Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Nezir ERGENÇ


SEVMEK YETMİYOR, SAYGI DA DUYMAK LAZIM

Yazarımız Nezir Ergenç'in "yeni" yazısı...


Şahidimiz  Muhammed Nebi aleyhisselam “ İman etmedikçe cennete giremezsiniz; birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız” buyurmaktadır. Bu şerif söze eksikliğinden değil ama güncellenmesi bakımından şu ifadeyi bir zeyl olması bakımından eklemek zorunlu hale gelmiştir: “Birbirinizi saymadıkça da iman etmiş olmazsınız.”

Uluhiyet kavramının icabınca kavranamaması ve gereğinin yapılmamasının arka planında da “ saymak/saygı duymak” müşkilatının olduğunu iddia edebilirim. İnsanlar Allah’ı sevmekte herhangi bir sıkıntı yaşamıyorlar; ancak görünen o ki O’na gereğince saygı duymuyorlar.

Allah’a saygısı olan kimsenin mesela Namaz kılmaması düşünülemez; ama sevgisi namazı terk etmesine mani olmayabilir. Mekke Müşrikleri için söylenen “Allah’ı gereğince takdir etmediler” ayeti kanımca buna işaret etmektedir; zira onlar da hem Allah’ın bir ve yaratıcı olduğuna inanıyorlardı ve hem de ibadet etmekten de kaçınmıyorlardı. Fakat sevgileri Allah’a ortaklar peyda etmeğe, O’nun haramlarına ve çirkin işlere iştahla bulanmalarına -ki bunlar saygısızlığın sonucu kötü işlerdir- mani olamıyordu.

Sevgililerini dövenler, bıçaklayanlar, yüzlerine kezzap atanlar veya onları öldürenlerde asıl problem sevdiklerine saygı duymamaları, onları gereğince takdir etmemeleridir. Aynı dinden kardeşlerini hadsizce, edebsizce, yeterli ve kesin bilgiye sahip olmadan eleştirenler, düşmanlarından daha öteye savuranlar da sanırım bu sınıfa dahil edilebilirler.  

Bu yüzden “seni seviyorum” ifadeleri bana göre çok ucuz, aferist ve manipülatif bir içeriğe dönüştürülebilir; ancak “sana saygı duyuyorum” cümlesinde büyük oranda doğruluk ve hayranlık saklıdır. Saygı duyan değer verir, yakınlaşır ve korur.

Sevgi duygusunun her zaman dışavurumu görünmeyebilir. Babalar mesela çoğunlukla erkek çocuklarına sevgilerini göstermezler. Saygı duymak ise gizlenemez bir yüceliğe ve derinliğe sahiptir; zira saygıda hayranlık ve hürmet vardır ki bunu göstermekten  ve ifade etmekten başka bir yolu yoktur.

Dahası saygı duymak başka bir ifadeyle takdir etmek bir hakedişi zorunlu kıldığı için aynı zamanda ahlakî bir zorunluluktur. Hak edene saygı duymak ahlaken zorunludur, yani. 

O halde birbirimizi sevmemizin yanında birbirimizi saymamız, takdir etmemiz insan ve Müslüman olmamızı tamamlar diye düşünüyorum. Zannedersem saygı duyarak kuracağımız ilişkiler çok daha sıhhatli ve kalıcı olacaktır. 

Saygı duymak, takdir etmek sadece Müslümanlar için değil, bütün hakeden insanlar için geçerli olması gereken bir duruştur; çünkü saygıyı hak etmek bir gayreti, bir çabayı, bir hedefi ve gayeyi gerektirir. Bu bir süreçtir ve sürecin sonunda mutlaka bir ürün, bir üretim, bir artı değer ortaya çıkarılmıştır. İnsanlık adına bu anlamda ortaya konulan her çaba takdire şayandır. İdeolojik ve duygusal saplantılarımızdan kurtulup takdirimizi göstermek elbette ahlakîliğimizin de derecesini gösterir.

Saygı temelli bir duruş doğru anlama ve doğru ilişkiler kurmaya yeter sebeptir; bu aynı zamanda insanın kendisine de saygısını ve takdirini kazandırır. Kendisine saygısı olanın iç dünyasını ifade edecek en güzel kelime bence “Huzur”dur.

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR