yine işin aslına uygunluk içerisinde sağdan, ya da soldan hiç fark etmez siyasi partilerin il, ilçe ve genel merkezlerinde tavanda bulunan müntesiplerinin, en basiti, ihaleler üzerinden zenginleştikleri, semirdikleri, yani kalantör olup burjuvalaştıkları gerçeğine bakıldığında, kendi partisine oy veren, toplumun en alt tabakasına mensup insanların, bu süreçte, üç kilo sebze almak için tanzim satışın yolunu tuttuğu apaçık ortadaydı.

Bu bir gerçek olmasına rağmen, yirmi beş yıldır İBB!de, on yedi yıldır da ülke iktidarında bulunan AK Parti´nin burjuvasının neden tanzim satış kuyruğuna girmediklerini sorgulamak gerekmez miydi?

Tarımı bitireceksin, yoksul kesimleri bir, iki kilo sebze için sabahın köründe, soğukta, ayazda, yağmurda, çamurda kuyrukta ayakta dikeceksin, ama onlardan da ?bu âli hizmetten dolayı´ hakkın olan oyu alacaksın ve yağlı, ballı devran sürüp gidecekti.

Birde, kendi yağıyla kavrulsa dahi, sadece kendine gönül vermiş bulunan sade vatandaştan almanın dışında, hiçbir stk´nın ne devletten, ne de belediyelerden bir kuruş dahi almaması gerekirdi. Bu konuda da ilkeler çiğnenmiş oldu.

Bunu da haddimiz olmadan çıplak uyarcılık adına söylememiz gerekir.

Kimse kızmasın, gücenmesin, eleştirimiz zahiren AK Parti´ye yönelik gibi görünse de, tüm siyasi partileri vb. kapsamakta idi.

Tabii ki kendimizi de..

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR