Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


F. Yılmaz ALTUNÖZ


SEZEN AKSU BİLMİYOR

“Allah Rasûlü’nü (sas) hatırlıyorum. Bir peygamberin hikâyesini anlatıyor. O peygamberi dövüyor, yaralıyorlar. O ise bir yandan yüzünden akan kanları siliyor, bir yandan dua ediyor: Allah’ım, Sen kavmimi bağışla! Çünkü onlar bilmiyorlar.”


Sezen Aksu adlı şarkıcıyı sanırım herkes bilir. İleri bir yaşta olmasına rağmen; 16’lı (1970) yaşlarda başladığı mesleğini üretici olarak sürdürmesi, kendisini bilinir ve takip edilir kılmaktadır. Sezen Aksu’yu Türkiye’de her kesimin dinlediği ve takip ettiği bir gerçektir. Müzik piyasasında durduğu yer hala bunu göstermektedir. Ancak son yapıtında ki Adem peygambere ve eşi Havva annemize yönelik sözleri “Selam söyleyin o cahil, Havva ile Adem'e” pandoranın kutusunu açtı.

Sezen Aksu’nun hayat hikayesini okuyarak ve kendisini gündeme getiren şarkının tüm sözlerine bakarak; Adem peygamber ile eşi hakkındaki sözlerini daha ahlaki ve adil yorumlayabiliriz. Çocuk yaşlardayken “hayali dansöz olmak” isteyen Sezen’in şarkısının sözleri:

“Acısıyla, tatlısıyla, Ne şahane bir şey yaşamak, Dibe vurmak, dimdik durmak, Bin bahane, bin oyun kurmak, Binmişiz bir alâmate, Gidiyoruz kıyamete, Selam söyleyin o cahil, Havva ile Adem'e. Aha yine, aha yine, Önümüz uçurum, ardımız dağ, İlle yanacağız, yanacaklar, Elbette Gül de var, diken de, Aşk da var, savaş da; Her şey hepimiz için, Kısmet hayatta, Yazın veda edişi, Şölenlerle, şarkılarla, Baharların gelişi, Kırmızı, mor, yeşil lila la la ne şahane”

Şarkının sözlerini ideolojik olarak yorumlamak mümkün değil. Din ve inanca karşı yazılmış olabileceğini de söylemek mümkün değil. Pop kültürüne egemen olan dinleyenlerini haz ve renge yönlendiren sözler. Hikmet yok, veciz söz yok, ata sözü yok. Ne var? sözlerin tamamına birden bakılıp yorumlanacak olursa; boş söz ve cehalet var.

Elbette boş söz ve cehalet sahibini sorumlu kılar. Sezen Aksu’da bu konuda masum değildir. Kamuoyuna karşı bir açıklama yapmalıdır. Ve özür dilemelidir. Tövbe etmelidir. Çünkü tüm peygamberler insanlığın en bilginleridir.

Söz konusu şarkıcı tepkisiz kalmamalıydı. Nitekim öyle de oldu. Ancak tepki koyanlar, İslamcı kesim bu sorun karşısında kendilerine bakmaları gerekmez mi? Din cahili olan birisinin ağzından ve kaleminden çıkan sözlere karşı ayağa kalkanlar; cahillere ve bilmeyenlere din öğretme ve bilgilendirme kapsamında ne yapmışlardır? Ahlakı, adaleti ve dini yaygınlaştırma noktasında; bilmeyenlere ulaştırma çerçevesinde plan ve projeleri var mıdır? Yoksa! Tepkilerinde ne kadar haklı olabilirler? Başkalarının günahı üzerinden temiz olmak rolünü üstlenmekle ne kadar ahlaki olunabilinir ki! Toplumun günahında alimlerin ve zahitlerinde payı olsa gerek. Sosyal, siyasal ve hukuki olarak 100 yıldır günah üreten bir coğrafya da başka ne beklenir ki?

“Allah Rasûlü’nü (sas) hatırlıyorum. Bir peygamberin hikâyesini anlatıyor. O peygamberi dövüyor, yaralıyorlar. O ise bir yandan yüzünden akan kanları siliyor, bir yandan dua ediyor: Allah’ım, Sen kavmimi bağışla! Çünkü onlar bilmiyorlar.”

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR