Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


F. Yılmaz ALTUNÖZ


Parafili LBGT veya Sodom Takipçileri

Yazarımız F. Yılmaz Altunöz´ün konu ile ilgili ´yeni´ yazısı...


"Tarih tekerrürden ibaret" olur mu? Olaylardan ibret/ders alınmazsa; Evet! Olur. Allah başta Kur´an olmak üzere, diğer semavi kitaplarda "taşlaştırdığı, yerin dibine gömdüğü ve betonlaştırdığı" toplumlardan bahseder. Bu bilgiler yalnızca Kur´an da bulunmaz. Tarih kitapları da tarihte iz bırakan bu olayları anlatır. 

Lut peygamberin kavmi "Sodom ve Gomore´yi" duymayan yoktur sanırım. Ayrıca İtalya´nın Pompei kentini de! Üstelik Pompei yakın tarih sayılır; miladi 71 yılı. Neydi bu toplumların suçu ve günahı! Söyleyeyim "Nikâhı terk ederek, nikâhsız cinsel ilişkiler başta olmak üzere, eş cinsellik ve ensest gibi; sapık davranışlar" yüzünden. Şimdilerde LGBT denilen çatı tanımıyla Parafili adını alan bu ahlaksız girişimler ve yaşam tarzı dolayısıyla; tarihte birçok kavim/toplum taşlaşıp yerin dibine geçirilmişlerdir.

Lut peygamberi dinlemeyen, eş cinsellikten vazgeçmeyen nikâhsız ve sapkın ilişkileri bir tercih diyerek uygulayan; başta Lut´un hanımı olmak üzere tüm toplum Allah tarafından yerin dibine geçirilmişler ve tarihten silinmişleridir. Öyle ki bir mezar taşları dahi yoktur. Peki Pompei kenti ve insanları da öyle olmadı mı? Vezüv Yanar Dağının Pompei kenti üzerine önce kül ve taş püskürtüp, sonra da yağmur yağdırarak, taşlaştırıp ve betonlaştırarak; yerin dibine geçirmedi mi? 

Bu ceza sıradan bir cezalandırma değil. Sıradan bir ölüm olayı hiç değil! Yanarak, taşlanarak ve küllerden boğularak ölme olayı. Ceza çok büyük, orantısız olmuş denebilir; hayır! Allah adildir ve suçun büyüklüğüne göre ceza verir.

Bir Müslümanın nikâhsız ve sapkın ilişkileri savunması/bir tercih olarak kabul etmesi mümkün değildir. Hem ne zamandan beri suçlar/günahlar bir tercih olarak kabul edilir oldu! Böyle bir anlayış imanı tehlikeye sokar. Tıbbi bir hastalıkta değildir. Düpedüz Allah´ın yaratılış, üreme ve ahlaki yasalarına meydan okumadır. Aynı zamanda insan neslinin/üremenin imhasına/yok edilmesine yönelik bir girişimdir.

LGBT/Parafili eşcinsellik, sapkınlık ve nikâhsızlıkla çok ciddi anlamda mücadele edilmelidir. Bunun iki ana nedeni vardır. Birincisi İslami/ahlaki açıdan. İkincisi insan türünün üremesinin önünde en büyük engel olmasındandır. Çünkü eş cinseller, hayvanlarla, ölülerle, eşya ile cinsel hayat yaşayanlar çocuk sahibi ol(a)mazlar. Dolayısıyla adını burada yazmaktan utandığımız sapkın ilişkiler; insan türünün imhasına yönelik gayri insanı bir o kadarda (sosyal, siyasal, sağlık ve ekonomik) tehlikeli bir operasyondur.    

Bu nedenle bilimsel, ahlaki, kültürel ve hukuksal değerler ayağa kaldırılarak mücadele ortamı oluşturulmalıdır. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Güvenlik birimleri ve STK´lar bir konsept çerçevesinde çalışmalarını sürdürmelidirler. 

Yerel yönetimlerin (bazı belediyelerin) ve özel şirketlerin ahlaki olmayan cinsel etkinliklere sahip çıkması ve onları desteklemesi kabul edilebilir bir şey değildir. "Çukur" yaşam tarzına "onur" adı verilmesi çok korkunç bir yaklaşımdır. Belediyelerin halktan topladıkları vergileri/alın terini cinsel sapkınları destekleyerek; onların altına yatak yapması; ahlaki, hukuki ve insani hiç değildir. 

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR