Ramazan ayı bir öğretmendir. Yeryüzünün öğretmeni. Öğrencileri tüm insanlar. Ama öğrencilerinin tamamı başarılı değil. Bazıları haylaz ve ders kaçkını. Ve sınıfta kalanlar. Öğretmenlerini dinleyen, derslerine çalışan ve sınıfı geçenlerin adı Müslüman.
Öyleyse bir programı ya da bir günlüğü olmalı; ramazana tabi olanların. Programı olmayan bir Müslüman’ın varlığını düşünmek bile korkunç. Herkes kendi konumuna göre bir program yapmalı elbet.
Öncelikle ramazan ayında günü sahurla başlatmalıyız. Yani oruç tutan bir mümin (ki müminler oruç tutar) mutlaka sahura kalkmalıdır. Çünkü sahur berekettir. Neyin bereketi! Ömrün bereketi.
Sahura kalkan kimse övülmüş bir namaz olan Teheccüd namazı kılmalıdır. Tavsiye edilen rekat sayısı; sekiz rekattır. İkişer ikişer kılınır.
Sabah ezanını her mümin dinlemelidir. Hani “Esselatu hayrun min en nevm” cümlesini. Anlamı namaz uykudan hayırlıdır.
Sabah namazı cemaatle kılınmalıdır. Dede, baba veya oğul kıldırmalıdır. Değilse hanımlar kendileri cemaatle kılabilirler.
Sabah ile öğlen vakti arasında var olan ve tavsiye edilen bir namaz daha var. Adı Duha namazı. Vakti sabah ile öğlen arası vaktidir. Dört rekat olarak kılınır.
Öğlen namazı mümkünse cemaatle kılınmalıdır. Namazların bitiminde tespih çekilmeli ve dua edilmelidir.
Öğlen ile ikindi arasında Hz. Peygamberin uygulaması olan ve adına “Gaylule uykusu” denilen uyku sünneti yapılabilir. İhtiyaç duyanlar bir müddet uyuyabilirler.
Yine öğlen ile ikindi vakti arasında kitap okuma faaliyetlerimiz olmalıdır. Hadis, İslam Tarihi, Sosyoloji, Edebiyat, Bilimsel Makaleler ve diğerleri. Elimizde okunacak bir kitabımız olmalı.
İkindi namazının diğer adı “salatul vusta” orta namaz. Bu ismi Kur’an vermiştir. Dikkatli ol demektir. Namazdan sonra; mukabele denile Kur’an okuma eylemini yapmalıyız. Yalnız değil evin tüm fertleri / bireyleriyle birlikte. Tabi ki meleklerde yanınızda olmalı.
Akşam iftar hazırlıkları ailece yapılabilir. Herkes sofraya muhabbetini katabilir. Evin hanımları bu işle yorulmamalıdır. Evin babası eşiyle birlikte muhabbet mutfağı oluşturabilir.
İftar sofrası. Meleklerin gıpta ettiği sofradır. Aile fertleri hep birlikte oturmalıdır. Sofra dua ile mutlaka taçlandırılmalıdır. Soframızda yetimler, yoksullar ve bir misafir olmalıdır.
Akşam namazı bizi bekliyor. Namazı kılalım. Sonrada sünnet olan bir namaz var. Adı Evvabin Namazı. Altı rekat ikişer ikişer kılınır. İnsanı dinlendiriyor.
Peki bu arada bir çay olmasın mı! olsun. Hani derler ya “doldur derviş çay doldur. Aşk elinden pay doldur. Daha da dünyaya gelinmez. Defterine hak doldur.” Çaysız olmuyor.
Sonra düğüne hazırlık yapar gibi Teravih namazına hazırlık yapmalı. Önce yatsı namazını sünnetiyle birlikte kılmalıyız. Ve teravih namazına geçmeliyiz. Yirmi rekat kılacağımız bu namaz göklere merdiven olmalıdır. Ve bizi Ona götürmelidir. Rekatlar arasında salavatlarla birlikte yanık seslerle ilahiler olabilir.
Şimdi uykuya gidebiliriz. Uyku boşa geçen zaman dilimi değildir. Son nebi (sav) “oruçlunun uykusu ibadettir” müjdesini veriyor.
Bir faaliyetimiz daha olmalı ama ona zaman sınırı koymayalım. İslami/insani faaliyetler. Yoksulun elinden tutan ve yetimi güldüren faaliyetler. Mültecilere Allah bizi kardeş kıldı faaliyetleri…
Tefekkürsüz ve tevekkülsüz olmuyor. Tefekkür etmeliyiz. Neredeyiz / nerde duruyoruz. Nerde durmalıyız. Siz de biliyorsunuz; tefekkür arınma eylemidir.
Evet! Herkes kendi konumuna göre bir program yapmalıdır. Çünkü ramazan insanlığa kıyamete kadar sürecek; bir ders müfredatı sunmaktadır.
Ramazan-ı şerifiniz mübarek olsun..
